Barış Bloğu mu, fluluğu mu?

Serhan Kocaman

Blog: Serbest Kürsü

Sermaye sınıfı aslını meşrulaştırmak için parlementer tiyatronun yönünü bir koalisyonsuzluğa doğru çevirirken, Suriye kartını tabiki es geçmeyecekti.

Suriye gerçeği yakıcı gündem olarak egemen sınıfın çarkına yağ sürecek bir netlikte yeniden kodlanmalıydı.

Peki sol ne alemde? Bir eğilim başgöstermişti restorasyon dalgasına eklemlenebilecek ve sermaye sınıfına fazla problem olmayacak işlerle uğraşmak gibi...

Hepsi birlikte bir masaya oturdular ulusalcısı, dincisi, yeşili, alevisi ve sendikası içinde ferah bir blok oluşturdular.

Kimler kimler yok ki "platformlar, arap hareketleri, feminist kadınlar, aydınlar üstü aydın sanatçılar, en marksist geçinenler, bir süre önce ÖSO' nun destekçileri ama en çokda cihatçı çetelerden devrim bekleyen sihirbazlar...

"Seni Suriye'ye sokturmayacağız!" şiarını ilke edinen blok en sonunda pes ettirir şekilde sivil inisiyatifin önemiyle açılışı yaptı...

Ertuğrul Kürkçünün vurgusu yine çocuktan al haberi geleneğiyle yeni bloğun tam olarak neyi hedeflediğini anlatmakda gecikmedi: "-Rojava'ya girilmesi savaş kararıdır." 

Sadece Suriye topraklarına karşı olası bir saldırı için değil, komşu halklar ve Türkiye halklarının güvenliği için bloklaştık.. açıklamasıyla siyaseten elini güçlendirmek isteyen bir toplam kurgusunu görmemek mümkün değil.

Bu kalabalık blok sol bir karakter taşıyor mu?

Şöyle ki:

1- Basın açıklaması diyor ki hangi siyasi fikir olursa olsun barış diyoruz gelin flulaşalım.
2- Sol olarak savaşa karşı kolkola girmeyelimki gerektiğinde burjuva emriyle sağ kanada oynayan bazı partiler kirlenmemiş olsun.
3- Sol'un liberal düzenleyicileri, barış bloğunu fluluk varken neden net bir insanlık davasına yerleştirsin ki?
4- Sol'un karakteristik özelliklerini öne çıkarmak için birleşilmedi sonuçda, liberalizasyon meşrulaştırılıyor.
5-Sadece barış bloğu olarak değilde koalisyon seçeneklerinde ağırlığı olan muhataplar şeklinde kodlanmışlar o yüzden Sol' un arka plana çekilmesi kaçınılmaz.
6- Burjuva siyasetine karşı özgür ve demokratik, haziran ruhunuda içine almış, Esed'i diktatör görenlerle aynı cephede konumlanmış, ÖSO'ya daha fazla silah gönderilmeliydi diyen marksistlerle aynı kalıba dizilmiş bir blok nasıl bir kaosdan sıyrılıp sol olabilirdiki ?

Demokrasi yetiyor işte barış bloğuna Sol neymiş ?

Flu günler ortadoğu...