6 Şubat depreminin ardından bir çok sanatçı depremi ve yaşanan sorunları, enkazdan kurtulanları merkeze aldığı çeşitli eserler üretti ve üretmeye de devam ediyor. Piyanist Dengin Ceyhan da yaptığı son bestesinde depremi ve yaşanan acıları notalara aktardı.
Dengin Ceyhan’ın ilk beste kaydı olan 'Tears of the Earth' eserinin mix mastering’i Burak Serter tarafından yapıldı ve 10 Mart tarihinde Babajim İstanbul etiketiyle tüm dijital platformlarda yayımlandı. Sanatçı'nın 'Toprağın gözyaşları' adını verdiği son eserini soL okurları için konuştuk
Bu besteyi yapma fikri ilk ne zaman oluştu? Bu süreçten biraz bahseder misin?
Deprem bölgesinden döndüğüm gün eve girdiğimde yaptığım ilk şey kedime sarılmak ve sonrasında piyanomun başına geçmek oldu. İlk başta Chopin’in bir kaç eserini çaldım, devamında da doğaçlama bir şeyler yapmak istedim. Çok spontane gelişen bir andı. Yaklaşık 1 saat içinde beste ortaya çıktı. Ertesi gün de Babajim İstanbul stüdyolarında kaydını gerçekleştirdim ve 10 Mart itibariyle de yayımlamış olduk.
'Her şey sil baştan başlayacak ve hepimiz elimizden geleni yapacağız'
Deprem bölgesinde bulundun. Orada yakınların da var. Neler gördün, neler hissettin? Deprem sürecindeki kişisel deneyimlerini paylaşır mısın?
Depremin 3. gününden itibaren Adana, Antep, İskenderun ve Antakya’da bulundum yaklaşık 1 hafta süre içinde. Bölgede hastanede, defin yerlerinde ve enkaz alanlarında yakınlarımızın/tanıdıklarımızın yanında olmaya çalıştık. Cehennemin içinde çaresizlikten başka hiçbir tanım bulamıyorum. Ne yazsak, ne söylesek orada yaşanan travmanın tarifini yapamayız. Hayatını kaybeden on binlerce can, yok olan şehirler, sağ kalıp da hayatını sürdürmek zorunda olan insanlar, ilgiye muhtaç hayvanlar…
Her şeyin sil baştan ilerleyeceği bir süreçte hepimiz elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.
Peki besteyi yaparken nasıl bir yol izledin? Bestenin bazı bölümleri felaketi, bazı bölümleri ise dayanışmayı, çaresizliği ya da umudu hissettiriyor. Nasıl ilerledi bu süreç?
Aslında bir ağıt olarak ortaya çıktı bu eser, çaresizliğin içinde bulunduğu bir isyandı benim nezdimde. Doğaçlama bir çalışma olduğu için, müziği planlayarak bestelemedim fakat eserin bütünü ortaya çıktığı zaman belli bir forma girdiğini gördüm. Hissettiğim şeylerin bir yansıması diyebilirim bu çalışma için.