"İslamcılık, teknolojiyi etkin kullanıyor"

Almanya İçişleri Bakanı Schäuble, İslamcı örgütlerin gençleri internet yoluyla etkilediklerini söyleyerek, "belki de şunu hafife aldık: Gençlerin bugün bile daha adil bir dünya vadeden devrimci bir hareketin parçası olma isteklerinin ne ölçüde büyük olduğunu..." dedi.

soL (HABER MERKEZİ) İngiltere ve Hollanda büyükelçiliklerinin 11-12 Şubat tarihlerinde Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenledikleri "Radikal İslamcılıkla Mücadele" konulu sempozyumda, "Uluslararası terörizm ve radikal İslamcılıkla mücadelede işbirliği" konusu ele alındı.

Gençlerin "radikal eğilimlerden uzaklaşması için alınacak önlemler"in de tartışıldığı sempozyumda konuşan Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Sch&aumluble, İslamcı örgütlerin medeniyetin temel ilkelerine karşı çıkmalarına karşın teknolojiyi oldukça "işlevsel" kullandıklarına, internet yoluyla iletişim kurma ve eylemlerine hazırlık yapmanın yanı sıra, yeni sempatizanlar kazandıklarına değindi.

Sch&aumluble, "belki de şunu hafife aldık: Gençlerin bugün bile daha adil bir dünya vadeden, kabul gördüğü ve kendine güvenini artıran devrimci bir hareketin parçası olma isteklerinin ne ölçüde büyük olduğunu... İnternet ortamında faaliyet gösteren İslamcılar, bu iki ihtiyacı da karşılıyor gibi görünüyor" dedi.

Alman devleti interneti izliyor
İçişleri Bakanı Sch&aumluble, gençlere, "sanal ortamda kendilerini kaybetmeden önce" ulaşmayı amaçladıklarını dile getirerek, olası terör eylemlerini engellemek için de internetin izlendiğini vurguladı. 2007 yılında, Anayasa'yı Koruma Teşkilatı, Federal Emniyet Teşkilatı, Askeri İstihbarat Teşkilatı, Alman Dış İstihbarat Teşkilatı ve Federal Savcılık'ın katılımı ile ortak bir "İnternet İzleme Merkezi" oluşturduklarını söyleyen Sch&aumluble, bu merkezin sürekli olarak internet sayfalarını, forumları ve chat odalarını izleyerek, yeni üyelerin kazanılması çabalarından ve eylem hazırlıklarından zamanında haberdar olabilmeyi hedeflediğini belirtti.

Almanya'nın Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı sırasında Europol (Avrupa Birliği Polis Teşkilatı) bünyesinde de "Check the Web" adını taşıyan benzer bir proje başlatılmıştı.

Gençliğe yönelik olarak öğretmenlerin bile muhbirleştirileceği önlemlerden de bahsedilen sempozyuma katılanlar arasında bulunan Hollanda İçişleri Bakanlığı temsilcisi Dick Schoof ise ülkesinde, İslamcıların yanı sıra, aşırı sağcı ve aşırı solcu gruplara karşı da önlemler alındığına işaret ettiği konuşmasında, "radikal eğilimlerle mücadele" için sekiz bakanlığın ortaklaşa çalıştığını söyledi.

İngiltere "ABD'den bile dikkatli" imiş...
Sempozyumun bir diğer katılımcısı İngiltere Dışişleri Bakanı Jacqui Smith, İngiltere'nin "terörizmle mücadele"de izlediği stratejinin "önlem alma" üzerine kurulu olduğunu belirterek, yerel kuruluşlar, sivil toplum örgütleri ve dini cemaatlerle işbirliğine önem verdiklerini belirtti.

Dünyanın en kapsamlı ve teknolojik açıdan ileri izleme sistemlerinden birine sahip olan İngiltere'de, CCTV (kapalı devre TV) sistemleri ve dört milyon güvenlik kamerasının kullanılması, nüfusun yüzde 7'sinin parmak izi ve DNA örneği gibi özel bilgilerinin yer aldığı ulusal bir veri tabanı oluşturulması nedeniyle "dünyada bir numara" olması nedeniyle Lordlar Kamarası Anayasa Komisyonu'nun eleştirilerine hedef olmuştu. ABD'nin bile, nüfusunun yalnızca yüzde 0.5'ini kapsayan büyüklükte bir veri tabanına sahip olduğu kaydedilmişti.