İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Fakültesi’nin düzenlediği, katılım zorunluluğu olan ve öğrencilerin o dönem üstünde çalışacakları projeden sorumlu olacakları, genelde şehir dışına düzenlenen geziler için öğrencilere yalnızca yol imkanı sağlanıyor. İTÜ kalacak yer gibi temel ihtiyaçlar için ya “uygun” fiyata bu ihtiyaçları sunuyor ya da öğrencilere “başınızın çaresine bakın ama gelmek zorundasınız” deniyor. 

Rektörlükten karşılayamadıkları bütçeyi, akademik kaygılarla öğrencilerden karşılamaya mecbur kaldıklarını söyleyen hocalar ise öğrencilere, ancak böyle olursa rektörlükten "olur" onayını alabildiklerini belirtiyor.

Okulun açıldığı ilk hafta, bir sonraki hafta zorunlu ücretli teknik gezi olduğunu öğrenen öğrencilerse duruma tepki gösteriyor.

Okumak için çalışmak zorunda kalan öğrenciler hem çalıştıkları yerden izin almakta zorluk çektiklerinden hem de zorunlu teknik geziye ayıracakları parayı bulmakta zorlandıklarından dolayı mağdur olduklarını dile getiriyorlar.

‘ÖRGÜTLÜ TEPKİ VERİRSEK REKTÖRLÜK BÜTÇE AYARLAYACAKTIR’

Öğrenciler “Bizlere ‘teknik geziye katılım zorunlu ama kalacak yeri siz ödeyeceksiniz’ diyen ‘başarılı olabilmeniz için bir nevi iyi kalemlerin olmalı, kaliteli kağıtlar kullanmalısın, daha kaliteli yani pahalı poster bastırmalısın’ gibisinden taleplerde bulunan hocalar, bu düzende öğrencilerin durumlarını düşünmekten kaçınarak ‘fırsat eşitliği’ zırvalıklarını savunur hale geliyorlar. Biz biliyoruz ki yalnız olmadığımızda, örgütlü bir şekilde tepki gösterdiğimizde; ‘bu parayı veremeyecek durumu olan varsa bizi bulsun’ diyen hocalara sesimizi çıkardığımızda, o teknik geziler için rektörlük öğrencilerine bütçe ayarlayacaktır.”