ODTÜ asistanına sahip çıktı

Yılın son grevlerinden olan ODTÜ promosyon grevi, emekçiler lehine birtakım kazanımlarla son bulurken sendika işyeri temsilcisi olarak rektörlükle görüşmelere katılan asistan Ekin Erdem Evliya’nın görev süresi bitirilirdi. ODTÜ’nün Evliya’ya sahip çıkması ise en önemli kazanım olarak kendini gösterdi. Süreci Evliya ile konuştuk.

Bayram Uluad

ODTÜ’de maaş ödemesi üzerinden emekçilere ödenen banka promosyonlarının ihalesinin yapıldığı günlerde emekçiler sahnedeydi. Okulun idari personeli, asistanları ve bazı öğretim üyeleri tarafından yönetime katılmak ve promosyon ihalesinden daha fazla pay alabilmek için bir dizi eylemlikler geliştirilmişti. İki aşamalı gerçekleşecek ihalenin iki gününü de grev ile kapatan emekçiler, örgütlü mücadeleleri sonucunda bir dizi kazanım elde etti.

Sürecin görünür isimlerinden olan, Eğitim-Sen işyeri temsilcisi olarak rektörlükle yürütülen görüşmelere katılan asistan, Ekin Erdem Evliya’nın ise şaibeli ve keyfi bir biçimde görev süresi bitirildi. Başta Üniversite Konseyleri Derneği olmak üzere, Eğitim-Sen, öğrenci kulüpleri, siyasi örgütler ve bir takım öğretim üyeleri Evliya’ya desteklerini bildiren açıklamalar yaptı. Evliya ile hem ODTÜ promosyon grevini, hem kendi başından geçen süreci ve 50-D asistan kıyımını hem de okuldaki son durum üzerine sohbet ettik.

YILLAR SONRA GELEN ODTÜ GREVİ

ODTÜ’de promosyon grevi gerçekleşti. Sürecin görünür ögelerinden biriydin. Neydi bu grevin amacı, süreç nasıl ilerledi? 
Banka promosyonlarının görüşüleceği ihaleler yapılacaktı. Yasa gereği iki rektörlük temsilcisi bir de sendika temsilcisi tarafından kararlaştırılacak süreçte bizim bir takım önerilerimiz oldu. Rektörlük bunları ciddiye almayınca iki aşamalı gerçekleştirilecek ihalenin ilk gününe ve bir gün öncesine uyarı eylemleri ve grev ile yanıt verdik. İkinci görüşmenin olduğu güne de bir grev daha örgütledik.

İkinci ihale 19 Aralık’ta gerçekleşmişti. ODTÜ emekçileri lehine nasıl bir durum ortaya çıktı? Kazanımla mı sonuçlandı süreç?
Önceki süreçte bin dört yüz lira civarında ve toplam altı taksit üzerinden gerçekleşen ödemeler Cuma günü gerçekleşen ihale sonucunda bin yedi yüz lira ve tek seferde ödemeye dönüşmüş oldu. Bizim önerdiğimiz rakamdan hayli uzak. Ayrıca bunların yanında birkaç talebimiz daha olmuştu. Taleplerimize yanıt üretilmediğini düşündüğümüz için sendika olarak üçüncü imzayı atmadık henüz. İmza atmama yönünde de bir eğilim var.

Bizce en önemli kazanım ODTÜ emekçisinde ortaya çıkan dinamizmdir. Bu dinamizm ve örgütlülük ile örneğin sadece akademisyenlerin yemek yediği yer olan FacultyClup işgali gerçekleştirildi. İşçiler orada kendilerine sunulan imkanlarla akademik personele sunulan imkan arasındaki farkı gördüler ve her şeyden önemlisi tekil olarak giremedikleri yere örgütlü bir şekilde girilebileceğini gördüler. Buradaki en büyük kazanım bence budur. Artık emekçiler yönetime katılabildiklerini fark ettiler.

ÖNCE İŞTEN ÇIKARILDI, SONRA HAKARETE UĞRAYIP DARP EDİLDİ

Görüşmeler devam ederken seninle ilgili şaibeli bir durum ortaya çıktı. Görev sürenbitirildi. Bazı olaylar gelişti doğrudan seninle ilgili. Olayları senin dilinden aktaralım istersensoL okurlarına.
Eğitim-Sen’in işyeri temsilcisiyim Şubat 2014’ten beri. Görüşmelere rektörlükten iki kişi, sendikadan da bir kişi katılacaktı. Sendika adına da görüşmelere ben katıldım. Grevin ikinci gününde ise maaş bordrosundan Aralık ayının 31’inde görev süremin tamamlandığını ve bu sebeple hesabıma yarım maaş yattığını öğrendim. İnşaat Mühendisliği bölüm başkanını aradım ve karşıma bir kaç tane ‘gerekçe’ sundular. Hepsi birbirinden komik ve tuhaf tutanakları göstererek görev süremin o sebeplerle uzatılmadığını ilettiler.

O gerekçelerden birini okurlarımızla paylaşır mısın?
Bir hocamızın dersinde soru sormamdı bir tanesi. Hocasına soru sorduğu için hakkında tutanak tutulan başka öğrenci var mıdır bilmiyorum. Benim cevabını bildiğim bir soruyu sınıfta sorarak hocayı küçük düşürmeye yeltendiğim gibi bir suçlama vardı karşımda. Bunlar gözetildiğinde benim işten çıkarılmamla ilgili kararın keyfiyetçiliği bir yana grev ile alakalı olduğuna inanıyorum.

Bir anlamıyla 50-D’nin de kurbanı olmuş oldun aslında…
Haklısın. Yasadaki tanımsızlıktan ötürü okullar istedikleri gibi asistan kıyımı gerçekleştirebiliyorlar. Bu keyfiyetçi tutuma karşı itirazlarda bulunduğumda ise bir hocadan darp gördüm ve raporum da mevcut. Durum şimdilik rektörlükte soruşturulacak ancak ilerleme sağlanamadığı noktada ise adli mercilere başvurumu da yapacağım elbette.

Kim tarafından darpa maruz kaldın?
Kişinin kim olduğu önemli değil ki. Öyle olursa mesele sadece benimle sınırlanır. Gel gelelim ki ODTÜ’de ve pek çok başka üniversitede bu tür durumlar yaşanmakta. Buradaki mesele kim tarafından darp edildiğimden ziyade bir bilim yuvası olması gereken üniversitede bir asistanın darpa maruz kalmış olmasıdır bence. Bu tüm üniversite emekçilerinin ortak problemlerindendir. Kimi zaman mobbing kimi zaman baskı kimi zaman da darp olarak karşımıza çıkan bir keyfiyetçi mekanizma mevcut. Temel olarak bunun tartışılması gerekiyor.

ODTÜ ASİSTANINA SAHİP ÇIKTI

‘Atılmanla’ ilgili okulda da bir tepkisellik var. Öğrencisinden asistanına, sendikasından öğretim görevlisine kadarsana dair bir takım değerlendirmeler mevcut. Sana destek çıktı mı ODTÜ yaşadıklarınla ilgili?
Evet, yalnız olmadığımı görmüş oldum. ÜKD, Eğitim-Sen, ODTÜ Öğretim Elemanları Derneğinden hocalarımız, emekçiler, öğrenciler benimle duygudaşlık içine girmiş durumdalar. Sanırım az önce kazanım dediğim şeye denk düşüyor bu durum. Özellikle idari personeller benim durumumu greve karşı verilen bir tepki olarak görüyor ve kendilerine yapıldığını düşünüyor bu saldırının. Bu nokta yeterlidir bence şimdilik.

Peki, Evliya bundan sonra ne yapacak?
Ben inşaat mühendisiyim. Özel sektörde iş yapmaya başlasam yüksek bir maaşla çok güzel yerlerde iş bulabilirim. Fakat akademik alanda çalışmalar yapmak istiyorum. Keyfi kararla ilgili hukuki süreci başlatacağım. Şu an ne durumdayım diye soruyorsanız 31 Aralık’tan itibaren işsizim aslında. Yine de doktora başvurumu yapacağım.

2014 yılı işçiler için her zamankinden fazla ölüm, hak gaspı ve sınıfın aleyhine gelişmelerle kapandı. Senin durumunu da göz önünde bulundurursak, nasıl bir 2014 geçirdik? İşçi ölümleriyle asistan kıyımı arasında ortak nokta var mı?
Piyasalaşmadır kesinlikle. İşçiyi madende ölüme sürükleyen de, sendikalaşmanın önüne geçen de, üniversitelerde keyfiyetçiliği yaratan da aynı mantıktır. Bugün üniversiteler sanayinin kar kolu haline getirilirken asistanları başka türlü işe alamazdınız zaten. Benzer şekilde örneğin Soma’da, kömürün maliyetini düşürmeye çalışırken elbette işçi giderinden ve güvenlik harcamalarından kısacaktı. Kapitalizmin yarattığı daha fazla piyasalaşma ikimizi aynı noktada buluşturuyor. Bu anlamıyla size katılıyorum, 2014 işçiler adına pek de iyi geçti denemez.


EVLİYA KİMDİR, 50/D NEDİR?
2007’de ODTÜ’ye lisans öğrencisi olarak başlayan Evliya, 2011 yılında mezun olduğu İnşaat Mühendisliği bölümünde yüksek lisansa başladı. Ayrıca yüksek öğretim kanunun 2457 fıkrasının D bendi ile asistan olarak işe başladı. Kısaca 50-D olarak bilinen yasaya binaen 3 yıllık yüksek lisans ve sonrasındaki altı yıllık doktora süresince işe alım gerçekleşiyor. Net bir iş tanımının yapılmadığı 50-D’de yüksek lisans tamamlandıktan sonra görev süresi doldurulur. Master jürisini geçmek kaydıyla doktora başvurularına kadarki süreçte(yaklaşık iki buçuk ay) ise genel eğilim görev süresinin uzatılmasıdır. Master jürisinden Aralık başında geçen Evliya’nın görev süresinin doktora başvurularına kadar uzatılması bekleniyordu. Bu durumda görev süresi uzatılmadığı için aslında Evliya’nın işine son verilmiş oldu. 

YÖK’ün öngördüğü toplam dokuz yıllık süreye rağmen ODTÜ’de bu süreci yedi yılda tamamlama eğilimi mevcut. Asistan kıyımına yol açan bu yasaya pek çok kişi ve kurumdan itirazlar yükselmesine rağmen üniversitelerde bilimin piyasalaşması süreci işletilmeye devam ediyor. Evliya’nın başından geçen süreçle ilgili Üniversite Konseyleri Derneği bir açıklama yayınlamış, 50-D’ye karşı mücadeleye devam edeceklerini ve Evliya’nın durumunun takipçisi olacaklarını ifade etmişti.