Haiti’de “güvenlik” diye ırkçılık körükleniyor

ABD’nin “güvenlik” bahanesiyle asker sevketmesi işgali meşrulaştırırken, ülkenin güvenlikli olmadığı fikrini güçlendirmek için verilen “şiddet” ve “yağma” haberleri ırkçılığı körüklüyor.

İşgale mazeret gösterilen ve her gün binlerce insanın yaşamına mal olan ‘güvenlik kaygısının’ gerekçesi, Amerikan basınında bolca yer tutan “şiddet” ve “yağma” olayları.

Haiti’deki kurtarma çalışmalarına katılan Partners in Health isimli yardım kuruluşundan Doktor Evan Lyon, yaptığı açıklamada “güvenlik meselesiyle ilgili dedikoduların ve güvenlik fikrinin ardında yatan ırkçılığın” yardımların önünü kesen temel engel olduğunu vurguladı.

Diğer sağlık ekibiyle birlikte gece gündüz ayakta olduklarını söyleyen Lyon, “Burada şiddet yok. Burada güvenlik sorunu yok” dedi.

Haiti Liberté gazetesi yazarı Kim Ives da, Democracy Now haber kanalına verdiği röportajda, “Burada güvenlik sorunu yok. Haiti’de halkın komiteler halinde kendi kendine örgütlendiğini ve deprem yıkıntıları arasından ceset toplama, temizliği temin etme, sığınma kampları kurma ve bu kampların güvenliğini sağlama işini başarıyla yerine getirdiğini görüyoruz” dedi.

Bu durum, Amerikan basınında geniş yer tutan “şiddet” ve “yağma” olayları haberlerinin, işgali meşrulaştırmaya yönelik bir stratejinin ürünü olduğu gibi, ırkçı önyargılardan beslediği ve körüklediğini düşündürüyor.

Beş yıl önce ABD’nin New Orleans kentini vuran Katrina kasırgasının ardından Associated Press tarafından yayınlanan bir haberdeki iki resim ve yanlarına konulan yorumlar, bugün Haiti’yle ilgili olarak pompalanan ırkçılığı açıkça resmediyordu.

Haberdeki resimlerden birinde, elindeki yiyecek paketiyle göğsüne kadar suda yürümeye çalışan bir siyah için “yiyecek dükkanını yağmaladığı” ifadesi kullanılırken, elindeki ekmek paketiyle aynı koşullarda yürüyen bir beyaz için “bir yiyecek dükkanında ekmek bulduktan sonra” ifadesi kullanılmıştı.

Haiti’deki “yağma” olaylarına odaklanan batı basını, işgali meşrulaştırmanın yanı sıra, insani duygulara ve desteğe en çok ihtiyaç duyulan bir dönemde okurların bu felakete yabancılaşmasına ve ırkçılığa teslim olmasına neden oluyor.

(soL - Dış Haberler)