İsrail'de yayımlanan günlük gazete Haaretz, ABD'nin Türkiye'yi F-35 programından çıkarmasının İsrail şirketlerinin çıkarına olacağını savunan bir yazı yayımladı. Yazıyı kaleme alan Amos Harel, aynı zamanda gazetenin savunma/savaş konularındaki analist yazarı olarak tanınıyor.
Harel yazısında çok sayıda Türk şirketinin yanında bazı İsrail şirketlerinin de F-35 projesinin çeşitli unsurları ile ilgili anlaşmalar yaptığını belirtirken, mevcut planda Türkiye'nin, F-35'ler için bölge ülkelerindeki dağıtımın da merkezi olarak belirlendiğine işaret ediyor.
SOĞUK SAVAŞTAN SONRA
Soğuk savaşın sona ermesinin ardından uzun zaman geçtiğini hatırlatan Harel, Türkiye'nin F-35 projesinden çıkartılmasına doğru giden S-400 krizinin bu ülkenin bölgedeki saflaşmalarda yeniden konumlanması anlamına gelmesinin bile mümkün olduğuna işaret ediyor. Öte yandan bu ihtimale yine de kuşku ile yaklaşmak gerektiğini söylüyor ve Trump'ın da Erdoğan'ın da dengeli ve istikrarlı siyasetçiler olmadığını hatırlatıyor.
Her durumda Türkiye'nin F-35 projesinden çıkışının İsrali için de İsrailli firmalar için de yeni sonuçlar doğuracağını söyleyen Harel, Türk şirketlerinin projeden çıkartılmasıyla birlikte İsrailli şirketler için geniş bir potansiyel doğacağını düşünüyor.
İSRAİL HAVA KUVVETLERİ DE PROJELERİNİ GÖZDEN GEÇİREBİLİR
Harel'in işaret ettiği bir başka nokta da İsrail Hava Kuvvetleri'nin (IAF) son yıllarda belirlediği silahlanma planları ile ilgili. Uzun süre önce belirlenmiş planlarda, ilk postada 50 F-35 alıp daha sonra ikinci teslimatta buna 25 tane daha eklemeyi öngören IAF, yapılan görev değişiklikleriyle birlikte bu planı gözden geçirme yoluna gitmiş. Önceki IAF komutanı Amikam Norkin'in önce Boeing firmasından bir F-15 filosu almaktan yana olduğunu, onun değişmesi ile birlikte bu konudaki yaklaşımın değişmesine rağmen ikinci satın almanın henüz yapılmadığını söyleyen Harel, İsrail'deki politik hareketlilik yüzünden eski kararları gözden geçirme fırsatı bulamayan ülkenin "yeni durumla" birlikte bunu yapma şansı olacağını bildiriyor.
Harel tüm yorumu içinde bir noktayı özellikle vurguluyor: Dereyi görmeden paçayı sıvamamak lazım...
HAARETZ nedir?
Haaretz 1918 yılında yayımlanmaya başladı ve İsrail'in en eski günlük gazetesi olarak biliniyor.
Politika ve politik analiz konularına ağırlık veren gazetenin bazı başyazılarıyla hükümet politikalarını da etkilemiş olduğu söyleniyor. ABD'nin New York Times gazetesine benzetebileceğimiz Haaretz, liberal sol çizgide denilebilecek yazarlara da sayfalarını açabiliyor. Bağnaz yahudilikle ilgili eleştiriler, LGBT hareketi gibi konularda makale ve haberlere yer verebilen gazete, İsrailli devlet yöneticilerinin görüşlerini makale ya da söyleşiler yoluyla uluslararası kamuoyuna açmasını da ingilizce yayını üzerinden sağlayabiliyor.
ABD'de yaşayan yahudilerle ilgili haberler, hatta bu kesimle İsrail devleti arasındaki gerilim noktaları gibi konularda analiz yazılarına rastlamak da sıklıkla mümkün oluyor.
Haaretz'in Filistin sorunu gibi konularda daha liberal sayılabilecek açılımlara da kanal oluşturabilmesi, bu gazetenin İsrail Devlet politikaları açısından önemini ve ağırlığını azaltmıyor.