soL (HABER MERKEZİ) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, türbanlı ve çarşaflı kadınların törenle CHP'ye üye kaydedilmesinin ardından dün yaptığı açıklamalarla çarşaf açılımını savunmayı sürdürdü. Bugünün CHP'sinin tek parti dönemi CHP'si ile aynı uygulamalara imza atamayacağını ifade eden Baykal'ın açıklamaları, hükümete yakın medya organlarında "zihniyet devrimi" gibi nitelemelerle övüldü.
Partisinin grup toplantısında konuşan Baykal, cumhuriyetin ilk dönemlerinde kılık kıyafeti uygun olmayanların Atatürk Bulvarı'ndan bile geçirilmediğini söyledi örnek olarak da Âşık Veysel'in Ankara'yı ziyaret ettiğinde şalvarı yüzünden bulvara çıkarılmadığını ve Atatürk ile görüşemediğini anlattı. Baykal, "Tek parti zihniyeti oydu. 'Kıyafetini düzelt öyle gel' diyorlardı. Bu tek parti zihniyetini, 2009'a girerken insancıl bir parti olarak biz mi uygulayacağız? Herkes her meydana gider, her bulvarda yürür, her istediği partiye girer'' şeklinde konuştu.
Çarşaflı kadınların giyiminden kimsenin hesap soramayacağını belirterek "Sana ne kardeşim. Devletin kanunları çerçevesinde herkes istediği gibi giyinir" diyen Baykal, çarşaf açılımının seçim yatırımı olduğu yönündeki eleştirileri de yalanladı.
Necla Arat'tan "reddi miras" tepkisi
Çarşaf açılımının gerek milletvekilleri gerekse de diğer parti üyeleri arasında ve seçmen kitlesinde yoğun tepki uyandırdığı konuşulurken, Baykal'ın bu açıklamaları ikinci bir şok etkisi yarattı. Baykal'ın "tek parti dönemi" açıklamalarına CHP İstanbul Milletvekili Necla Arat'tan itiraz yükseldi.
TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arat, Baykal'ın sözlerinin CHP'li milletvekilleri arasında "reddi miras" olarak yorumlandığını ve büyük rahatsızlık uyandırdığını söyledi. Bugünden geriye doğru 1930-40'lı yılara bakılırken bu şekilde yorumlar yapılmasının haksızlık olacağını ifade eden Arat, "Özeleştiri yapacaksak, başka bağlamlarda yapmamız lazım. Sosyal demokrat bir parti, temel ilkeleri acaba Türkiye'de yaşanıyor mu?" şeklinde konuştu.
Arat ayrıca, Baykal'ın anlattığı "Aşık Veysel" olayının karşı devrimci çevrelerce uydurulan bir örnek olduğunu söyledi ve "CHP Genel Başkanı'nın bunu meşrulaştıran bir tarzda konuşması çok şık olmadı diye düşünüyorum" dedi.
"Baykal 97 milletvekilinin haklarını çiğniyor"
Baykal'ın açıklamalarının parti politikalarında değişiklik habercisi olup olmadığına ilişkin bir soruya karşılık olarak Arat, "Politika değişikliği olabilmesi için parti meclisinde görüşülmesi ve karara bağlanması gerekirdi. Oysa anladığımız kadarıyla iki-üç kişinin arasında birkaç aydır konuşulan bir konu. Milletvekillerine hiçbir yansıması olmadı. Bir yerde, 97 milletvekilinin de hakları çiğnenmiş oluyor" yanıtını verdi.
Akaydın: Örtünmeye karşıyım, örtülülere değil
Öte yandan, CHP'den Antalya Büyükşehir Belediye başkanlığına adaylığını açıklayan eski Akdeniz Üniversitesi Rektörü Mustafa Akaydın'a, rektörlüğü döneminde türban düzenlemesine karşı olduğu hatırlatılarak CHP'nin çarşaf açılımı hakkında ne düşündüğü soruldu.
Akaydın, "Tabii ki kadınların örtünmesine karşıyım, ama benim sokakta dolaşan kapalı kadınlarla sorunum yok. Benim karşı olduğum, türbanın üniversiteye siyasi simge olarak girmesi. Başı bağlı hanım CHP'ye üye de olur, oy da verir. Benim hastalarımın, beni destekleyenlerin çoğunun başı örtülü, tabii keşke böyle olmasalardı" şeklinde konuştu.