Kuşdili Çayırı Platformu, İstanbul Kadıköy’deki Kuşdili Çayırı’na ilişkin bir basın açıklaması yayınladı.
Kuşdili Çayırı için pazartesi günü saat 10.00’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yetkilileri ile kritik bir görüşme gerçekleştirileceği belirtilen açıklamada İBB'ye dönük şu sorular yöneltildi:
- Doğal sit alanı, tarihi ve arkeolojik kıymeti olan Kuşdili Çayırı Kadıköy’ün kalan tek boş arazisi olarak beton ve araç işgalinden kurtulabilecek mi?
- Kurbağalıdere’nin yanı başında yemyeşil doğası ile Kadıköylülerin temiz hava deposu ve mesiresiyken, yıllar içinde tek bir ağaç dahi bırakmadan önce betonla kaplanıp sonra AVM ve otopark yapılmak istenen Kuşdili Çayırı, hâlâ neden ağaçlandırılmıyor?
- 2007’den beri Kuşdili Çayırı’nı yapılaşmaya açtırmayan Kadıköylüler, meslek odaları, STK’ler, siyasi parti temsilcileri, İBB daire başkanlarıyla yapacakları bu son görüşmeden bir sonuç alabilecekler mi?
- İBB yönetimi Kuşdili Çayırı’na otopark yapma projesinden vazgeçecek mi?
Açıklamada, "Kadıköylüler yıllardır tek bir beklenti içinde; Kuşdili Çayırı’nın tamamına kesilen ağaçların yeniden dikilmesi, koru ve çayır kimliğine yeniden kavuşturulması" denildi.
'Kadıköylüler Kuşdili Çayırı'nın yapılaşmasına izin vermeyecek'
Kuşdili Çayırı Platformundan Gülsün Gökalp, Evrensel'den Eylem Nazlıer'e verdiği röportajda konuya ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kadıköylüler'in Kuşdili Çayırı’nın bugüne kadar yapılaşmasına izin vermediğini, bundan sonra da vermeyeceğini vurgulayan Gökalp, "Kuşdili Çayırı önce devletin resmi kayıtlarında doğal sit alanı. Çünkü Kurbağalı Dere’nin taşma alanı bir de ‘80’li yılların ortasına kadar Kadıköy’ün ağaçlıklı bir alanı” dedi.
Ağaçlıklı alana taşınan pazarın Hasanpaşa'ya götürülmesinin ardından buraya İSPARK yerleştiğine dikkat çeken Gökalp, "Yani oranın doğal sit alanı olduğu, Kadıköy’ün temiz hava deposu olduğu hiç hesaba katılmadı” diye konuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın çayıra dönük 2017 yılında yaptığı planın mahkemece reddedilmesinin ardından bakanlığın istinafta davayı kazandığını anlatan Gökalp, Mimarlar Odası'nın bu kararı temyiz ettiğini ve temyizin henüz sonuçlanmadığını ifade etti.
İBB’nin 2-3 ay önce yine orası için bir plan gündeme getirdiğine dikkat çeken Gökalp, şöyle konuştu:
"Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 2017 yılında yaptığı planın aynısı. Burası doğal sit alanı olması özelliği dışında tarihi, arkeolojik kimliği var. Arkeoloji Derneğinin raporu var. Burası arkeolojik alan ilan edilmeli. Daha önce tabiat varlıkları koruma kuruluna doğal sit alanı olmasının yanı sıra tarihi sit alanı olması da eklenmek istenmişti. O zaman kurul reddetti bunu. Alan kayıtlarda tarihi kimliğe sahip. Böyle bir alana otopark koyup yapılaşmaya açmak sit alanı olma özelliğini kayıtlardan kaldırmak demek. Otoparkın etrafına birkaç ağaç dikmekle orası yeşil alan olmaz. Kadıköy halkı bir peyzaj düzenlemesi istemiyor, otoparkın etrafına temiz hava soluyacağı bir oksijen merkezi, koruluk istiyor. Oranın tamamının ağaçlandırılmasını istiyor. Kadıköylülerin temel ihtiyacı bu”
'Biz de yeşil alancıyız ama otoparka da ihtiyaç var' dediler
Konuya ilişkin Yeşil Alanlar Daire Başkanı Prof. Dr. Yasin Çağatay Seçkin'le toplantı yaptıklarını söyleyen Gökalp, Seçkin'in "Orası yeşil alan, biz de sizin gibi düşünüyoruz, yeşil alancıyız, ama otoparka da ihtiyaç var" diyerek otoparkı savunduğunu aktardı.
AKM'nin yıkılmasında, Gezi Parkı'nda ağaç kesim izninde imzası var
Seçkin'in Atatürk Kültür Merkezinin yıkılmasında imzası olan kurul üyesinden biri olduğuna işaret eden Gökalp, kendsinin ayrıca Gezi Parkı’na topçu kışlası yapılması için oradaki ağaçların kesilmesine izin veren kurul üyelerinden biri olduğunu söyledi.
