Dünya gündeminin öncelikli konusu kriz ne durumda?
IMF'nin batı yarım küre bölümü başkanı Nicoles Eyzagrrin Broking üniversite de yaptığı konuşmada vurguladığı durum değerlendirmesi krizin 2010'da biteceğine dairdi. Özellikle tünelin ucundaki ışık göründü açıklamasında bulundu.
Finans kapitalizmin iç dinamizmi olan kriz dünya uluslarına fatura edildi.
ABD tüm olanaklarını IMF dünya bankasına sağlayarak krizle beraber dünya ülkelerini kendine bağımlı hale getiriyor.
Yani bir nevi,tek taşla bir çok kuş vuruyor diyebiliriz.
A)Doları dünya parası haline getirerek dolaşım değerini kontrol etmek ve bunun sürekliliğini sağlamak,
B)Finans sektörünün önünü açıp piyasa sahibi olmak,
C)Karşılığı olmayan parayı (Doları)fiyatlandırıp satmak,
D)Kendi oluşturdukları ve besledikleri krizin ihracını yapmak kısacası biz bu örnekleri çoğaltabiliriz.
ABD de son yılda on üç banka iflas etti.Ve yine sadece 2008 de 11 banka iflas etti ve Lehmann Brothers hariç on iki bankanın iflas maliyeti 700 milyar dolar ve bunların aktif büyüklüğü ise 174 milyar dolar seviyesinde bulunmaktadır.Ülkemize yansımasına bakarken yabancı finans sektörünün dünya ölçülerine sahip oldukları krizle İstanbul Menkul Kıymetler Borsası(İMKB) 'nda hisse senetleri piyasasında daha ucuza kağıt topladılar ve krizde ciddi olarak pozisyonlarını arttırdılar.Ellerindeki hisse senetlerini satmadılar aksine çoğaltarak sürdürdüler.İMKB deki düşüşlerin hacimsiz düşüş olarak diğer kapitalist borsaları takıp etti.
Kapitalist formlar, özellikleri Ulusal 30 hisselerindeki paylarını arttırdıklarını görüyoruz.
2001 krizinde Türkiye de yirmi banka faaliyetlerini durdurdu. Ülkeye toplam zararları 60 milyar dolar oldu.2001 kriziyle günümüz krizinin karşılaştırmasına baktığımızda günümüzde oluşan depremin sarsıntısı, çarpık kapitalizminden dünya kapitalizmin oluşumuna, yerli finans kuruluşlarının tekelci finans kapitalizminin eline geçmesi, AB yolunda finans kapitalist şirketlerin işbirlikçi holdinglere desteği ve bu formların ulus devlet yada tam bağımsızlıkçı oluşumlarından korkmaları olarak karşımıza çıkıyor.
Küresel anlamda finans kapitalistler krizi satıyorlar. Krizin ihracı dünya ülkelerine yansıma biçimleri de değişik düzeylerde görüldü.
ABD de Lehmann Brothers' ın kriz maliyeti 700 milyar dolar civarında oldu ve model ülke olarak gösterilen ve bu havaya sokulan ülkeler içinde İzlanda' nın IMF ye muhtaçlığını hatırlatmakta fayda var.Bu krizle IMF Dünya Bankasının yıldızı parlatılmış oldu ve dünyanın bir çok ülkesi ABD nin güdümündeki kurumlarla anlaşmak durumunda bırakıldı.Sistemin aklayıp pakladığı kriz dengesi cumhuriyetçi anlayışla başladı, demokrat anlayışla temizlendi desek yanılmayız.
Mevcut krizin sahibi ABD ve truva atları dünya emekçilerinin sırtından geçinmeye devam edecektir.ABD matbaalarında bastırdığı kağıtları gene dünyaya satacak ve gelecek krizleri şimdiden ihraç etmiş olacak.Ulus devletlerin bağımsız politikada izlemesine müdahale edilmiş olacaktır.Türkiye'ye biçilen rol zamanla şekillenmeden emperyalizmin taşeronlarına karsı önlem alınmalıdır .Yerli ve yabancı işbirlikçi şirketler tarafından bu toprakların geleceğine ipotek konularak,ülkemizdeki ulusların geleceğini tehdit ettikleri açıkça görülmektedir.
Turan Akyüz