soL (HABER MERKEZİ) DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk partisinin grup toplantısında Başbakan Tayyip Erdoğan'a yüklendi. Türk Erdoğan'ın Kürt sorununda barışçıl bir çözüm aramadan Ortadoğu'da "barış için arabuluculuk" rolüne soyunamayacağını söyledi.

'Barış'ın yolu Diyarbakır'dan geçer'
Türk, AKP hükümetinin barış politikalarını temsil edemeyeceğini savunarak, "Türkiye Ortadoğu'daki bölgesel barış girişimlerine öncü olmak istiyorsa, bunun yolu Diyarbakır'dan geçer Gazze ve Davos'tan değil" dedi.

Mazlum Filistin halkının yanında olmaya devam edeceklerini belirten Türk "İsrail'in uyguladığı zulme dün de karşıydık, bugün de karşı çıkmaya devam ediyoruz" dedi. Kürtlerin daha önce Filistinlilerin yanında yer alarak savaştığını hatırlatan Türk, "Kürtler ve Türkiye Devrimci Hareketi Filistin mücadelesinin ilk yıllarında Filistin saflarında yer alarak bu mazlum halkla tarihi bir dayanışma içerisine girmiştir. Bu dayanışma ruhu bugün de halen sürmektedir. Bizim dayanışmamız birilerinin yaptığı gibi söylemde değil özde bir dayanışmadır. Filistin halkının yaşadığı dramı en iyi anlayan ve yüreğinde hisseden bizleriz" dedi.

Erdoğan'ın Davos tavrını eleştiren Türk, Başbakan'ın kime karşı tavır koyduğunun net olmadığını ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın önce İsrail Cumhurbaşkanı Peres'e karşı sert ifadeler kullandığını, daha sonra tepkisinin moderatöre olduğunu söylediğini hatırlatan Türk "Başbakan açıkça İsrail politikalarına tepki gösteriyorum" dedi.

Türk şöyle devam etti: "İçeride ve dışarıda tutarlı bir politika izleyen, açık ve samimi olan bir Başbakan gittiği her platformda saygıyla karşılanır. Eski ABD Başkanı Bush'a Irak'ta nasıl ayakkabı fırlatıldığını bütün dünya gördü. Sayın Başbakan'ın İsrail Cumhurbaşkanı'ndan tepki görmesinin nedeni de oradaki tutumu ya da söyledikleri değildi. Başbakan'ın ikircikli, net olmayan tutumu ve politikası bu tepkiyi yaratmıştır. Kendi içinde barışı tesis edemeyen bir Başbakanın bölgesel barışta rol oynamaya çalışması inandırıcı bulunmamıştır. Ankara'da kapalı kapılar ardında farklı sözler verip, açık platformlarda hamasete sarılırsanız, birileri de sizin bu tutarsızlığınızı yüzünüze vurur"

2002 yılında farklı konuşuyordu
Başbakan'ın çıkışının yerel seçimlerle alakalı olduğunu söyleyen Türk, aynı zamanda Davos'un İsrail ile mevcut anlaşmaların, ittifakların üstünü örtme çabası olduğunu söyledi.

Türk konuşmasında "Başbakan 2002'de bakınız neler söylüyor? O dönem yine İsrail saldırısı gündemde ve Erdoğan muhalefetteki AKP'nin Genel Başkanı. Ecevit Hükümeti'nin İsrail'e tepkisini yetersiz bulan Erdoğan şöyle diyor: 'Hükümetin Filistin sorununa yaklaşımı ve aldığı tavır Türkiye'ye yakışmıyor. İsrail'e verilen tank modernizasyonu projesi derhal iptal edilsin.' Erdoğan o tarihlerde bir şey daha söylüyor. Diyor ki, 'İsrail ABD'nin onayı olmadan tek bir adım dahi atamaz. ABD yönetimi İsrail'in saldırılarını durdurmalıdır.' Yedi yıl önceki sözler bunlar. İsrail'in saldırılarından dolayı Başbakan'ın hiç ABD'ye tepki gösterdiğini duydunuz mu? Hayır. 2002'deki sözlerini unuttu Başbakan. İşte kamuoyunun gözlerinden kaçan önemli bir ayrıntıdır bu. ABD'ye karşı ciddi bir tepki göstermeyen Başbakan'ın ve onun hükümetinin Filistin halkıyla gerçek bir dayanışmasından söz edilebilir mi? Hayır. İsrail'e karşı çıkacaksanız, önce ABD'ye karşı tepkinizi ortaya koyacaksanız" dedi.

'Anlaşmaları askıya alın'
Halkın dişinden tırnağından biriktirdiği bağışları Gazze'ye gönderdiğini, öte yandan hükümetin İsrail ile milyon dolarla anlaşma yaptığını ve bunun "ikiyüzlülük" olduğunu söyleyen Türk, "Bu mu sizin Müslümanlık anlayışınız? Bu mu sizin Filistin halkıyla dayanışmanız?" diye sordu. Türk, Başbakan'a "İsrail politikalarına karşı çıkacaksanız, anlaşmaları askıya alın" çağrısında bulundu.

"O paralar nereye gidecek?"
Türk, "Başbakan bir yandan 'siz öldürmeyi iyi bilirsiniz' diyerek İsrail'e tepki gösteriyor, ama diğer yandan da savaş teknolojileri karşılığında İsrail'e halkımızın vergilerini aktarıyor. Nereye gidiyor bu paralar? Gazze'de insanların tepesine yağdırılan bombaları üreten İsrail silah sanayisine" dedi.

'Hani çocukların öldürülmesine karşıydın?'
Erdoğan'ın "çocukların öldürülmesine karşıyım" sözlerinin de gerçekçi olmadığını söyleyen Türk Diyarbakır'da öldürülen 6 yaşındaki Enes'i ve 12 yaşındayken 13 kurşunla öldürülen Mardinli Uğur Kaymaz'ı hatırlattı. Hakkari'de de bir çocuğun Newroz'da kolunun kırıldığını hatırlatan Türk "Hiç sesiniz çıktı mı? Hayır. Görmezden geldiniz. Üstünü örttünüz. Hatta 'Çocuk da olsa kadın da olsa güvenlik güçlerimiz gereğini yerine getirir' dediniz. Bu sözler halen hafızalardadır. İsrail zulmünden söz ederken kendi ülkenizdeki ölüm kuyularını da, kayıp mezarlarını da göreceksiniz. Yakılan yıkılan köyleri, göçertilen milyonlarca insanın yaşadığı dramı da göreceksiniz" dedi.

'Yurtta barış yok ki cihanda olsun'
Başbakanın "Yurtta barış, dünyada barış" sözlerini hatırlatan ve "Sayın Başbakan, yurtta barış var mı?" sorusunu yönelten Türk, "Bu çatışmalı ortam başka bir ülkede mi yaşanıyor? Barış mı getirdiniz bu ülkeye? Hangi barışı temsil ediyorsunuz? Türkiye'yi yakından tanımayanlar herhalde Başbakan'ı barış elçisi sanıyordur. Ama gerçeklik öyle değil. AKP Hükümeti barışı, barış politikalarını asla temsil edemez. Olsa olsa ancak Kürt sorununu inkar politikaları ve sürdürdüğü çatışmalı ortamın temsilcisi olabilir. Şunu unutmayın! Barışı ancak barışabilenler temsil eder" dedi.

'Hamas seçilmiş de DTP değil mi?'
Başbakan'ın "Terör tanımı yeniden yapılmalı" sözlerine destek veren Türk, hak ve özgürlük taleplerini "terör" olarak göstermeye çalışan yaklaşımlarının artık çağımız dünyasında bir yeri kalmadığını belirterek, "Bunu söyleyen Başbakan, konu Kürt sorunu olduğunda ne diyor? 'Hayır bu terör sorunudur' diyor. Avrupalarda kapı kapı dolaşarak, 'Türkiye'de Kürt sorunu yok, terör sorunu var' diyor.

Kürt sorununu, kendi Kürt yurttaşlarının en demokratik taleplerini 'terör sorunu' olarak gören bir Başbakan var diyen Türk, "Askeri kanadı olan Hamas'ın 'Terör örgütleri' kapsamından çıkarılmasını isteyen Başbakan, halkın oylarıyla seçilmiş meşru bir partiyi ise, 'Terörle işbirliği içerisindeler' sözleriyle suçluyor. Bu tam bir tutarsızlık ve samimiyetsizlik örneğidir" dedi.

Erdoğan'a "Hamas için önerdiğiniz diyaloğu Kürt sorununda neden başlatmıyorsunuz" diyen Türk "Türkiye Ortadoğu'daki bölgesel barış girişimlerine öncü olmak istiyorsa, bunun yolu Diyarbakır'dan geçer. Gazze ve Davos'tan değil" dedi.