İsrail başlattı 'barış gücü' tamamlayacak

Mısır'ın ateşkes taslağı, bölgede rol kapmak isteyen ülkelerin gündeminde… Türkiye, taslak kapsamında asker gönderebileceğini söylüyor, ancak İsrail'in "olumlu" baktığı söylenen taslak, Barış Gücü'nün İsrail ordusunun eksikliklerini tamamlamasını hedefliyor. Gelişmeler Erdoğan'ın iddialarını yalanlıyor

soL (HABER MERKEZİ) Türkiye'nin de yeşil ışık yaktığı, Gazze'ye "Barış Gücü" yerleştirilmesi planının bölgede istikrar ve barışa hizmet edeceği iddia ediliyor, ancak, Filistinli örgütlerin karşı çıktığı, İsrail'in ise olumlu baktığı bu planın amacı, Mısır'ın ateşkes taslağında açıkça "Gazze'deki direnişin zayıflatılması" olarak tanımlanıyor.

Taslak neler getiriyor
Mısır'ın ateşkes taslağı, Gazze ablukasının devam etmesini ve öncelikle Hamas'ın silah bırakmasını öngörüyor. Binlerce insanı katleden İsrail ise, taslağa göre, "silah kaçakçılğının engellenmesi ve Hamas saldırılarının sona ermesi" durumunda ateşkes ilan edecek.
Taslak, Türkiye'nin katılmayı arzuladığı Barış Gücü'nün görevini, Gazze'ye yönelik silah kaçakçılığının engellenmesi olarak tanımlıyor. Bu nedenle Barış Gücü'nün Filedelfiya Koridoru olarak bilinen Mısır-Gazze sınırına yerleştirilmesi hedefleniyor. Ne kadarlık bir güç kullanılacağı ve katılması istenen ülkeler henüz netlik kazanmadığı planda, bölgeye yerleştirilmesi istenen Barış Gücü'nün ne kadar askeri ne kadar teknik yardım sağlayacağı da ayrı bir tartışma konusu.
Bazı kaynaklar İsrail'in Gazze içinde oluşturmaya başladığı "güvenli bölge"nin kontrolünün de uluslararası güce devredileceğini ve bu gücün Gazze'den İsrail'e atılan füzeleri durdurmakla görevlendirileceğini söylüyorlar. Bu da, "Barış Gücü"nün, sadece "silah kaçakçılığının" engellenmesini değil, İsrail'in güvenliğini de üstlenebileceği anlamına geliyor.
İsrail'in Mısır'da ateşkes taslağı için faaliyetlerini yürüten Savunma Bakanlığı'ndan Amos Gliad "saldırıların silah kaçakçılığının engellenmesi durumunda ateşkes ilan edeceklerini" söyledi.
İsrail Savunma Bakanı Barak'ın danışmanı Amos Gilad'ın açıklaması, İsrail kabinesinde "Ehud Barak önerisi" olarak bilinen Hamas'ı zayıflatma planının kabul edilmesi anlamına geliyor. Barak önerisi, İsrail ordusunun ilk hedefi olan "Hamas'ı yok etme" çabasının başarısızlığa uğraması üzerine ortaya atıldı. İsrail ordusunun Gazze'de istediği amaçlara ulaşamayacağının tartışıldığı sırada getirilen öneri, Mısır tarafından taslağa yansıtıldı. Bu, Türkiye'nin de katılacağı öngörülen güç tarafından, Lübnan'daki gibi başarısız olan İsrail ordusunun "eksiklerinin tamamlanması" anlamına geliyor.
Mısır işbirlikçiliği 'Barış Gücü'yle rahatlayacakSöz konusu açıklamada, Türkiye'nin Mısır'la prensipte anlaştığı da belirtildi. Mısır ve Türkiye'nin uluslararası gücün kontrolünü üstleneceği belirtilirken, Erdoğan'ın Mısır'da olduğu dönemde Hamas ile ateşkes görüşmelerinin hızlandığı hatırlatıldı.
Mısır yönetimi, İran'ın Hamas'ı anlaşmaya uymaması için tehdit ettiğini belirtirken, anlaşmanın İran'ın bölgede artan etkinliğini engelleyeceğini de söylediler. Mısır yetkililerinin Jarussalem Post gazetesine verdikleri demeçte, "İran destekli" olarak tanımladıkları Hamas'ın anlaşmayla güçten düşeceğini söylemeleri de dikkat çekti.
Mısır'ın artan ateşkes çabasının bir nedeninin de, bu ülkenin İsrail ile yakınlığının Mübarek yönetimini sarsması olduğu belirtiliyor. İsrail basını, "Mübarek'in amacı, bir yandan da, ateşkesle, elini yakan Filistin sorunundan bir an evvel kurtulmak" olduğu yorumuna yer veriyor. Mısır'ın kendi askerlerini değil, uluslararası gücü "silah kaçakçılığını engelleme" faaliyetlerine yönlendirmesinin de aynı amaca hizmet ettiği söyleniyor. Mübarek'in yeni politikalarının ordu içinde büyük bir huzursuzluk yarattığı biliniyor, dolayısıyla, Mübarek yönetiminin İsrail'i desteklemeye "uluslararası barış gücü" üzerinden devam etmeyi hedeflediği belirtiliyor.
Uzlaşmacı Abbas'ın son umudu barış gücüHaaretz gazetesi, İsrail saldırılarının "askeri galibiyet kadar politik yenilgi de getirebileceği" görüşüne yer verdi. Filistin'in uzlaşmacı lideri Mahmud Abbas'ın iktidarının sallandığını belirten gazete, "bunun nedeni Abbas'ın son umudu olan BM kararının İsrail tarafından tanınmaması ve Filistinlilerin Abbas'a 'B planın ne?' diye sorması olduğunu söyledi.
Abbas'ın fiyaskoyla sonuçlanan BM kararının ardından bu kez Mısır taslağını desteklemesi ve Hamas'ı eleştirmeye devam etmesi dikkatlerden kaçmadı. Hamas'ı Filistin halkını ezdirmekle suçlayan Abbas, acilen bölgeye Barış Gücü istiyor. Yorumcular, Abbas'ın Barış Gücü'nü devrilmemek için koz olarak kullandığı konusunda hemfikir.
Haaretz gazetesi, artarak devam eden saldırıların, Abbas'sız bir Batı Şeria'ya, Mübarek'siz bir Mısır'a neden olabileceği görüşlerine yer verdi.
Hamas: Barış Gücü değil işgal gücü
Suriye'de bulunan Hamas lideri Halid Meşal, yaptığı açıklamada, İsrail katliamlarından sonra bir ateşkes görüşmesinin mümkün olmadığını söyledi. Mısır kaynaklarının "Hamas ile görüşmelerde ilerleme sağlıyoruz" iddialarına üstü kapalı olarak cevap veren lider, Mısır ve İsrail'in son şanslarını kaybettiklerini belirtti. "Roket saldırılarını durdurabildiniz mi? Bütün samimiyetimle söylüyorum, İsrail askerî olarak kaybediyor" diyen lider, ateşkes tartışmalarının, İsrail "yenilgisi"yle eşzamanlı olarak yükseliş kaydetmesinin altını çizdi.
İsrail Ordusu'nun "masum ve çocukları öldürmekten başka savaşta bir şey kazanmadığını" söyleyen Meşal, herhangi bir uluslararası gücün işgal kuvveti olarak değerlendirileceğini söyledi.
Barış Gücü'nün rolü uluslararası tepkilerden anlaşılıyorTürkiye'nin yeşil ışık yaktığı ve Mısır ile temaslarını arttırdığı barış gücünün misyonu İsrail'in ve ABD'nin olumlu baktığı Mısır'ın ateşkes taslağı tarafından tanımlanıyor. Katliamın başından beri İsrail'e destek olan AB ülkeleri arasından İngiltere, Almanya ve Fransa'da taslağı desteklediklerini duyurdular. Söz konusu ülkeler arasında tartışılan yegâne konu ise ateşkes planının sadece detayları oldu. İsrail hükümeti adına açıklama yapan Başbakan Ehud Olmert, BM'nin tarafları acil bir ateşkese çağıran ve uzmanlar tarafından "İsrail'in leyhine sayılabilecek" 1860 sayılı kararı dahi eleştirdi. Olmert "kimse kendimizi savunma hakkımızı engelleyemez" derken Mısır taslağına dair İsrail Hükümetinin girişimlerini sürdürdüğünü ve bu taslağa olumlu baktıklarını açıkladı.
Fransa ve İngiltere, katliama ortaklıkla suçlanan Mısır yönetimi ile temaslarını arttırdılar ve AB'nin daha fazla rol alması yönünde Hüsnü Mübarek yönetimi ile pazarlığa giriştiler. Aynı taslak ABD tarafından Arap ülkelerine dayatılıyor. Arap ülkeleriyle temaslarını arttıran Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Hamas'ın engellenmesi için taslağın kabul edilmesi gerektiğini söyledi. ABD'nin 1860 sayılı kararı veto etmemesi ise Mısır taslağını kabul ettirmek için "ateşkes taraftarı gibi görünme" çabası olarak değerlendiriliyor.
İran itiraz ediyorAnlaşmaya karşı çıkanlar ise İran ve Hamas oldu. Şam'da İran Parlamento Sözcüsü Ali Larcani ve üst düzey bir İranlı diplomat Hamas lideri Halid Meşal ile görüşerek anlaşmanın tamamına karşı olduklarını belirttiler.