Human Papilloma Virüs yani HPV, cinsel yolla bulaşan en yaygın enfeksiyonlardan biri. 200 civarında HPV tipi mevcut. Yüksek riskli HPV tipleri de kadınlarda servikal kanser, vulva, vajina, orofarinks, anüs kanserlerine neden oluyor.
HPV aşıları 2006 yılından beri kullanımda ve pek çok ülkede de ulusal aşı programı kapsamında yer alıyor. Türkiye’de ise HPV virüsü aşısı ücretli. Üç doz aşının maliyeti yaklaşık 2 bin 85 lira. Bu nedenle de aşıyı olmak pek mümkün değil.
Tokat’ta bulunan Emek Eczanesi’nin sahibi Cem Kılınç da ihtiyacı olan kadınların aşıya ulaşabilmesi için bir "aşı bursu" kampanyası başlattı. Şu ana kadar 3 hafta içerisinde 60 kadın aşılandı. 13 yıldır eczacılık yapan Kılınç kampanyanın nasıl başladığını şöyle anlatıyor:
"3 Haziran'da Nâzım'ın ölüm yıl dönümünde 'Yollarım' şiirine denk geldim. Orada 'Biz insanız çok şükür, çok şükür biliriz, ilacımıza umudu katmasını yaşamak gerek diyerek ayak direyip dayatmasını. Hastalar, kardeşlerim iyileşeceksiniz…' der Nâzım. Benim zaten aklımdaydı bu HPV'nin devlet tarafından neden karşılanmadığı sorusu. Aklıma o gün geldi, ayda bir nöbetimi de bir emekçi kadın için tutarım dedim."
Asıl hedefin aşıların ücretsiz aşı takvimine alınması olduğunu söyleyen Kılınç, konuyla ilgili sosyal medyada paylaşım yaptıktan sonra kendisine ulaşanlar olduğunu ve daha ilk gün 5 kişinin daha aşılandığını anlattı. Kılınç'ın ön ayak olmasıyla başlayan kampanyanın ardından HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit de konuyu Meclis’e taşıdı.
'Virüs toplumda çok yaygın ancak aşısı var'
Kılınç HPV virüsünü ve kampanyayı şöyle anlatıyor:
"Böylelikle dayanışmayı büyütelim dedik. Çok sayıda eczacı ve dostlarımız da katkı koymak istedi. Henüz bir ay olmuşken 60 kişiyi aşılamış olduk.
HPV virüsü özellikle kadınlarda rahim ağzı kanserinden sorumlu bir virüs. 200'e yakın tipi var ama bazı tipleri daha tehlikeli. Türkiye'deki aşı da virüsün daha riskli olan 4 tipine karşı koruyucu. Kadın-erkek fark etmeden bu aşı olunabiliyor aslında. Toplumda bu konuda yeterli bilinçlendirme yapılmadığı için de genelde insanlar virüsü kaptıktan sonra öğreniyor. Herkes bu virüsü bilsin de istedik aslında çünkü toplumda gerçekten çok yaygın. İnsanlar, cinsel yolla bulaşan bir virüs olduğundan bu virüsü kaptıklarını da pek paylaşamıyor maalesef. Ya da bilmeden bir korkuya kapılıyor.
Bu aşı şu anda ülkemizde devlet tarafından karşılanmıyor. Öte yandan 100'e yakın ülkede ulusal aşı takviminde. Biz de aslında yine devlete yine yapması gerekeni göstermeye çalışıyoruz. Çünkü rahim ağzı kanseri önlenebilir, aşısı var. Aşılar bu kadar gündeme gelmişken de ilgi görebileceğini düşündük.
'Ana talebimiz aşının devlet tarafından karşılanması'
Ana talebimiz bu aşının, zaten doğuştan kazanılmış sağlık hakkımız olduğu varsayımıyla devlet tarafından karşılanması. Bir başvuru formumuz var. Formda başvuran kişiden yaşadığı şehir, yaş, aylık gelir, varsa özel bir öyküsü gibi bilgiler istiyoruz. Biz de gelen bilgilere göre, ülkenin değişik bölgelerine de mümkün olduğunca yayarak aşıya ulaşma ihtimali en zor olandan başlayarak bir sıralama yapıyoruz.
Bazen yeni gelen bir başvuruyu hemen ilk sıraya alabiliyoruz. İşsiz kalmış bir emekçi kadının aşı günü gelmiş ve mali durumu uygun değilse örneğin hemen ona öncelik veriyoruz. Ya da ailede kanser öyküsü varsa, o başvuruyu da öne alıyoruz.
'Dayanışma yaşatır'
Şu ana kadar 360 kadar başvuru var. Bizim yönlendirdiğimiz eczanelerden aşılarını temin edip, örneğin sağlık ocaklarında aşılarını olabiliyorlar. Şimdiye kadar İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Diyarbakır, Samsun, Bursa, Adana, Dersim, Muğla, Mersin, Eskişehir, Ordu, Tekirdağ, Zonguldak ve dün de Sivas Katliamı nedeniyle Sivas'tan bir arkadaşımız olmak üzere, ülkenin dört bir yanında 'Dayanışma yaşatır' diyoruz.
'Kampanyaya destek olanlar emekçiler'
'Biz hayırsever değiliz, dayanışma bir mücadele biçimidir' diyoruz biz. Kampanyaya destek olanlar da emekçi insanlar, biz yalnızca aracılık etmiş oluyoruz. Mesela işçi avukatlar, eğitim emekçileri, sağlık emekçileri hatta inşaat emekçisi. Burstan yararlananlardan da, katkıda bulunanlardan da, süreci takip edenlerden de çok olumlu tepkiler alıyoruz. Sadece burs için değil, HPV ve aşısına dair bilgi almak için arayanlar da oluyor.
'Paranın iadesi için de mücadele başladı'
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği de bu aşılamayı bir adım öteye taşıdı. Şimdi aşılanan kişilerle iletişim halindeler ve ödenen paranın geri iadesi için bir mücadele de başlamış oldu.
Önceki gün SGK'ye, paranın geri iadesi için ilk başvuru yapıldı. Buradan ilerlenemezse dava açılması da söz konusu. 2013 yılında konuyla ilgili olumlu bir emsal karar da var. Aşılama sürerken bu kısmıyla ilgili de mücadele ediyoruz.
Dernek açıklamasıda, "HPV aşısının ücretsiz olması eşit ve parasız sağlık hakkımızın, güvenli bir cinsel özgürlük atmosferinin gereği. Bu nedenle SGK’ya aşı ücretinin iadesi talebinde bulunduk. Eşitlik ve özgürlük için mücadele ediyoruz" dedi.
