Evcil hayvanlara çip takma uygulaması başladı, peki yeterli mi?

Köpekler için bu yılın sonuna kadar çipleme zorunluluğu getirilirken bu adım sayesinde hayvanların sağlığının daha iyi takip edilmesi ve sokağa atmaların önüne geçilmesi hedefleniyor.

Haber Merkezi

Tarım ve Orman Bakanlığı ile Türk Veteriner Hekimleri Birliği arasında imzalanan protokol doğrultusunda sahipli kedi, köpek ve gelinciklere mikroçip takma zorunluluğu getirilmesinin ardından evcil hayvanlara mikroçip takılmaya başlandı.

Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliğe göre köpeklere bu 2021'in sonuna kadar, kedi ve gelinciklere ise 2022 yılı sonuna kadar mikroçip takılması zorunlu kılındı.

Uygulamayla beraber takılan çiplerdeki verilerde aşıların, hastalıkların takibi sağlanırken hayvanların bakıcılarının kaydının tutulması, sokağa atılmalarının önüne geçilmesi ve çalınan hayvanların bulunabilmesi amaçlanıyor.

Belirtilen süre diliminde hayvanlarına mikroçip taktırmayan hayvan sahiplerine 10 bin lira para cezası uygulanacak. Öte yandan çiplerin fiyatlarıysa 120 ila 200 lira arasında değişiyor.

Çipler sorunları çözmek için yeterli mi?

Ancak çiplerin tek başına hayvanları korumakta etkili olup olmayacağı tartışma konusu.

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Ankara Temsilcisi Pelin Sayılgan, bu adımın sağlık ve takip açısından mantıklı olduğuna ancak öncelikle sokak hayvanları popülasyonunun kontrol alınması gerektiğine işaret ediyor.

Sokak hayvanlarına işaretleme için takılan küpelerin iltihaplanmalara neden olabildiğini ve düşebildiklerini belirten Sayılgan, bütün ülkede yaygın bir çiplemenin aşı takibinde daha etkili olacağını söyledi.

Sayılgan, "Evcil hayvanlara yönelik çipleme zorunluluğu terk etmelerin önüne geçebilir. Ama sorunun asıl kökenine yönelmeden çok yüzeysel bir çözüm. Evet çipin faydaları önemli ama bizim sokak hayvan popülasyonunu kontrol altına almamız lâzım. Bunun için de yurt dışından kaçak girişlerin, petşoplarda hayvan satışlarının yasaklanması lâzım" dedi.

Sayılgan toplumun sokaktan/barınaktan hayvan sahiplenmeye teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.

Ancak bu alanda belirli kâr odakları olduğunu ve bunlara bir türlü dokunulmadığını belirten HAYTAP yetkilisi, 17 yıldır 'Hayvan Hakları Kanunu'nun çıkmadığını hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti:

"Eğer samimi olunsaydı hayvana şiddet ceza kapsamına alınır, yunus parkları kapatılır, petşoplarda hayvan satışları yasaklanır. Bunlara dokunmadan sadece çip uygulaması tek kanatla uçmaya çalışmaya benziyor."

Cezalar orantısız

Çiplemenin kendilerinin de savundukları bir şey olduğunu ancak sorunun kökenine inmeden bunun tek başına yetersiz olacağını savunan Sayılgan, bu durumda sahipli hayvanların çipleme masraflarının da sahiplerine yüklendiğini ekledi. Sayılgan şu yorumda bulundu:

"Biz ne diyoruz, sokaktan, barınaktan sahiplenmeye teşvik edilmeli insanlar. İnsanlar eğer sahiplenme yoluyla aldıysa hayvanı, onun masraflarını Tarım ve Orman Bakanlığı, belediye vs. vermeli teşvik etme amacıyla. Barınaklar ve sokaklar hayvan dolu sonuçta. Cezalar arasında çok orantısız bir durum var, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda evcil hayvanı terk etmenin yasak olduğu söyleniyor ve bunun için öngörülen ceza 200 lira. Yani hayvanı terk edersen 200 lira veriyorsun, diğer yandan çip taktırmazsan 10 bin lira. Bu çok orantısız bir ceza, çipi taktırmadığın için 10 bin lira veriyorsan, hayvan terk etmeye çok daha büyük bir ceza olması lâzım. 200 lira ne ki? İnsanlar çip de taktırmaz, hayvanını da sokağa terk eder."

Sokak hayvanları için merkezi planlama şart

Sokak hayvanlarının sorunlarını da çözebilmek için merkezi bir planlamaya ihtiyaç duyulduğunu belirten Pelin Sayılgan, "Topyekün katı önlemler şart, mesela on yıl boyunca ülkeye hayvan girişi ve petşoptan hayvan satışı yasaklanırsa, barınaklardaki hayvanları sahiplenirsek işte o zaman çip uygulaması bir anlam kazanacaktır" dedi.

'Belediyelere yaptırım uygulanmalı'

Kanunun ayrıca belediyelere sokak hayvanlarını kısırlaştırma zorunluluğu verdiğini hatırlatan Pelin Sayılgan, az sayıda belediyenin bu görevi yerine getirdiğini belirterek "Belediyeler hayvanları toplayıp başka belediye sınırlarına bırakıyor, dağlara salıyor 'doğal alanına bıraktık' diyerek. Burada avlanma güdüsünü evcilleşme sürecinde kaybetmiş, doğada tek başına hayatta kalma yeteneği olmayan hayvanlar açlıktan birbirlerini parçalıyor, açlıktan ölüyor" dedi. HAYTAP temsilcisi, belediyelere de sorumluluklarını yerine getirmeleri için yaptırımlar uygulanması gerektiğini vurguladı.