TÜBİTAK da üfürükçülüğe başladı, hacamat projesi açtı: Hem bilim dışı hem de tehlikeli

AKP döneminde yasal hale getirilip yaygınlaştırılan bilim dışı 'geleneksel, tamamlayıcı ve fonksiyonel tıp uygulamaları' şimdi de TÜBİTAK'a girdi.

Aslı İnanmışık

Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) "Metabolik/Nörodejeneratif/Nörogelişimsel Bozukluklar ve Kronik Ağrı Yönetiminde Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Uygulamaları" isimli iki ayrı proje çağrısı açtı.

Projelerin Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nın 12. Kalkınma Planı’ndaki (2024-2028) “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) uygulamalarının kanıta dayalı şekilde standardize edilerek ulusal ve uluslararası çalışmalarla güvenli kullanımının yaygınlaştırılması” hedefine dayandırıldığı söylendi.

Çağrının amacında geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT) için "kökleri eski kültürlere ve geleneklere dayanan, ancak sıklıkla geleneksel Batı tıbbıyla birlikte kullanılan çok çeşitli uygulamaları, yaklaşımları ve tedavileri kapsar" denildi. Bilim dışı uygulamalar şu ifadelerle övüldü:

"Geleneksel tıp; sağlığın sürdürülmesinde, hastalıkların önlenmesinde, teşhis edilmesinde, iyileştirilmesinde ve/veya fiziksel ve zihinsel hastalıkların tedavisinde kullanılan, teori ve deneyimlere dayanan, bilgi, beceri ve uygulamaları ifade eder. Sağlık hizmetlerine yönelik bu bütünsel yaklaşım, sağlığın fiziksel, psikolojik yönlerini de içerecek şekilde bireylerin genel refahı düzeyini artırmaktadır.

Mekanizması aydınlatılamamış GETAT uygulamalarının kanıta dayalı bilimsel verilerle desteklenebileceği ve mevcut sağlık uygulamalarına katkı sağlayabileceği, fiziksel ve zihinsel sağlığa ve yaşam kalitesine katkı sunabileceği, farklı yaklaşımların birbirinden beslenmesi ve sinerjik bir etki gösterebileceği değerlendirilerek 2024 yılı GETAT çağrısı planlanmıştır. Bu çağrının ana hedefi GETAT alanında kanıta dayalı, uygulamaya geçebilecek ve ihtiyaç duyulan çıktı ve etki odaklı araştırmaların gerçekleştirilmesi için gerekli desteğin verilmesidir."

Tıbbi olduğu savunulan uygulamaların tedavisinde kullanılabileceği hastalıklar şöyle sıralandı: "Metabolik Sendrom, Diyabet, Obezite, Otoimmün/Kronik Enflamatuar Hastalıklar, Demans, Motor Nöron Hastalıkları, Multiple Skleroz, Parkinson, Otizm, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu.

Duyuruda "Proje destek süresi 1001 programına başvuracaklar için azami 18 ay, destek üst limiti 750 bin TL’dir. Proje destek süresi 1003 programına başvuracaklar için azami 30 ay, destek üst limiti 3 bin 750 bin
TL’dir" denildi.

'İnsanlar gerçek tedaviden uzaklaşıyor'

Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol da, proje çağrısına tepki gösterdi. Uygulamayı bilim dışı ve standardize edilmesi mümkün olmayan bir yaklaşım" olarak niteleyen Esin Davutoğlu Şenol, "Standardize edilmesi için evrensel bir metodoloji kullanılmalı. Dünyada da bunlar bilim dışı olarak gösteriliyor ve öyle de kalmalı. İnsanlar bu şekilde oyalanıyor ve yalancı umut bekliyor. Üstelik de gerçek tedaviden uzaklaşıyorlar" dedi.

Kullanılan ürünlerin yan etkilerinin de hesaplanmadığına dikkat çeken Esin Davutoğlu Şenol, evrimin ve integralin de müfredattan çıkarıldığını hatırlattı.

GETAT için "Türkiye'nin uygarlığa dönük yüzünü bütünüyle karartan bir süreç" diyen Şenol, "Bu basit bir konu değil. Bilim, teknoloji ve evrensel alanının terk edilmesi bir ülkenin geleceğinin karartılması anlamına geliyor" diye konuştu.

Adım adım gerici uygulamalar hastanelere sokuldu: Hacamat, sülük, kupa çekme...

AKP döneminde Sağlık Bakanlığı eliyle 'Geleneksel, tamamlayıcı ve fonksiyonel tıp uygulamaları' yasal hale getirildi, yaygınlaştırıldı. Merdiven altı uygulamalar meşrulaştırılırken, üniversitelerde hacamat, sülük tedavi olarak sayıldı.

Üniversite hastanelerinde "geleneksel tıp merkezleri" açıldı, Sağlık Bakanlığı alternatif tıp kongresi düzenledi. GETAT uygulamaları AKP eliyle meşrulaştırıldı.

Sağlık Bakanlığı düzenlemesi ile hacamat, sülük, kupa gibi bilim dışı uygulamaların reçetelere yazılabilir hale geldi. Otellerde hacamat, sülük, kupa çekme "sağlık turizmi" adıyla pazarlandı, söz konusu şirketler AKP eliyle desteklendi.

Erdoğanlar da 'geleneksel' tıbbı seviyor

2018'de 1. Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan himayesinde Sağlık Bakanlığı'nın ev sahipliğinde düzenlenmişti.

Erdoğan’ın başdanışmanı olarak görev yapan ve Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi olan Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu da bilim dışı uygulamaları savunan aşı karşıtı bir isim. Saraçoğlu "bitkisel tedavi uzmanı" olarak biliniyor.