Mimar Melihi Gökçek Camii

Evleri, camileri yıktılar, minareler kaldı. Şimdi TOKİ gökdelenleri ile camisiz minareler çirkinlik yarıştırıyor.

soL (ANKARA) Ankara'da Esenboğa Havalimanı'ndan şehir merkezine giden yol üç yıl önce iki yanını çeviren gecekondulardan arındırılmaya başlandı. Başlangıçta "Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı" ismi verilen, tepkiler sonucu belediye meclisinde yapılan yeni oylamada "Necmettin Erbakan" ve "Yıldırım Beyazıt" gibi alternatifler arasından "Turgut Özal" seçilerek yeniden adlandırılan havalimanı protokol yolu, yabancı devlet yöneticileri şehre getirilirken kullanılan güzergahı oluşturuyor. Konuk devlet adamlarının "başkent hakkında olumsuz bir izlenim edinmesini engellemek amacıyla" Keçiören İlçesi ve Pursaklar Beldesi'ni kapsayan bir kentsel dönüşüm projesi Meclis'ten özel yasa çıkarılarak yürürlüğe kondu. Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek, Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi uyarınca yıkılan 7 bin gecekondunun yerine yolun bir tarafının "heykellerle donatılacağını", diğer tarafının ise "ön tarafta villalar arka tarafta çok katlı binalar olmak üzere" yeniden imar edileceğini söyledi. Esenboğa yolu, Ankara'nın yeni "cazibe merkezi" olacaktı.

Yıkımlar 2006 sonunda tamamlandı. Havalimanı yolu büyük törenlerle açıldı. Başbakan kırmızı kurdeleyi keserken "Mahcubiyetimiz kalmadı. Bundan önce misafirlerimiz geldiği zaman içimiz burkuluyordu, şimdi başımız dik olacak," dedi. Gecekondulardan arındırılmış olan Pursaklar bölgesi, uzunca bir süre bekledi, birkaç ay önce ise TOKİ bloklarının temelleri atılmaya başlandı. Ancak çıplak arazinin ortasında savaş meydanındaki füze rampaları gibi öylece dikilen camisiz minareler, yeni yeni yükselmekte olan apartman bloklarından daha fazla dikkat çekiyor.

Ülkemizde esnaf girişimi cami yaptırma derneklerine bağışlar kesilince cami inşaatlarının yarıda kalması, minaresiz camilerin tepelerine birer hoparlör takılarak tamamlanması alışıldık bir durum. Fakat kentsel dönüşüm planı öngörülen bir arazide evler ve camiler dahil her şey yıkılırken bir tek bu minarelere el kalkmaması trajikomik bir tablo oluşturuyor. Bölge halkı minarlerin akıbetinden bihaber belediye yetkilileri ise, minarelerin yanına yeni camiler inşa edileceğini söylüyor.

Minarelerin yanına sonradan cami eklenmesinin mimari açıdan son derece sorunlu olduğunu belirten mimarlara göre asıl konu, AKP'nin birkaç yıl boyunca "her şey yıkılır minarelere yıkılmaz" mesajını vermek istemesi. Zaten mimarların çok büyük bir bölümü bölgede "estetik" herhangi bir unsurun olabileceğinden umudu kesmiş durumda. Defalarca gündeme getirmelerine ve 2007 yılında hem Türkiye'de hem yurt dışında basında bu konu geniş yer bulmasına karşın Pursaklar'ın bir yüz karası olarak kentleşme tarihinin parçası haline geldiğini vurguluyorlar.

Şimdi AKP minarelere cemaat buluyor ardından sıra camilere gelecek.