Cindoruk, “Obama’nın TBMM’de yaptığı konuşmada tavsiyeyi aşan, direktif niteliğinde bir konuşma paragrafı var, o paragrafın devamı olarak bu konu ortaya çıktı. Bir eski meclis başkanı olarak şunu söyleyeyim bu protokol, bu şekliyle mecliste görüşmeye açılamaz” dedi.

DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, haftalık GİK toplantısı öncesinde gündeme ilişkin önemli konuları değerlendirdi. İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile “demokratik açılım” ziyareti kapsamında bir araya geldiklerini hatırlatan Cindoruk, Atalay’ın bir saate yakın kendilerini dinlediğini, Atalay’ın kendi görüşü olmadığını söyledi. Cindoruk, “O aksine içi boş, Sayın Demirel’in tabiriyle bir zarfla geldi, bizden dolu bir zarf istedi. Ne var ki bu açılımı yapan taraflar henüz fikirlerini bildirmeden, ortaya somut öneriler çıkmadan bizim bir şey söyleme olağanımız yok” diye konuştu.

Tam bu konu açılmış, “iyi ve ya kötü” ortaya bir tartışma çıkmış iken hükümetin “yeni bir açılım” daha ortaya koyduğunu öne süren Cindoruk şunları dedi: “Bu Ermenistan meselesi ile ilgili açılımdır ben buna 'Obama açılımı'diyorum. Çünkü Obama’nın TBMM yaptığı konuşmada tavsiyeyi aşan, direktif niteliğinde bir konuşma paragrafı var, o paragrafın devamı olarak bu konu ortaya çıktı. Ben inceledim protokolü, bir eski meclis başkanı olarak şunu söyleyeyim bu şekliyle mecliste görüşmeye açılamaz. Şartlı milletler arası anlaşma olmaz ve bu nedenle de bu anlaşmanın daha açıklığa kavuşturulması ve meclis hukukçuları tarafından gözden geçirilmesi gerekir.”

Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin ikili ilişki değil üçlü ilişki olduğunu ifade eden Cindoruk, Türkiye, Ermenistan’la bir meseleyi çözmek istiyorsa bunun yanında mutlaka Azerbaycan’ın da olması gerektiğini kaydetti. Azerbaycan olmadıkça, ikili ilişkili ile, bu işin çözülemeyeceğini vurgulayan Cindoruk şöyle devam etti:
“Çünkü kardeş Azerbaycan’ın katılmadığı hiçbir uzlaşma geçerli kılınamaz, kabul edilemez. Dil, din ve soy ağacı birliği olan Azeri halkına saygısızlık yapamayız, Azeri egemenliğine bu şekilde çomak sokamayız. Ermeni bir Cumhurbaşkanı’nın Bursa’ya gelmesi bir aciliyet sebebi olamaz. Sayın Bakan acil olduğunu söylüyor sorunun, Türkiye açısından Ermeni meselesi acil değildir, belki Ermenistan açısından acildir. Ermenistan Cumhurbaşkanı Bursa’ya maça gelse ne olacak, başlama vuruşu mu yapacak? Hakemlik mi yapacak? Bir Ermenistan Cumhurbaşkanının Türkiye’ye gelmesi uğruna Türkiye gerçekten kördüğüm haline gelmiş olan Ermenistan-Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerini yanlış çözümler üretmemelidir. İşgal altındaki Azerbaycan toprakları açık ve kesin biçimde taahhüt altına alınarak işgalden kurtarılmadıkça, Ermeni anlaşmasını kabulde imkan görmüyoruz. Parlamentoda teknik ve bu gerçekçi sebeple mümkün olmadığı gibi, Türk halkının yüreğinde de kabul görmeyecektir.”

(soL - Haber Merkezi)