'Obama Doktrini 21 yüzyılın Weimar dönemidir'

William Robinson, Obama yönetiminin ülkedeki solcuları sisteme entegre ettiğini belirterek, ABD'deki durumu Nazi iktidarı öncesi Almanya'daki sosyal demokrat döneme benzetti.

'Obama Doktrini, 21. yüzyılın Weimer dönemidir.' ABD'li solcu akademisyen ve yazar William Robinson, El Cezire’nin internet sitesinde yayınlanan yazısında, Obama’nın kendi ülkesinde ve dünyada yaşattığı dönüşümü bu sözlerle anlatıyor. Robinson’a göre, Obama ülkedeki solcuları sisteme daha çok entegre etti ve bu nedenle de 21. yüzyılın faşizminin yeşereceği bir toplumsal zemin hazırlamakta. Weimar Almanyası’nda da yönetimde sosyal demokratların olduğunu söyleyen yazar, Naziler iktidara gelmeden hazırlanan toplumsal temelde militan sendikaların, komünistlerin ve sosyalistlerin siyaset dışına atıldıklarını, benzeri bir sürecin, basit bir metafor teşkil etmenin de ötesinde bugünlerde ABD’de yaşandığını söylüyor.

Robinson sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Faşizm kelimesini öylesine kullanmıyorum. 21. yüzyıl faşizmine dair belirlediğim temel özellikler şunlardır:

Bir, ulus aşan sermayenin gerici siyasi iktidarlarla bütünleşmesi.

Bu bütünleşme Bush yıllarında başlamıştır ve McCain-Palin egemenliğindeki Beyaz Saray döneminde derinleşmektedir. Ayrıca, Çay Partisi gibi yükselişte olan neo-faşist hareketler ve Arizona’da yasalaşan yeni neo-faşist göçmen karşıtı yasa büyük şirket sermayeleri tarafından desteklenmektedir…

İki, militarizasyon ve aşırı maskülinizasyon.

Pentagon’un bütçesi güçlendikçe, ki geçtiğimiz 12 yılda yüzde 91 düzeyinden artış gösterdi, başta bulunan askeri zümre daha da politize oldu ve siyaset yapım süreçlerindeki ağırlıkları arttı.

Üç, toplumsal gerginliklerin ve çatışmaların yönlendirildiği bir günah keçisinin icadı.

Bu durum daha çok Müslümanları ve göçmenleri içeriyor. Güney Yoksulluk Hukuku Merkezi çok yakın bir geçmişte, “aşırı sağın üç akımının, nefret grupları, köktenci-aşırıcı gruplar ve milliyetçi örgütlerin sayısının 2009-2010 itibariyle 1753’ten 2 bin 145’e çıktığını ve bunun daha önceki 2008-2009 dönemindeki yüzde 40’lık br artışın üzerinde geldiğini” açıkladı…

Dört, kitlesel bir sosyal taban.

Tarihsel olarak ırksal bir ayrıcalığı hep yaşayan beyaz işçi sınıfının kimi sektörlerinde, son zamanlarda artan işten çıkarma ve yoksullaşma nedeniyle böyle bir kitle tabanı oluşuyor…

Beş, ırk/kültür üstünlüğünü içeren, idealize edilen ve mitleştirilmiş bir geçmiş kurgusu olan fanatik bir ideoloji.

21. yüzyıl faşizmi irrasyonaliteye dayanıyor. 21. yüzyıl faşizmi doğru ile yalanı birbirinden ayırt etmeyen ve hatta ayırt etme gereği hissetmeyen bir proje.

Altı, karizmatik bir liderlik.

Her ne kadar Sarah Palin ve Glenn Peck gibi figürler birer ilk örnek olsalar da, böylesi bir liderlik Birleşik Devletlerde uzun zamandır yoktu.”

(soL-Dış Haberler)