ABD-Yunanistan yakınlaşmasının arkasında Türkiye'den daha fazlası var

Türk basınına yansıdığı gibi ABD - Yunanistan işbirliğinin temel motivasyonunun Türkiye ile anlaşmazlıklar değil, Yunanistan'ın NATO planlarında daha 'verimli' kullanılmasına dayanıyor.

Haber Merkezi

Bir süredir Yunanistan hükümetinin NATO planlarına daha fazla dahil olması ve ABD ile ilişkilerinin geliştirilmesi gündemde. İki ülke arasındaki stratejik ve askeri işbirlikleri Yunanistan'ı bir NATO üssüne çevirirken, bu işbirliği Türk basınında iki ülkenin de Türkiye ile olan anlaşmazlıklarına bağlanıyor. Oysa yaşananlar bundan çok daha fazlası. 

‘Defender Europe 2021’ tatbikatına Yunanistan’ın da dahil olması tartışmaları alevlendirdi.

Yunanistan Komünist Partisi'nin yayın organı Rizospastis’te yayınlanan bir makalede tatbikatın NATO şemsiyesi altında Baltık Denizi’nden Karadeniz’e kadar uzanan bölgeye binlerce asker, yüzlerce tank, uçak ve diğer askeri sistem ve araçlardan oluşan altyapının Rusya ile olası bir çatışmaya hazırlık olarak konuşlandırıldığı, fakat tek amacın bu olmadığı belirtiliyor.

Makalede şöyle deniyor:

"Rusya ve Çin’in emperyalist güçlerine karşı bir güç gösterisinden ve aynı zamanda NATO’ya üye devletlerin baskıcı yeteneklerini güçlendirdikleri dev bir savaş provasından bahsediyoruz. Kapitalist krizden ve salgından güçlü darbeler alan halkın talepleri ve tepkileri burjuva hükümetler için gerçek bir tehlikedir. Üye devletlerin silahlı güçlerinin esnekliği, disiplinler arası ve eş zamanlı çalışabilirliği, Avrupa’nın kritik bölgelerine hızlı bir şekilde ulaşılabilirliği yalnızca dış tehlikelerle sınırlı değildir, kabul ettikleri gibi iç düşmana, halka da uzanır.

Dedeağaç limanı, askerlerin Rusya sınırından, nakliye gemilerinin Karadeniz’e girmesine gerek kalmadan, Bulgaristan ve Romanya’ya nakledilmesi için bir geçiş olduğu düşünüldüğünde, tatbikat için stratejik bir nokta. Ayrıca, ABD’nin Atlantik Çözümü Operasyonunun Doğu Avrupa’da genişlemesine olanak sağlıyor. Açıktır ki, Dedeağaç limanının ve bölgenin diğer altyapılarının stratejik değeri, emperyalist güçlerle rekabeti yoğunlaştıran NATO tatbikatlarından çok daha geniştir. Bölge, Rusya’dan bağımsız enerji stratejisi ile Amerikan ve NATO misyonlarının ve tatbikatlarının kalıcı bir istasyonu haline gelecek ve bir enerji merkezi olacak. Asıl tehlike Yunan altyapısının ve personelinin Avrupa-Atlantik oluşumunun tehlikeli ve daha geniş eylemleri için giderek artan bir şekilde kullanılmasıdır."1

Makalede hükümetin yeterli koruma önlemlerini almaksızın eğitimi ertelediği ve uzatılmış karantinalarla geçen bir pandemi döneminde NATO’nun ve Amerikalıların özgürce hareket ettiğine de dikkat çekiliyor.

Yine bu tehlikelerin ve NATO’nun yıllık raporunun konu edildiği başka bir makalede, Yunan halkının her yıl emperyalist fona ödediği milyarlarca avronun, Yunan burjuvazisinin bölgedeki rolünü yükseltmeye çalışmasından başka işe yaramadığından; eğitime, işçilerin ve işsizlerin özellikle salgın koşullarında korunmasına harcanmayan bu paranın, Avrupa-Atlantik planlarına hizmet için ‘yeni fırsatlara’ dönüştüğünden bahsediliyor.

Makaleye göre, halk bunun bedelini ödüyor ve aynı zamanda Türkiye gibi diğer ‘müttefikler’ ile rekabet ederek NATO’nun güneydoğu kanadında bir yer edinmeye çalışan burjuvazinin artan tehlikesine maruz kalıyor.

Yunan burjuvazinin NATO kampında daha güç yer edinmesinin koşulunun Yunanistan'ın egemenlik hakları karşılığında ‘Transatlantik uyumu’nun sağlanması olduğuna dikkat çekilen makalede2 buna rağmen ülkedeki en az 5 kişiden birinin Yunanistan'ın NATO'dan ayrılmasını istediği belirtiliyor.3

Biden: Yunanistan kritik önemde

İlerleyen Yunanistan ve ABD ilişkilerinin bir başka göstergesi olarak, Yunan devriminin 200. yıldönümünde ABD başkanı Joe Biden, Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu’ya gönderdiği mesajda, ABD’nin Rusya ve Çin ile olan anlaşmazlıklarında jeostratejik çıkarları açısından Yunanistan’la ilişkilerin ‘kritik önemde’ olduğunu, Yunanistan’ın önemli bir NATO müttefiki ve ABD’nin dostu olduğunu, Doğu Akdeniz’de, Karadeniz’de ve Batı Balkanlar’da istikrara, barışa ve refaha katkı sağladığını söyledi. Ayrıca mesajında, ‘Başkan olarak, iki ülke arasındaki işbirliğini daha da güçlendirme ve Transatlantik ittifakına ve bizi birleştiren tüm ortak değerlere olan bağlılık geleneğini sürdürmeyi dört gözle bekliyorum.’ dedi.

902.gr’da yayınlanan haberde, "ABD ile dostluk Yunanistan’ı, halkı ciddi tehlikelere maruz bırakan devasa bir askeri üsse dönüştürüyor, ülkenin egemenlik hakları pazarlıkların merkezine yerleştiriliyor ve NATO üyesi ülke tarafından sorgulanıyor. Ayrıca Biden’ın mesajı, Yunanistan-ABD işbirliğinin güçlendirilmesi, iki devletin askeri anlaşmalarının yıllık olarak değil, her beş yılda bir yenilenmesi ile de ilgilidir" denilerek bu mesajın arka planına dikkat çekildi.4

Bütün bu gelişmeler, Türk basınına yansıdığı gibi ABD - Yunanistan işbirliğinin temel motivasyonunun Türkiye ile anlaşmazlıklar değil, Yunanistan'ın NATO ve ABD planlarında daha verimli kullanılması, Rusya'nın kuşatılmasında daha ciddi rol oynaması olduğunu gösteriyor.