El Kaide ile Nusra arasındaki 'fitne' büyüyor

Nusra Cephesi'nin öncülük ettiği Hey'et Tahrir'uş Şam grubu, son günlerde İdlib'de kendi mensuplarına dönük geniş çaplı bir tutuklama kampanyası başlattı. Söz konusu hamle sonrasında El Kaide yönetimi ve Nusra arasındaki gerilim tırmanmaya başladı. Nusra, geçtiğimiz yıllarda El Kaide'den ayrılarak Fetih'uş Şam ismini aldığını beyan etmişti.

Dış Haberler

Nusra Cephesi'nin öncülük ettiği Hey'et Tahrir'uş Şam (HTŞ) grubu, pazartesi sabahı kendi bünyesindeki militanlarına ve yöneticilerine yönelik geniş bir tutuklama hamlesi başlattı.

Örgüte bağlı emniyet güçleri arananlar listesinde bulunan önemli şahsiyetleri tutuklamayı başardı. Bunlar arasında Nusra'nın Genel Kadı Yetkilisi Sami el-Aridi ve yine örgütün eski yöneticilerinden İyad Tubasi de var. Bu iki isim, Türkiye sınırına yakın İdlib'de yakalandı.

Bu iki önemli ismin, El Kaide'nin yeniden canlandırılmasına destek olan iki örgüt arasındaki artan sorunu çözmek için Tahrir'uş Şam'ın lideri Muhammed Colani'ye gittikleri söyleniyor.

Dün Tahrir'uş Şam’dan bir yetkili yaptığı açıklamada, ''Tutuklanan Aridi ve Tubasi, Ensar'ul Furkan örgütünün lideri ve yardımcısı. Bu örgüt, El Kaide'nin bir parçası olarak Türkiye askerleri Kuzey Suriye’ye geçtikten sonra kuruldu. Ürdünlü bu iki kişi, Temmuz 2016’da Nusra’nın, El Kaide örgütünden ayrıldığını açıkladıktan sonra Fetih'uş Şam örgütünü yönettiler'' ifadelerini kullandı.

EL KAİDE YÖNETİCİLERİNİN EVLERİNE BASKIN

Yetkili açıklamalarına şöyle devam etti:

Emniyet güçlerimiz El Kaide yöneticilerinin bürolarına ve evlerine baskın düzenledi. Bu operasyonda Ensar'ul Furkan diye isimlendirilen örgütün en önemli ismi Ebu Musab Zerkavi’nin Eski Temsilcisi ve Nusra’nın eski yöneticilerinden Ebu Hemam Şami de tutuklandı. Ayrıca Ensar'ul Furkan örgütünde şeri sorumlu Bilal Harisat Ebu Hadice ve 2012'de Nusra'ya katılıp Doğu Guta’da askeri görevlerde bulunan ve Nusra El Kaide örgütünden ayrıldığını açıklayınca ayrılan Ebu Hacer Ürdüni de tutuklananlar arasında.

Yetkiliye göre tutuklananların en tehlikelisi Ensar'ul Furkan'ı yöneten eski Nusra yöneticilerinden, Ürdün'de terör örgütü üyeliğinden hapis yatmış Ebu Süleyman Suri.

'TOPLANTI İDDİALARI İFTİRA'

El Mundo'da yer alan habere göre, Ebu Muaviye Ensari adıyla bilinen HTŞ emniyet yetkilisi tutuklamalara ilişkin, ''Bazıları sosyal medya hesaplarından aldıkları bilgilerle örgütümüzün önce onları toplantıya çağırdığı sonra da tutukladığını söylüyorlar. Bu söylentiler sırf yalan ve iftiradan ibaret. İyad Tubasi, Dera'ya geçmek isterken bir kontrol noktasında yakalandı. Aridi ise arananlar listesindeydi'' dedi.

Çöl bölgesinden HTŞ'ye bağlı askeri bir kaynak şu açıklamada bulundu:

HTŞ’nin bu tutuklama hamlesi aslında Ensar’ul Furkan örgütünün yöneticilerine yönelik. Burada amaç örgütün tüm muhalifler ve ayrılıkçılardan kurtarılmasıdır. Colani’nin bu adımı tehlikelerle dolu gelecekte tüm ayrılıkları engellemek için yapılmış önleyici darbe mesabesindedir. HTŞ liderlerine ulaştık ve tutukladıkları kişileri salıvermeleri için 24 saat süre verdik. Şu anda Hama ve İdlib’te Islam Devleti ve rejim güçlerie karşı savaşmaktadır. Bizler de cihad meydanlarındayız. HTŞ içinde savaşmak için bu yöneticilere ihtiyacımız var. Eğer tutuklular belirlediğimiz zaman içinde salıverilmezlerse istemeyerek de olsa HTŞ saflarından ayrılacağız.

ZEVAHİRİ: BİAT EDENLERDEN AHDE VEFA BEKLERİZ

Bu konuyla ilgili olarak El Kaide lideri Eymen Zevahiri HTŞ'ye sert eleştirilerde bulundu ve çocukların soruşturulması ve kadınları gözaltına alarak anlaşmaları çiğnediklerini söyledi. Zevahiri'nin dün yayınladığı ses kaydında şöyle konuştu:

Bizim örgütümüze biat edenlerden ahde vefa bekleriz. Onların aramızdaki anlaşmayı çiğnememeleri gerekir. Ayrılma kararlarını açıkladıklarından beri konuyla ilgili konuşmuyorum. Zira şartlar el vermiyor. Bu sorunun kendi aramızda basından uzak şekilde çözülmesi gerekir. Onlara yaptıklarının anlaşmayı bozmak anlamına geldiğini söyledik. Ayrılık isteği Amerikan baskısı altında geldi. Ancak şunu bilmeliler ki ayrılık gerçekleşse de bombalama durmayacak, terörist olarak sınıflandırmaları bitmeyecek ve durum daha da kötüleşecek.