Konut satışları nasıl patladı?

Konut satışlarındaki artış Berat Albayrak'ın yüzünü güldürdü. Ülke ekonomisi için umut verici bir gösterge olduğunu söylemekse pek mümkün değil. İşte nedenleri...

Haber Merkezi

Temmuz ayında önceki yılın aynı dönemine göre rekor bir artış gösteren konut satışları, Berat Albayrak'ın yüzünü güldürdü. Ülke ekonomisi için ne kadar umut verici olduğuysa ayrı bir konu.

Satışların "patlaması" birkaç şeyle ilişkili.
Açık bir neden geride bıraktığımız aylarda kredi faizlerinin düşürülmesi nedeniyle konut alımının cazip bir yatırım haline gelmesi oldu. Kamu bankaları öncülük etti, özel sektör bankaları da katıldı, düşük faizli kredilerle konut alımları yapıldı.

Düşük faizlerin arkasındaysa elbette öncelikle iktidarın gerileyen inşaat patronlarına nefes verme ihtiyacı var. Bir başka neden de elinde TL tutanların, "parası olanların" bu parayı sisteme aktarması. Düşük faizlerle esnaf, rantiye ve yüksek ücretli çalışanların ellerinde tuttukları birikimi konut alımı üzerinden sisteme çekmek amaçlandı.

Beslenenler sadece müteahhitler değil

Bu arada inşaat sektöründen söz edildiğinde hep düşülen bir yanlıştan biz uzak duralım. İnşaat patronlarına nefes vermekten söz ettiğimizde akla hep AKP'yle iş tutan müteahhitler geliyor ama nefes asıl bu sektörün güçlü malzeme sağlayıcılarına, Akçansa, Şişecam gibi "inşaat müteahhiti" filan olmayan büyük tekellere veriliyor.

Öte yandan satışlardaki patlamanın asıl nedeni "baz etkisi" denilen şey gibi görünüyor. Geçtiğimiz aylarda ertelenen alımlar, fiyatların da bu alanı "yatırım için cazip" hale getiren düşüşünün ardından Temmuz ayında gerçekleşmiş görünüyor.

Son iki yılda konut fiyatlarının göreli düşüşü "küçük yatırımcı" için konut alımını cazip hale getirdi ve bekleyen alımlar Temmuz'da yapıldı.

Vatandaşın başını sokacak bir evi oldu mu?

Konut satışlarının işaret etmediği nedir dersek ona da yanıt verebiliriz.

Temmuz ayında rekor kıran konut satışları, bu dönemde çok sayıda ailenin sonunda kiradan kurtulup başını sokacağı bir eve sahip olmasıyla ilgili değil. Konut satışları başını sokacak ev arayanların değil, düşük faizle banka kredisi kullanıp elindeki küçük birikimi buna katarak "yeni ev" alanların işi.

İşaret etmediği bir başka şey de inşaat sektörünün belini doğrultması. Temmuz ayında patlayan satışlar, kurtarıcı hamleyi her zaman dış pazarlarda ve büyük devlet ihalelerinde yapan inşaat sektörü için artık güneşin doğduğunu göstermiyor.

Konut satışlarındaki artışın anlamı belli. İktidar görevini iyi yapmış. Göreviyse şu: Kamu kaynaklarını kullanarak müteahhitinden çimentocusuna, Demir-Çelikçisine, cam üreticisine, Türkiye’nin inşaat sanayi tekellerine can vermek. Hep kazananların kazanmaya devam etmesini sağlamak.