İsrail, tarımı da vuruyor

Batı Şeria'da inşa ettiği bir izolasyon duvarının yerini değiştirmeye karar veren İsrail, Filistin'in 2 bin 500 dekarlık tarım arazisini kullanılmaz hale getirmek üzere.

soL (DIŞ HABERLER) Batı Şeria kentlerinden Kalkilya'da, Filistinli çiftçiler tarım arazilerini ve evlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.

İsrail Yüksek Mahkemesi, tamamı İsrail'in ördüğü izolasyon duvarıyla çevrili Kalkilya için aldığı son kararda, talep üzerine beş Filistin köyünün izolasyondan çıkarılabileceğini açıkladı. Karar, tecritten kurtulacağını düşünen Filistinli çiftçiler tarafından sevinçle karşılandı. Ancak duvarın etrafında başlayan İsrail çalışmaları ve peşisıra alınan yol yapma kararı, çiftçileri tecritte kalmayla, tarım arazilerini kaybetme seçenekleri arasında ikilemde bırakıyor.

2 bin 500 dekar arazi kullanılamayacak
İsrailli yetkililerce yapılan açıklamaya göre eski izolasyon duvarı, söz konusu beş köyü açıkta bırakacak şekilde geriye çekilecek. Ancak duvarın geçtiği eski hat, çiftçilere arazi olarak verilmek yerine, daha da genişletilerek yol yapılacak.

Öte yandan yeni tecrit duvarının, çok daha uygun araziler olmasına rağmen tarım arazileri ve zeytinliklerden geçmesi öngörülüyor. Bu durumda, çok sayıda zeytin ağacı sökülecek ve tarım arazileri kullanılmaz hale gelecek. Ayrıca, duvarın her iki tarafında, duvar hattını takip eden 200 metrelik bir şeridin "güvenlik" nedeniyle boşaltılacağı belirtiliyor. Bu da yeni duvarın her iki tarafındaki tarım arazilerinin ve evlerin boşaltılacağı anlamına geliyor.

Filistinli çiftçilerin tecritten kurtulma seçeneğini kullanmaları durumunda 2 bin 500 dekar araziyi kaybedecekleri belirtiliyor. Bu durumda, çok sayıda Filistinli çiftçi de topraklarından sökülerek göçmen statüsüne geçecek.

Yasa dışı duvar
Birleşmiş Milletler (BM) yargı organı Uluslararası Adalet Divanı, 2004 yılında aldığı bir kararda, İsrail'in ördüğü ve kenti tamamen çevreleyen duvarın tümüyle yasa dışı olduğunu belirtmişti. Mahkeme duvarın derhal kaldırılması kararına varmıştı.

Bağımsız gözlemciler, İsrail mahkemesince alınan son kararın, tecriti hafifletiyormuş gibi görünerek Uluslararası Adalet Divanı nezdinde duvara meşruiyet sağlama amacı güttüğünü belirtiyorlar.