Erkhov: NATO'nun Ukrayna'ya gelişmiş taarruz silahları konuşlandırmasına izin vermemeye kararlıyız

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Erkhov, ‘NATO'nun Ukrayna'ya gelişmiş taarruz silahları konuşlandırmasına izin vermemeye kararlıyız’ ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Erkhov, Ukraynalı mevkidaşı Vasiliy Bodnar'ın Daily Sabah'a verdiği röportaja yanıt olarak bir mektup kaleme aldı.

Sputnik’te yer alan habere göre Erkhov, mektubunda Rusya'nın Ukrayna'yı 'işgal edeceği' yönündeki iddiaları, Kiev yönetiminin NATO'ya katılma ihtimalini ve 2014'ten beri devam eden Donbass ihtilafını değerlendirdi.

Erkhov'un “Rusya'nın perspektifinden Ukrayna meselesi” başlıklı mektubundan öne çıkanlar şu şekilde:

  • Birincisi, meslektaşım ve tüm Batı propaganda makinesinin bu konudaki tüm gürültüsüne rağmen, şu an yaşanan şey, bu ülkeye tüm saygılarımı sunarak, Ukrayna ile ilgili değil.
  • Rusya ve onun ulusal çıkarları, her şeyden önce onun güvenliğiyle ilgili. Ve bu, bununu Rusya ile NATO ve Rusya ile ABD arasındaki ilişkilerle ilgili olduğunu söylüyor.
  • Nitekim içtenlikle, Doğu'ya ve sınırlarımıza yaklaşan ittifakın ulusal güvenliğimiz için ciddi bir tehdit oluşturduğunu düşünüyoruz. Bu sebeple NATO'dan, Ukrayna dahil Rusya'ya yakın bölgelere gelişmiş taarruz silahları konuşlandırmak de dahil olmak üzere belli başlı eylemleri kısıtlamasını talep ediyoruz. 
  • Biz yalnızca, seyir füzesi rampalarının, Moskova da dahil olmak üzere Rusya'nın kalbine uçuş sürelerinin yaklaşık 3 dakika olacağı doğu Ukrayna'ya konuşlandırılmasını istememekteyiz. Ve buna izin vermemeye kararlıyız.
  • Tarihten güzel bir emsal: Rahmetli ABD Başkanı John F. Kennedy 1962'de Küba'da Sovyet nükleer tesislerinin konuşlandırılabileceğini öğrendiğinde, derhal adanın denizden ablukaya alınacağını ilan ederek tepki gösterdi ve Sovyet füzelerine ve hava kuvvetleri üslerine karşı önleyici bir saldırıya hazırlanmak için ABD ordusunu ve donanmasını harekete geçirdi.
  • Potansiyel bir düşmanın vurucu güçlerinin yakın konumda hazır bulunması, tüm güçler güç açısından için varoluşsal bir tehdittir. Ve Ukrayna'nın NATO'ya girmesi, siz ne derseniz deyin, Rusya açısından kesinlikle bununla eşdeğer bir tehdit. 
  • İkincisi, "diğer ülkelerin egemenliğini sınırlamaya ve onlara, iç ve dış politikalarını nasıl inşa etmeleri gerektiğini dikte etmeye çalışmak?". Şey, pekala, kulağa asil ve hatta fazlasıyla hazin geliyor. Fakat üzücü bir hakikat mevcut: Bir askeri ittifaka girdiğinizde, ister müttefik karargahı, ister harekat komutanlığı vb. olsun, ulusal egemenliğinizin en azından bir kısmını kaçınılmaz olarak başka birine devredersiniz. 
  • Bunu kabul ediyor musunuz? Ah, gerçekten, yani onlar iyi adamlar mı? Kötü adamlara karşı savaşıyorlar; halkların iradesini, özgürlüklerini ve bağımsızlıklarını asla zapturapt altına almazlar, değil mi? Peki ya Afganistan'daki 'Kararlı Destek Misyonu' gibi anlı şanlı NATO harekatlarına ne demeli? 
  • Üçüncüsü Donbass. Kiev rejiminin 2014 yılında orada kendi halkına karşı bir iç savaş başlatmasından bu yana burası gerçekten bir kanayan yara. Ukrayna'nın 2021'de 66 askerini kaybettiğini söylüyorsunuz. Acıklı bir durum ama aynı dönemde Donbass halkının 7'si sivil olmak üzere 77 kişiyi kaybettiğini lütfen unutmayın. İhtilafın başlamasından bu yana Donbass'ta 91'i çocuk olmak üzere 5 bin 38 kişi öldürüldü.
  • Rusya'nın 10 binden fazla askeri topladığını söylüyorsunuz. Neden Dünya'da kimse orada ne kadar Ukrayna askeri bulunduğu ve bölgede kaç tane son teknoloji Javelin tanksavar füzesi ve Bayraktar insansız hava aracının konuşlandırıldığıyla ilgilenmiyor?