Kemal Okuyan: Referandum sürecinde AKP'ye odaklanılmalı

Türkiye Komünist Partisi Siyasi Büro Üyesi ve SoL yazarı Kemal Okuyan 21 Ağustos Cumartesi günü, Ankara Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde “12 Eylül Anayasa Referandumu” başlıklı bir söyleşi gerçekleştirdi.

Katılımın oldukça yüksek olduğu söyleşide Okuyan, esas olarak referandumda evet, hayır ve boykot seçeneklerinin devrimciler ve komünistler için ne anlama geldiği üzerinde durdu.

Kemal Okuyan sunumunun başında referanduma üç ana perspektifte yaklaşılabileceğini belirterek, bu perspektifleri Anayasa değişikliğiyle ne murat edildiği, anayasa maddelerindeki değişikliklerin ne getirdiği ve AKP karşıtlığı olarak sıraladı. Okuyan üçüncüsünün tercih edilmesi gerektiğini belirtti ve “hayır” oyunun önemini vurguladı. AKP’nin referandum sürecini spekülatif bir noktaya taşıdığını, CHP’nin ise bu süreçte bu spekülasyona hizmet eder bir konumda olduğunu söyleyen Okuyan, bunun “evet” oylarına hizmet ettiğini belirtti. Sol’un, Anayasa değişikliği ile birlikte yargıdaki değişiklikler üzerinden bir tartışmayı değil, AKP’nin bugüne kadar yaptıklarından yola çıkarak insanlara ayna tutmayı ve onları insani bir tercih yapmaya zorlamayı denemesi gerektiğini ifade etti. Kemal Okuyan, “Bir yerden sonra bizi yargının durumu değil, toplumda yaşanacak yıkım ilgilendirir. İnsanların memlekete bağlılıklarının azalması, AKP’nin yenilmez olduğu algısının güçlenmesi, direncin ve mücadele azminin azalması bizi ilgilendirir. Eğer tartışma yargının yaptıkları ölçeğinde sürerse bizler kaybederiz” dedi.

“Boykot diyenler liberal kuşatma altındadır”
Boykot seçeneğini değerlendirirken Okuyan şunları söyledi “Boykotun devrimci bir karşılığı yok, ancak kişisel bir tavır olabilir. Bu süreçte boykot diyenler liberal kuşatma altındadır. Bu açıkça liberalizmin etkisinden kurtulamamaktır. BDP’nin boykot kararının Kürt illerinde belli bir toplumsal karşılığı vardır. Ancak, BDP, Anayasa’daki değişikliklerin yetersiz olduğu üzerinden ‘evet’ demediğini açıklamış, ‘hayır’ diyenlerle de yan yana gelmemek için ‘hayır’ı desteklemeyeceğini söylemiştir. BDP bu tavrıyla kendisine bir manevra alanı açmış ve pazarlık payı bırakmıştır.”

“Kendimizi 13 Eylül’e hazırlamalıyız”
Bu değerlendirmenin ardından referandumun olası sonuçlarına değinen Okuyan, bu sonuçların burjuva muhalefetinin üzerine yıkılması halinde Türkiye’de devrimciler için çok büyük bir alan açılacağı tespitini yaptı. Özellikle ‘hayır’ çıkarsa burjuva muhalefetinin iç karışıklığa gömüleceğini ve bunun devrimciler için büyük bir olanak yaratacağını ifade eden Kemal Okuyan, “Irak işgali öncesi TKP, ÖDP, EMEP ve Halkevleri’nden oluşan birlik altı yıl aradan sonra ilk defa referandum sürecinde yeniden oluştu. Eğer ‘hayır’ çıkarsa sol bu ‘hayır’dan hakkını isteyecektir. Kendimizi psikolojik ve örgütsel olarak 13 Eylül’e hazırlamalıyız” dedi.

Emperyalist politikalara da değinen Kemal Okuyan “Türkiye dehşet noktasındadır. Memleketimiz, uluslararası dinamiklerin sıkıştırabileceği son noktaya gelmiştir. En fazla çözüm üretmemiz, en fazla geleceğe yatırım yapmamız gereken dönemdeyiz” diyerek, referandum sürecinde herkesi daha fazla ‘hayır’ için çalışmaya çağırdı.

(soL – Ankara)