1974 sonrasında adanın kuzeyinde kalan mülklerini kullanamadıkları gerekçesi ile AB mahkemelerine yapılan başvurunun bu kez ABD ‘de yaşayan kişiler tarafından yapıldığı dikkat çekiyor. Türkiye basınında ABD’den Türkiye’ye dava şeklinde verilen habere göre,
ABD’den “class action” isimli bir grup, Kuzey Kıbrıs’ta mülkü bulunanların mülklerini kullanmadığı gerekçesiyle Türkiye’ye 400 milyar dolarlık hukuk davası açtı. Hukukta birden fazla kişinin, kalabalık bir grubun bir araya gelerek ortak dava açmasına “class action” adı veriliyor. Ancak Türkiye basınında yer alan haberlerde davayı açanlar hakkında ayrıntılı bilgiye yer verilmiyor.
Washington’da yer alan bir hukuk bürosu tarafından açılan davanın, ABD’nin AKP’ye Kıbrıs başlığında açık destek verdiği, Yunanistan’ın Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediği açıklamasının ardından yapılması önem arz ediyor.
Dava aracılığıyla ABD kamuoyuna da belli mesajların verildiği görülürken, davayı açan ve hukuk bürosu tarafından açıklanan bildiriye göre “Mülklerin kullanımından mahrum edilmenin, 1974’te Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yüzde 40’nın müdahale sonucu gasp edilmesiyle başladığı ve bugüne kadar devam ettiği” savunuluyor. Bildiride “Son günlerde ortaya çıkarılan sivillere ve diğerlerine ait toplu öldürmelerin uluslararası toplum tarafından kınandığı, Türkiye’nin modern toplumla işbirliği yapmadığı” da hatırlatılıyor. Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz günlerde AİHM mahkemeleri Türkiye’yi, Temmuz 1974’te Türkiye’nin askeri harekatı sırasında, Kıbrıs’ın kuzeyinde kaybolan dokuz Kıbrıslı Rum vatandaşın 18 yakını tarafından, 1990’da açılan davada, mahkeme gideri dahil 180 bin avro (396 bin TL) ödemeye mahkum etmişti. “Kayıp kişiler” başlığı Kıbrıs açılımı ile birlikte Türkiye’ye hatırlatılan başlıklar arasında yer alıyor.
Diğer yandan, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk askerlerinin mevcudiyeti vasıtasıyla KKTC'yle işbirliği halinde müessif tavrı devam ediyor savına yer verilen bildirinin Türkiye basınında yer almayan tam metninde, Türkiye’nin ABD silahlarını 1974 yılında korunma amacı ile kullanmadığına dikkat çekiliyor.
Hukuk davasında yerlerini terk etmeye zorlanan yaklaşık 200,000 göçmen ve diğerlerinin mülklerini kullanmaktan mahrum edilmelerinin bedelinin ödemesi isteniyor.
(soL - Haber Merkezi)