Yapay insan hücresine ilk adım

Yapay insan genomu çalışmaları hızlandı... Yapay ve işlevsel insan genomu için ilk adımlar atıldı.

bilimsoL - Ezgi Altınışık

Harvard Üniversitesi’nde bir araya gelen bilim insanları, insan genomunu başka bir canlıya ihtiyaç duymadan, en baştan yapay olarak sentezlemek için bir adım attı. Bilim insanları, konunun etik ve teknik boyutlarını tartışmaya başladı. Ortaya çıkan tartışmanın ilk çıktısı Science dergisinde bu hafta yayınlandı. 

Şu ana kadar, genomu 1,1 MB(*) olan bir bakteri sentetik olarak üretilebildi. Ancak bu organizmanın bakteri olması ve genomunun görece küçük olması teknik sorunların aşılmasında yardımcı oldu. Geçtiğimiz yıllarda, benzer bir süreç ökaryot (çekirdekli) bir organizma olan maya için de başlatıldı. Toplamda 12 MB’lık 16 kromozoma sahip maya genomunun yapay olarak üretilmesi projesi halen devam ediyor. İnsan genomunun ~3000 MB olması hem teknik sorunları hem de maliyeti beraberinde getiriyor. Ek olarak, etik tartışmalar da başlamış durumda.

Science’ta yayınlanan makalelerinde araştırıcılar ilk olarak İnsan Genom Projesi'ni (İGP) örnek gösteriyorlar. Bilindiği gibi İGP başladığında henüz DNA dizileme teknolojileri oldukça kısıtlıydı. Proje ilerlerken bir yandan da büyük bir teknolojik ilerleme kaydedildi. Şu an halen yapay DNA teknolojisinin maliyeti yüksek olsa da bilim insanları, teknolojik ilerlemeye bağlı olarak maliyetin düşeceğine inanıyorlar. Bu nedenle “İnsan Genom Projesi-Yazmak” (the Human Genome Project-Write) adıyla ilk yapay insan genomunun üretilmesi için çalışmaların başlaması gerektiğini düşünüyorlar.

İlk toplantıyı düzenleyen öncü grup, etik, hukuki ve sosyal etkilerin tüm bilim camiasınca tartışılmasını ve bu tartışmaların sonucunda çalışmanın ilk hedeflerinin belirlenmesi gerektiğini belirtiyor. Bu arada proje için kaynak yaratılması gerekliliğine dikkat çekiyorlar.

Projenin ana hedeflerinden biri, büyük genomlar içeren hücre hatları üzerinde yapılan mühendislik çalışmaları ve testlerin maliyetini 10 yıl içinde 1000 kattan fazla düşürmek. Bu sayede toplum sağlığı, hastalık araştırmaları, gen düzenlenmesi, evrimsel araştırmalar gibi birçok alanda ciddi ilerlemeler kaydedileceği düşünülüyor. Üretilecek teknolojinin potansiyel kullanım alanları arasında uyumlu organların geliştirilmesi, virüslere karşı bağışıklık geliştirilmesi, tedaviye yönelik yeni hücre hatlarında kansere direnç geliştirilmesi, ucuz ve yüksek verimli aşı ve ilaç geliştirilme gibi hayati önemdeki uygulamalar da bulunuyor.

Şimdilik tartışmalar çok su kaldıracak gibi görünüyor. Biyoetik yasalarının ülkeden ülkeye değişiklik göstermesi, bu alanda ciddi düzenlemeler gerektiriyor. Ek olarak, sadece hukuki değil, bir insan hücresini en baştan yaratacak olmanın etik kaygıları da yersiz görünmüyor. Yine de uygulama alanlarına baktığımızda, oldukça umut verici.

(*)1 megabaz (MB)= 1000 baz


İlgili Makale: J. D. Boeke et al., Science 10.1126/science.aaf6850 (2016).