Eşini defalarca bıçaklayarak yaralayan Türkiye kökenli bir sanığa "kökeninden dolayı" hafifletilmiş 6 yıl hapis cezası verilmesi sonrası suçluların kültürel değerlerinin de göz önünde bulundurularak yargılanmaları gerektiğini söyleyen Fekter, hukukçular ve siyasiler tarafindan eleştirildi.
Viyana´da yaşayan bir Türkiye kökenlinin, kendisinden boşanmak isteyen karısını defalarca bıçaklaması ve ardından 50 cm uzunluğunda bir demir boruyla dövmesi Avusturya´da büyük tartışmalara yol actı.
Talihsiz kadın araya giren oğlu sayesinde hayatta kalırken, olay sonrası adaletin önüne çıkan zanlının aldığı ceza tartışmalara neden oldu. Viyana´da görülen davanın iddianamesinde savcı, sanığın Türk kökenli olduğunu ve sahip olduğu kültürde kadına yönelik şiddetin görülegeldiğini vurguladı. İddianame uyarınca karar veren yargıç, sanığın eylemine ilişkin suçu 'cinayete teşebbüs' değil, 'ölüme sebep olmaya teşebbüs' olarak tavsif ederek zanlıya 6 yıl hapis cezasi verdi. Yargıç, olayda 'kasıt' unsuru görülemediğini
de hükme bağladı.
Karara kadın ve insan hakları örgütlerinden eleştiri yağıyor. Avusturya İçişleri Bakanı Maria Fekter´in ortaya attığı "kültürel suç" tartışması da böylelikle yeniden alevlendi. "Kültürel suç" kavramı bir suç olarak değerlendirilirken, suçlunun kültürel durumunun da göz önüne alınmasını öngörüyor.
Hukukçular bu tarz bir yargılama sisteminin çokkültürlü bir yapıya sahip olan Avusturya´nın adalet dağıtımında sorunlar yaratacağını belirtiyorlar.
(soL - Viyana)