Türkiye’nin ilk toplu konut projesi ve Ankara’nın nefes alma merkezlerinden olan Saraçoğlu Mahallesi, AKP eliyle önce zorla insansızlaştırıldı şimdi de patronlara yeni rant alanı olarak sunulmak isteniyor.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin itirazlarına ve devam eden dava sürecine karşın son günlerde mahalleyi hedef alan adımlar hızlanırken, 95. Sokak’ta bulunan bazı evlerde “restorasyon” adı altında çalışma başlatıldı, mahallede yer alan tescilli bir diğer yapı olan Namık Kemal Ortaokulu’nun acele taşınması kararı alındı.
Gelişmeler Saraçoğlu’na yönelik tehdidin yeni bir evreye girdiğini gözler önüne sererken, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, gelinen son duruma ilişkin soL’a açıklamalarda bulundu.
‘Saraçoğlu tam da böyle bir planlamanın ürünü’
Süreci yakından takip ettiklerini, dava süreci devam etmesine rağmen “restorasyon” adı altındaki çalışmaların başlatıldığını, Namık Kemal Ortaokulu’nun da boşaltılması yönünde bir adım atıldığını belirten Candan, “Pandemi vesilesiyle bütün dünyada nasıl bir mimari tartışmaları yapılıyor, mimarlar bu konuda çeşitli mesajlar veriyor. Burada öne çıkan, nefes koridorlarının olduğu bir kent politikası. Saraçoğlu da tam da böyle bir planlamanın ürünü. Bu nedenle 5 Ekim Dünya Mimarlık Günü’nde de Saraçoğlu’nda olacağız ve açıklamamızı burada yapacağız” dedi.
‘Soylulaştırma projesi, halkın erişimi engellenecek’
Mahalledeki tüm gelişmeleri an an takip ettiklerini dile getiren Candan, “Tam bir soylulaştırma projesiyle karşı karşıyayız. Burada ticari ağırlıklı bir bölge oluşturmak isteniyor. Çankaya Belediyesi, özgün değerlerin korunması kapsamında restorasyon ruhsatı verdiğini iletti. Bu önemli ama şu anda içeride, 95. Sokaktaki evlerde nasıl bir çalışma yapıldığını bilemiyoruz. Bu konuda gerekli bilgilendirmeler yapılmıyor. Emlak Konut’un sayfasına baktığımızda, Saraçoğlu’nun tamamen rant odaklı olarak sermayeye peşkeş çekilmek istendiğini görüyoruz. Proje sonrası halkın buralara erişemeyeceği, yapılan otellerin günlük ücretinin yüzlerce dolar olacağı bir çalışmadan söz ediyoruz” diye konuştu.
‘Yıkım olmayacak deniyor ama…’
Açık bir şekilde kent merkezindeki nefes koridoru olan alanı sermayenin kullanımına tahsis edileceğini vurgulayan Candan, “Yıkım olmayacak, tahribat olmayacak deniyor. Ancak plan ortada, bu plana karşı iptal davası açtık ve dava sürüyor. Orada Saraçoğlu’nun bütün adalarının altının otopark olarak kullanacağı notu var. Üstelik koruma literatüründe sadece binaların korunması, restore edilmesi diye bir şey yok, yaşam kültürünün de korunması gerekiyor. Hamamönü’nde binalar restore edildi, tarikatlara teslim edildi, orada bir hayat yok şu anda örneğin. Saraçoğlu’nda da sermayenin kendisini ifade ettiği, halkın oradan uzaklaştırıldığı bir süreç izlenecek” ifadesini kullandı.
Restorasyonu Erdoğan’ın lise arkadaşının şirketi yapacak
Saraçoğlu’nun Cumhuriyet’in ilk toplu konut projesi olduğuna işaret eden Candan, yapılan bu projenin aynı zamanda Cumhuriyet değerlerini de hedef aldığını söyledi.
Restorasyon projesini AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın lise arkadaşının şirketinin yürüteceğini de sözlerine ekleyen Candan, firmanın kendilerine bir sunum yapmak istediğini, bunu kabul ettiklerini ancak endişelerinin sürdüğünü dile getirdi.
‘Sonuna kadar takipçisi olacağız’
Kent merkezinin böylesi bir projeye değil, kamusal alana, herkesin rahatlıkla girip çıktığı bir nefes koridoruna ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Candan, “Projeyle binalar ayakta kalsa da Saraçoğlu’nun ruhu katledilecek. Giren iş makineleri nedeniyle burada hepsi tescilli olan ağaçlar da tahrip olmaya başladı. Ağaçlarda çok ciddi bir rahatsızlık olduğu da görülüyor, hastalık olduğunu görüyoruz. Ziraat Fakültesi’ne yazdık, bir rapor hazırlanmasını talep ettik. Bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız” dedi.
‘Milli mimari deniyor, mimarın adından söz edilmiyor’
Emlak Konut’un hazırladığı tanıtım videosunda Saraçoğlu için “milli mimari” ifadesinin kullanıldığını aktaran Candan, “Saraçoğlu Alman mimar Paul Bonatz’ın imzasını taşıyor. Yani burası ortak bir kültürel miras. Tek başına ‘milli mimari’ deniyor, mahallenin mimarından söz edilmiyor bile. Burada bu ortak kültür de yıkılmak isteniyor” diye konuştu.