Gökten "eşek" yağıyor!

Arınç, yeni mukaddes-yargı düzenimizden pek bi memnun, Danıştay başkanlığına da istediği aday seçilince, çenesini ve duasını tutamayıp "kurban olduğum Allah, verdikçe veriyor" deyivermiş...

Ağzından şeyedivermiş olmalı, zira büyük mütefekkirimizin atıf yaptığı orijinal fıkra yüksek yargının muhterem mensuplarıyla değil, lotoyu tutturan bir garibanla ilgili: Adama "zengin oldun ama maalesef biraz önce karın öldü" haberini iletiyorlar, o da Arınç'ın yukardaki Allah'lık manşetiyle yanıt veriyor...

Nasreddin Bülent Hocamız "lotoyu kazanma"yla diyelim ki daha önce yapılan Yargıtay seçimini veya diyelim ki GSMH rakamının rekor kırmasını ilişkilendiriyor, tamam, olabilir. Lakin problem, fıkranın 2. departmanında... Yani teşbihin mantığa uygun olması için, mütefekkir vekilimizin fıkradaki "müteveffa eş"le hangi (tövbe tövbe) reel şahsı veya fıkradaki "eş vefatı"yla hangi (biraz önce vuku bulan) reel vukuat'ı benzeştirdiğini açıklaması gerekiyor...

Yok açıklayamazsa... Yaz kızım... Türkiye Cumhuriyeti yüksek yargı kurumlarının manevi şahsiyetini alenen tahkir ve tezyif, vs..

Hem sonra, malum günde 35 vakit namaz da kılsanız, Allahu teala öyle her istediğinizde koskoca Danıştay başkanını size getirip vermez dünya işi bu... O nedenle Arınç'ın içinden "kurban olduğum %58, verdikçe veriyor" dediği kesindir.