Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, Brüksel’de bir otel odasında gizlice İsrail Sanayi ve Ticaret Bakanı Benyamin Ben-Eliezer’le görüştüğü ortaya çıktı.
Görüşme, İsrail hükümetini karıştırdı. Çünkü bu gizli görüşmenin, hükümetin tüm bakanlarınca bilinmediği ve daha önce bakanlar kurulunda üzerine konuşulmadığı anlaşıldı. Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, kendilerine bildirilmeden yapılan bu görüşmeden dolayı Başbakan’la ilişkisinin zarar gördüğünü açıkladı.
Görüşmeden, Türkiye’de de bazı bakanların ve milletvekillerinin haberdar olmadığı, dün görüşmenin açığa çıkmasının ardından verilen tepkilerden anlaşıldı. Ancak Türkiye’de AKP’den hiç kimse, hükümetin bakanlarına dahi danışmadan, uzun süredir hakkında atıp tuttuğu İsrail’le böyle bir gizli görüşme yapmasına ses çıkarmadı.
Olayın açığa çıkmasının ardından yaşananlar, akıllara bazı soruları getiriyor:
- İsrail’le gizli bir görüşme yapılması kararı, tam olarak kimler tarafından alındı? Bu karar, hükümetin ortak kararı mıdır? Yoksa hükümette böylesi kararlar, yalnızca Başbakan Erdoğan tarafından alınıyor, ve bu “tek adam”ın kararlarına bakanlarca biat mı ediliyor?
- Ahmet Davutoğlu, görüşmenin İsrail tarafından istendiğini, dün gündüz saatlerinde “Tabii ki İsrail istedi” sözleriyle ifade etti. Oysa İsrail basını, görüşmenin Türkiye tarafından talep edildiğini yazdı. Görüşme kim tarafından talep edildi?
- İsrail basını, resmi kaynaklara dayandırarak görüşmenin Obama tarafından zorlandığını yazdı. Obama’nın ve ABD hükümetinin bu görüşmedeki rolü nedir? İki tarafı da Obama zorladığı için mi taraflar “Talep onlardan geldi” diyerek topu birbirlerine atmaktadırlar? AKP hükümeti, bir başka devletin zorlaması üzerine, kendi bakanlar kurulunda karar almaksızın bir başka devletle gizli görüşme yapmakta sorun görmüyor mu?
- Başbakan, “terörist devlet” olarak nitelediği bir devletin temsilcileriyle gizli görüşmeler yapmakta bir sorun görmüyor mu?
- Davutoğlu, görüşmenin içeriğini “Şartlarımızı yüzlerine doğrudan ve net olarak söylemek için bunu yaptık. Dünyanın bütününe, bütün küresel alana, BM Güvenlik Konseyinde yüksek sesle vurguladığımız temel taleplerimizi İsraillilerin yüzüne de söylemek için bunu yaptık” sözleriyle açıkladı. Tüm dünyaya yüksek sesle söylenen şeyleri tekrarlamak için Brüksel’de Crown Plaza otelde müstear isimle oda ayarlayıp, gizli görüşme yapmanın mantığı nedir?
- Davutoğlu, “Neler söylediğimiz devlet kayıtlarında yazılıdır. Hiç kimse bu ithamda da bulunamaz” dedi. Başbakan’ın ağzından “terörist” ilan edilen bir devletle yapılan gizli görüşmenin kayıtlarının halka açıklanması düşünülüyor mu?
(soL - Haber Merkezi)