TÜSİAD Başkanı: Dünya ekonomisi tehlikede

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, küresel bazda ülkelerin borçlarının milli gelirlerinin 3 katından fazlasına çıktığını söyledi.

Marsh&McLennan Şirketler Grubu'nun desteğiyle hazırlanan Küresel Riskler Raporu'nun tanıtımı TÜSİAD, Marsh ve Zurich iş birliğinde; TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, MMC Türkiye Başkanı Tayfun Bayazıt, Zurich Sigorta Türkiye CEO'su Yılmaz Yıldız ve Marsh Türkiye CEO Hakan Kayganacı'nın katılımıyla gerçekleştirildi.

Dünya Gazetesi'nin haberine göre, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik etkinlikteki konuşmasında, "Geçtiğimiz sene, Amerika ve Çin arasında yaşanan gerginlik, her iki ülkenin ekonomilerini etkilemekle kalmadı, tüm dünya ülkelerini de etkiledi. Avrupa ekonomisi, hem küresel ticaret savaşlarından hem de Brexit belirsizliğinden etkilenerek yavaşlamaya başladı. Küresel büyümenin önümüzdeki iki sene boyunca daha da yavaşlaması bekleniyor" ifadelerini kullandı.

Küresel kriz öncesine kıyasla bugün ülkelerin borcunun çok daha yüksek olduğunu söyleyen Bilecek, "Küresel bazda borçluluk, milli gelirin yüzde 225'ine, yani 3 katından fazlasına çıkmış durumda. Şurası kesin ki dünya ekonomisinde tehlike sinyalleri artıyor. Türkiye için soru, ekonomimizin bundan etkilenip etkilenmeyeceği değil, ne kadar etkileneceği olmalıdır. Türkiye, ekonomide uzun vadede sorun yaşamamak için kısa vadede riskleri doğru yönetmelidir." dedi.

'ULUSALCI POLİTİKALAR KUTUPLAŞMAYI ARTTIRIYOR'

MMC Türkiye Başkanı Tayfun Bayazıt ise, jeopolitik ve jeo-ekonomik gerilimlerin öne çıkan riskler olduğunu belirterek şunları kaydetti:

"Bunun yanı sıra 2018'de olduğu gibi çevresel ve teknolojik riskler de hem olasılık hem de etki bakımından top riskler sıralamasında dikkat çekiyor. Dünya, küresel politik ekonomiyi derinden değiştiren bir küreselleşme döneminin ardından bir ayrışma dönemine geçiş yapıyor. Global ölçekte birçok hükümetin yürüttüğü ulusalcı politikalar toplumsal kutuplaşma ve jeopolitik gerilimlerin artmasına yol açıyor. Bölünmeler derinleşiyor ve 'yerel olarak siyasi rakiplerden ya da dışarıdan çok taraflı ya da uluslar üstü kuruluşlardan kontrolü geri almak' fikri giderek daha çok ülke tarafından benimseniyor."

ABD Başkanı Donald Trump'ın "Önce Amerika" siyasetinin ve Brexit belirsizliğinin kutuplaşmayı derinleştirdiğine dikkati çeken Bayazıt, dünyadaki güçlerin bir çoğu için ticaret ve yatırım ilişkileri açısından 2018 yılının çok zor bir yıl olduğunu dile getirdi.

Bayazıt, "Ticari anlaşmazlıkların geçen yıl hızla kötüleşmesi ve jeo-ekonomik gerilimlerin sürmesi nedeniyle bu yılki ekonomik büyümenin önünde bir engel teşkil edeceği de raporda belirtilen bir diğer önemli nokta. 2019 yılında büyük güçler arasındaki jeopolitik gerilimlerin artmasıyla bu yöndeki büyüme çabalarının daha da çıkmaza gireceği belirtiliyor" ifadelerini kullandı.

Rapora göre 2019 yılında artması öngörülen riskler:

1- Büyük güçler arasındaki ekonomik anlaşmazlıklar
2- Uluslararası ticaret anlaşmalarının değer kaybetmesi
3- Büyük güçler arasındaki siyasi çatışmalar
4- Siber saldırılar: Para veya veri hırsızlığı
5- Siber saldırılar: Operasyonel ve altyapısal bozulmalar

Gerçekleşme olasılığına göre sıralanan en önemli beş risk:

1- Olağan dışı hava olayları
2- İklim değişikliğinin önlenmesinde başarısızlık
3- Doğal afetler
4- Veri sahteciliği ve hırsızlığı
5- Siber saldırılar