Her şey Ergenekon

Dağ fare doğruracak mı sorusundan önce dağ nerede fare nerede?

Dalga dalga operasyonlar yapılırken basına sunulan ya da basında üretilen iddialar ise akın akın geliyor. Bilinen tarih iktidarın ve liberal medyanın elinde yeniden yazılıyor, en azından inanabilecekler için.

soL (HABER MERKEZİ) Uzun süredir Türkiye'nin gündeminde olan ve tüm siyaseti şekillendirmenin aracı olarak kullanıldığı görülen Ergenekon, toplum mühendisliğinin en pervasız denemelerinden biri. Ergenekon için ilk akla gelenler geçmişle de hesaplaşma konusundaki yetkinliği ve toplumun tamamına müdahale edebilme konusundaki başarısı oluyor. Bu yeteneklerinin kaynağı da bitmek bilmez iddialar ve bunları topluma ulaştıran "saygın ve demokrat" basın.
Elleri uzunmuş

"İddianame iki gün önce ellerindeydi" başlığıyla sürmanşetten yayımladığı habere göre, Ergenekoncuların bilgisayarından AKP'yi kapatma iddianamesinin bir nüshası çıktı. Haberde iddianame nüshasının bilgisayarda bulunduğu tarihin, kapatma davasından iki gün önceye denk geldiği belirtildi.(İddia sahibi: Taraf 23 Mart Pazar)

Bir iddiaya göre de telefonda bir kişi İlhan Selçuk'a, "İlgili kişilerle görüştüm. Dava yolunda. Merak etmeyin durumlar iyi. Havamız çok güzel" dedi. (Star, "Davayı açtırıyoruz, AKP'nin sonu geldi" sürmanşet)

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise, "AKP'ye açılan kapatma davasının Ergenekon operasyonu gibi olayların üzerini kapatmak amacıyla yapıldığını" savundu.

Tarih ergenekonla başlar
Ülke tarihinde yaşanan ve kontrgerilla ile olan bağları açıkça bilinen pek çok katliam, liberal basında, Ergenekon'un marifeti olarak lanse ediliyor.

"1995'te 23 kişinin öldüğü, 408 kişinin yaralandığı Gazi olaylarının ucu Ergenekon'a dayandı. Gözaltındaki Osman Gürbüz, kurduğu bir ekiple 3 kahve bir işyerini taradı".(SABAH)

Tahir Hatipoğlu, " Sivas'ta insanları ajanlar tahrik etmiş ve olaylar çıkmıştı... Bugünkü Ergenekon ile de irtibatının olduğunu düşünüyorum. O günün Ergenekoncuları şimdi devam ediyor."(Tahir Hatipoğlu'nun ZAMAN Gazetesine verdiği röportaj)

Bu haberlerin yanında pek çok basın organında Çorum ve Maraş Katliamlarının aslında Ergenekon işi olduğu yazıldı. İddialar o kadar ileri gitti ki Denizler'in ve Aziz Nesin'in de Ergenekon ile bağı olabileceği iddiası gerici basında uzun süre yer aldı. Sınır tanımayan bazı "haberciler" ise bu faaliyetlerin Kadro dergisine kadar uzatılabileceğini yazdı.

Eski TBMM Başkanı, AKP milletvekili Bülent Arınç, "Türkiye bağırsaklarını temizliyor" dedi.

Tarihin sonu ya da Ergenokon'un iktidarı
Sarıkız, Ayışığı ve en son olarak da Eldiven ismi verilen darbe planları basında tartışılıyor. Yazılı basında ortaya çıkartılan ya da "ortaya sürülen" son iddia ise Ergenekon'un aşamalı darbe planı.

Bu plana göre 7 Temmuz'da başlayacak olan ayaklanma çeşitli aşamalardan sonra iktidarı alaşağı edecekmiş. Plan ise şu şekilde sıralanıyor:

1) 40 ilde izinsiz eylem
2) 30 kişilik ekip provokasyon için topluluğa ateş edecekti
3) Ekonomi kötüye gidiyor&acute anketleri
4) YAŞ&acuteı da ertelemek gündemde ve NATO'ya yakın isimlerin yönetimde yer almasını önleme (SABER Gazetesinden Ferit Zengin'in Haberi) Sabah Gazetesi de uzun süredir hazırlanamayan iddianameden bölümlere ulaşmak konusunda Star, Yenişafak ve Taraf gazeteleri ile birlikte önemli görevler üstleniyor.

DSP Başkanı Sezer: Korku imparatorluğu kurulmaya çalışılıyor.

Faili Ergenekon?
Yaşanan tüm karanlık işler Ergenekon'a bağlanarak "çözümlenirken" faili meçhul cinayetler de bu süreçte "sonuca bağlandı". Ahmet Taner Kışlalı cinayetinden Üzeyir Garih cinayetine kadar bir dizi faili meçhul cinayetin düzenleyicisinin Ergenekon olduğu "keşfedildi". Bu keşfin önemli bir yanı da ileriye dönük olarak Ergenekon'un planladığı iddia edilen cinayetlerin inandırıcılığını sağlayabilecek olmasıdır.

"Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'e yönelik Şubat 2004'te suikast hazırlığı yapıldığı iddia edildi".(Chronikle Dergisinden aktaran Zaman)

Gazeteport'un haberine göre İstanbul Emniyeti'nin üst düzey bir yetkilisi Ergenekon örgütünün bu suikast girişimleri için başta DHKP-C olmak üzere bazı terör örgütlerini de taşeron olarak kullandığını söyledi. Bunların dışında İlker Başbuğ ve Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya da suikast hedefi olarak basına yansıdı.(Star, Taraf ve Zaman'da yer aldı)

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya: Gizli takibat yürüyor. Olağandışı bir olay. Şu anda durum net değil.

Tez yazılır tez yayılır
Yine basında yer alan ve kaynağının gazeteciler mi yoksa emniyet mi olduğu anlaşılamayan pek çok iddia da basın yoluyla ülkenin gündemine yerleşiyor.

Orhan Pamuk'un öldürüleceği (İngiliz The Independent gazetesi), Ergenekon'un PKK'ya 6 bin silah verildiği ve Abdullah Öcalan'ın Ergenekoncu olduğu (Taraf), 1 Mayıs'ta "kaos planı" uygulanması planlandığı, Şemdinli Olayı ve Danıştay saldırısının Ergenekon'un marifeti (Taraf) olduğu gibi iddialar basında sıkça tekrarlanır oldu. Basında "İlhan Selçuk'un elinde neden AKP'yi kapatmak için açılan davanın İddianamesi üstelik 2 gün önceden var" diyerek "kirli bağlantıları ifşa" edenlerin her gün düzenli olarak "içeriden" haber almaları dikkat çekiyor. Bu faaliyetlerde en becerikli olan gazete ise "Taraf" her gün yeni ve gizli bir belge yayınlayan gazete yani belge "bulamadığı" günlerde de ortalığı karıştıracak sansasyonel haberler yapmaktan geri durmuyor.

Karşı tezler
Bu süreçte basında yer alan kimi karşı tezler de dikkat çekiyor. Bunlar arasında Aydınlık gazetesinde yayınlanan "Ergenekon belgelerini Fethullahçılar yazdı" haberini saymak mümkün. Geçen haftalarda Fatih Altaylı'nın tartışmaya sunduğu Özden Örnek'in oğulları ile Çalık holding ve dolayısıyla Erdoğan arasındaki ilişkiler" halen yanıtlanmayı bekleyen kimi soru işaretleri barındırıyor.

Dış basın da ilgi gösterdi
Dış basında da "karşı tezler" arasında sayılabilecek pek çok haber çıktı.

İngiliz Reuters haber ajansı, söz konusu örgütlenmenin uyduruk olduğunu savundu.

American Enterprise Institute uzmanı Michael Rubin ise süreci 'komplo' olarak tanımladı. 'İntikam bahanesi' Ergenekon'un Başbakan Erdoğan'ın hayal ürünü olduğunu ileri süren Rubin, Erdoğan'ın Ergenekon soruşturmasını kendini eleştiren, yolsuzluklarını ve iktidarı kötüye kullanmasını sorgulayan kişilerden intikam almak üzere bir 'bahane' olarak kullandığını söyledi.

Dış basında genel olarak konu ile çıkan haberlerde ise laikler ile AKP yandaşları arasındaki gerilime dikkat çekildi.

İddianame 40 katlı apartman olur
Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamenin ise dosyalar sığmadığı, CDlere taştığına dair çıkan sayısız haber ve köşe yazısı var. İddianamesi bir türlü hazırlanmayan Ergenekon soruşturmasında nihayet sona yaklaşılıyor. Gül ile Özkök arasında gerçekleşen ufuk turu görüşmesinin ardından Savcılık da Pazartesi günü iddianameyi açıklayacağını duyurabildi. İddianamede neler olduğu merakla bekleniyor. Kimilerine göre iddianamenin sayfaları 40 katlı apartmana eşit. Ancak bu iddianame ile aralarında gerilim söz konusu olduğu iddia edilen tarafların ABD yandaşlığında uzlaştığı kesin.

Ahmet Çakar'ın "Futbolda da Ergenekon'dan söz ediliyor. Futbol bir yerlerden yönlendiriliyor" sözleri ise olayı özetlemenin bir başka yolu.