AYM’nin OHAL düzenlemesi kanununa verdiği iptal kararı yayımlandı

AYM, OHAL kapsamındaki KHK'lara ilişkin kanunda iptali istenilen maddelerin tamamını Anayasaya aykırı bulmayarak kısmi iptal kararı verdi.

Haber Merkezi

7092 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un bazı maddelerinin iptali için CHP tarafından 2018 yılında Anayasa Mahkemesine iptal davası açılmıştı. AYM incelemesini 9.11.2022 günü tamamladı, iptali istenilen maddelerin tamamını Anayasaya aykırı bulmayarak kısmi iptal kararı verdi. İptal kararı 31.3.2023 günlü Resmi Gazetede yayımlandı. Ancak iptal edilen hükümlerin bir bölümü 31 Mart günü yürürlükten kalkmasına karşın, bir bölümü için bu tarihten itibaren 9 ay sonra (31.12.2023) yürürlükten kalkması kararlaştırıldı. 

İptal edilen hükümler şöyle:

  • 1. maddenin (1) sayılı fıkrasının birinci cümlesindeki “…üyeliği, mensubiyeti veya…” ibaresi.
  • (2) sayılı fıkrasının “Bu kişiler hakkında bakanlıkları ve kurumlarınca ilgili pasaport birimine derhal bildirimde bulunulur. Bu bildirim üzerine pasaport birimlerince pasaportlar iptal edilir” şeklindeki dördüncü ve beşinci tümceleri. 
  • 3. maddenin birinci cümlesindeki “…üyeliği, mensubiyeti veya …”  ibaresi.
  • 3. maddenin beşinci cümlesindeki “…ve ilgili pasaport birimlerince pasaportları...” ibaresi. 
  • 4. maddenin (2) numaralı fıkrasının birinci tümcesindeki “...her türlü kısıtlama ve taşınmaz yükünden ari olarak...” ibaresi ve ikinci cümlesi.
  • 5. maddenin üçüncü cümlesi.

*7092 sayılı Yasanın ilgili hükümleri ve AYM kararı için bu adrese bakılabilir.   

Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyelik, mensubiyet nedenleriyle kamu görevinden çıkarılan kişileri, rütbesi alınan emekli TSK personelini, kapatılan kurum ve kuruluşları, yurtdışında öğrenim görenleri ilgilendiren Yasa ve AYM kararıyla ilgili olarak görüşüne başvurduğumuz AYM eski raportörü Ali Rıza Aydın kararı; 2016 OHAL’inin gerekli kıldığı konuların dışına çıkan OHAL KHK’lerini ve OHAL süresiyle sınırlı olması gereken bu KHK’lerin TBMM’de yasa olarak kabulünü, buradaki bütünsel hukuksuzluğu, hak ihlallerini değerlendirip hukuk devleti ilkeleri içine çekemeyen bir düzenin “hukuk tekniğine sıkıştırılarak daraltılmış uzantısı” olarak yorumladı. 

'Adaletsizliğin süresi uzatıldı'

“OHAL KHK’lerindeki hukuksuzlukları, önceki ilke kararlarını yok sayarak incelemeyen AYM, bu KHK’lerin yasalaşmasının da önünü açtı” diyen Aydın, burada “yürütmesi, yasaması ve yargısıyla ortaklaşa ve zincirleme bir hukuksuzluk ve adaletsizlik söz konusu. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi de bu zincire katıldı. Zincirin özeti devlet ve yargının sınıfsallığı, sermaye sınıfının egemenliğine bağlılığıdır” değerlendirmesini yaparken AYM’nin iptal ettiği hükümlerle ilgili olarak yürürlüğü durdurma kararı vermeyerek hem gerekçeli kararın yayımı gecikmesiyle hem de süre vererek adaletsizliğin süresini uzattığını söyledi.  

'Önemli olan iptal edilen hükümlerden mağdur olanların mağduriyetlerinin giderilmesi'

“OHAL kapsamında seri mağduriyetlerden sonra hukuk tekniği içinden kısmi iptal kararlarının çıkmasının temel sorunu örtmemesi” gerektiğini vurgulayan Ali Rıza Aydın, AYM kararının içeriği ve yansımalarını şöyle değerlendirdi: “Her şeye karşın karardaki iptalleri yadsıyamayız. Ancak önemli olan bu iptaller üzerine, iptal edilen hükümlerden mağdur olanların mağduriyetlerinin giderilmesi. Dava açanlar ya da açmayanlar, İnceleme Komisyonunda dosyası olanlar… Artık iptal edilen hükümlere bağlı olarak kaybettikleri haklara yeniden kavuşmalı”.

AYM kararında “Kanun’a ekli listelerde adı geçen ve terör örgütü üyeliği suçundan ceza soruşturması veya kovuşturmasına maruz kalan ancak haklarındaki süreç tamamlanıp suçlu olduklarına dair kesin hüküm tesis edilmeyen kişilerin terör örgütü üyesi veya mensubu olarak nitelendirilmelerine sebebiyet verebilecek nitelikte olduğu, dolayısıyla kesinleşmiş mahkûmiyet hükmü olmadan kişilerin suçlu sayılmasına neden olabilecek ifadeler içeren kuralın masumiyet karinesini ihlal ettiği sonucuna ulaşılmıştır” denildiğini anımsatan Aydın, bu gerekçeyle AYM’nin Kanun ekindeki listeleri de iptal etmesi gerektiğini söyledi.  

Aydın son olarak, “suçluluğu mahkemelerin kesinleşmiş kararlarıyla hükmen sabit oluncaya kadar kimsenin suçlu sayılamayacağını, bu temel ilkeye, masumiyet karinesine aykırı olarak KHK ya da yasalara isimler eklenemeyeceğini” belirterek “OHAL yaralarının bu tür kısmi yargı kararlarıyla giderilmesi yerine bu yasaların yürürlükten kaldırılarak; gerçek suçluların mahkemelerde yargılanması ve cezalandırılması yöntemiyle birlikte haksızlığa uğrayanların hak gasplarının önlenmesi gerekir” dedi.