Şehir Plancıları Odası’ndan barınma hakkı açıklaması

TMMOB Şehir Plancıları Odası 'Barınma Hakkı Mücadelesini Sahipleniyor, Yöneticileri Sorumluluklarını Yerine Getirmeye Davet Ediyoruz' başlığıyla bir basın açıklaması yayınladı.

Haber Merkezi

TMMOB Şehir Plancıları Odasının barınma sorunu ile ilgili yayınladığı açıklamada Türkiye’nin 1950’li yıllardan itibaren farklı kesimlerin barınma gereksinimine planlı bir biçimde nitelikli çözümler üreten bir ülke olmaktan uzaklaştığı, 1980 sonrasında planlı ve kamucu bir iktisadi gelişimin tamamen terk edildiği vurgulanırken “bugün yaşadığımız barınma sorununun devlet müdahalesinin giderek azaldığı ve yok olduğu 70 yıllık bir geçmişi vardır.” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada AKP’nin iktidara gelmesiyle inşaat ve gayrimenkul sektörlerinde yaşanan dönüşümlerin adaletsizliği hiç olmadığı kadar derinleştirdiği belirtildi.

“Planlama sorunu ile karşı karşıyayız”

“Piyasa mekanizmasının çözemediği toplumsal taleplerden doğan bir planlama sorunu ile karşı karşıyayız.” denilen açıklamada üniversite öğrencilerinin “barınamıyoruz” çıkışının kaynağında yurtların eksikliğinin etkisine dikkat çekilerek “okullaşmanın ve kontenjanların plansız artışının karşısında ihtiyaç duyulan barınma alanlarının benzer düzeyde gelişmediği” ifade edildi.

Yurt kapasitesi yüzde 2

“Üniversitelerin kendi öğrencilerine yurt sağlama kapasitesi yaklaşık olarak %2 seviyesinde kalmıştır.” Denilen açıklamada “Kredi Yurtlar Kurumu eliyle sunulan yurtlar ise uzaktan eğitim ve açıköğretim öğrencileri dışındaki üniversite öğrencilerinin yaklaşık olarak yalnızca %18`ine hizmet sunabilmektedir. Sonuç olarak kamunun yokluğunda vakıf/dernek yurtları, özel yurtlar, pansiyonlar, cemaat/tarikat destekli evler, paylaşımlı kiralık evler şeklinde çeşitlenen biçimlerde yeni barınma modelleri piyasa koşulları içinde açığa çıkmıştır. Bugün ise devlet yurtlarında barınma imkanı bulamayan ve özel yurtlarda kalacak maddi imkanı bulunmayan ya da cemaat/tarikat/vakıf/dernek yurtlarında kalmak istemeyen öğrenciler için paylaşımlı şekilde bir konutta yaşamak da imkansız hale gelmiştir.” ifadeleriyle yurt sorununda devlet politikalarının yanlışlığına ve piyasanın rolüne dikkat çekildi.

Devlet yalnızca 840 bin konut inşa etti

Şehir Plancıları Odası’nın açıklamasında barınma sorununun öğrencilerle sınırlı olmadığı, alt ve orta gelir grubunu doğrudan etkilediği belirtildi. Açıklamada “Türkiyedeki boş konut stoğuna baktığımızda ise nüfusun ihtiyaçlarının çok ötesinde bir tablo ile karşılaşılmaktadır. Bugüne kadar Türkiye`de yaklaşık 840 bin konut, merkezi yönetim eliyle üretilmiştir. Konu devlet nezdinde sadece niceliksel bir mesele olarak ele alınırken piyasa koşullarında üretilen özel kiralık konut stoğu içinde kriz giderek derinleşmiştir.” denildi.

“Konut fiyatları ödenemeyecek rakamlara ulaştı”

Fahiş kira fiyatlarına değinilen açıklamada “Büyük kentlerin merkezi alanlarındaki konut kiralarındaki fahiş fiyatlar konut arzının toplumun talepleri ile kesişmeyecek nitelikte olduğuna işaret etmektedir. Başka bir deyişle öğrencilerin ve çalışan kesimlerin gidip geldiği üniversite ve çalışma alanları ile bağlantısız bir konut stoğundan bahsetmek mümkündür. Bu nedenle kent merkezleri ile bütünleşik, toplum tarafından yoğun biçimde talep edilen konutların fiyatları da emlakçıların ve ev sahiplerinin elinde ödenemeyecek rakamlara ulaşmıştır.” ifadelerine yer verilerek sorunun alt ve orta gelir grubunun bir bütün hâlinde Türkiye kentlerinde barınamaması olduğu belirtildi.