AKP'nin 'ölmeye yatsınlar' istediği emekliler anlatıyor: 'Kalacak yerimiz yok'

Erdoğan emeklilere vereceği yüzde 5 oranındaki zammı 'müjde' olarak duyurdu. Ancak emekliler cephesinde durum pek iç açıcı değil: 'Huzurevi yerleşmek lüks haline geldi'

Özkan Öztaş

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gerçekleştirdiği kabine toplantısının akabinde emekli aylıklarına yapılan zamları duyurdu. Yapılan ek zamlar kamuoyuna "Emeklilere ek zam müjdesi" olarak yansıdı. SGK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıklarına yüzde 5 ek zam yapılacağını söyleyen Erdoğan, altı aylık artışın yüzde 42,6 olduğunu söyledi.

Bu vesile ile en düşük emekli maaşı 7 bin 500 liradan 10 bin liraya çıktı. Ancak yaşlıların önemli bir çoğunluğu emekli dahil değil. Önemli bir kısmı engelli ya da yoksulluk maaşı ile geçinmeye çalışıyor. "Geçinmeye çalışıyor" ifadesi dahi gerçeklikten uzak bir ifade çoğu örnekte. En son 2 bin 800 lira engelli maaşı alan Bünyamin, huzurevine yerleşmenin lüks olduğunu ifade ediyor. 

'Huzurevi çıkmadı, kalacak yerim de yok!'

Bünyamin abi 60 yaşında. Kendisi sağlık sorunları nedeniyle engele sahip. Daha evvel Mersin'de Devlet Hastanesi'nde engelli olduğuna dair aldığı heyet raporunun akabinde engelli maaşı bağlanmış. "En son 2 bin 800 lira yatırdılar. İki aylık yattı. Herhalde şimdi 3 bin küsur olacakmış. 4'e dayandı dediler" diyor. 

"Bu para neye yeter?" diye sorunca da öfkeleniyor "Yahu sorulur mu bu. Hiçbir şeye yetmiyor tabi. Nedir ki 2 bin 800 lira. Ya da şimdi olsun 4 bin lira. Üniversiteye giden gence okul harçlığı bu. Engelli maaşı bu kadar az olunca da bir plan yapamıyor insan. Mesela bu para yatınca şunu yaparım diyebileceğim bir şey yok. O an ne gelirse ihtiyaç onu karşılıyorum. Ankara'ya ilk geldiğimde huzurevine yerleşmek için başvurdum olmadı. Oralar artık emeklilere lüks oldu. Beni hastalığım nedeniyle 'Yaşlı Bakım Merkezi'ne' verdiler. Orada kaldığım süre zarfında da engelli maaşımı kestiler. Verdikleri üç otuz para. Ona da muhtaç bırakıyorlar insanı. Tanıdıklar aracılığıyla bir eve yerleştim ben de. Maaşımı tekrar bağladılar" diye anlatıyor yaşadıklarını. 

'Eş dost tanıdık kim varsa destek alarak hayatta kalıyorum'

Emeklilerin hepsi aynı yere işaret ediyor. Maaşlar kiraya yetmiyor ve destek alınmaksızın geçinmek mümkün olmuyor. Bünyamin abi tanıdıklarının ve dostlarının yardımıyla ayakta kalmaya çalışıyor. Bir yandan da kanser tedavisi görüyor. Normalde sağlıklı beslenmesi, yüksek besin değeri olan gıdalar alması gerekiyor. Ama mümkün değil tabi.

"İlaç masrafım dışında bir sağlık masrafım yok ama geçen gün ilaç parası için 380 lira verdim. Bu zamsız hali. Yani elimize geçen üç beş kuruş para da ilaca falan gidiyor. Hastaneye gidip gelme masrafına gidiyor." diye anlatıyor. 

Yusuf Özdemir ise 73 yaşında. Bağkur emeklisi. 7 bin 500 lira maaş alıyormuş. Şimdi zamlarla 10 bin lira geçecek eline. Ne diyorsun bu "müjdeye" deyince sesinde dalgacı bir gülümseme beliriyor: "Yüzümüz güldü müjdeyi duyunca. Artık 10 bin lira alacağız" diyor.

'Bu maaşla evden dışarı çıkamıyorum'

Yusuf amca "Herkes biliyor bu parayla geçinilemeyeceğini. Alan da biliyor veren de... Zaten artık emekliysen nasıl geçinirim diye değil nasıl idare ederim diye bakıyorsun. Benim iki oğlum var. Biri esnaf diğer de memur. Onlardan bana katkı gelmese bu çark dönmez. Mesela benim evim yok. Kiradayım. Kiraya zam yaptı ev sahibi. Ev sahibimle de komşuyuz zaten. 10 yıllık hukukum var. Adamcağız git de diyemiyor kal da diyemiyor. En son 'Ben de idare edemiyorum zam yapmalıyım' dedi. 10 bin lira oldu kira. Çocuklar kirayı hallediyor ben de kalan parayla idare ediyorum işte. Öyle emeklinin falan dışarı çıkıp bir bardak çay içmesi vallahi lüks oldu. Bir bardak çay yahu. Zaten otobüslerde de 65 yaş üstüne artık düşkün gibi davranıyorlar. Bu maaşla evden dışarı çıkamıyorum" diye anlatıyor içinde bulunduğu durumu.

 

Türkiye'de emeklilerin içinde bulundukları ekonomik zorluklar sosyal medyanın da gündeminde. İnternete "emekli" yazınca çıkar görseller ile kelimenin İngilizcesini yazınca çıkan görseller arasındaki fark ülkedeki emeklilerin "fotoğrafını" ortaya koyuyor.

'Bu rakamlar sefaletin ötesinde bir şey'

Disk Emekli-Sen'den aynı zamanda gazeteci Ömer Şan, bu rakamların sefaletin ötesinde bir durum olduğunu ifade ediyor.

soL'a konuşan Şan "Normalde emekli maaşlarının asgari ücrete oranla artması gerekirken bu yasayı AKP değiştirdi. Enflasyon rakamlarıyla düzenleme yapılıyor. Onun da ne kadar tutarlı ve sağlıklı olduğu herkesin malumu. Şimdi ben emekliyim. Maaşım 8 bin 800 lira yattı. Ankara'da yaşanabilir en ucuz evin kirası ise 12 bin ila 15 bin lira arasında. Konu yoksulluk sınırını falan geçti artık. Açlık sınırının da altında bir rakam bu. Sefaletten öte bir şey yaşanıyor" diyor. 

Emekliler için yapılacak zamlara dair iktidarın "Emekliler yılı" vurgusunu hatırlatan Ömer Şan, "Emekliler yılı eziyet yılıymış anlaşılan. Alınan ücretler komik rakamlar. Bu maaşların barınmaya, beslenmeye yetmeyeceği çok açık. Son yapılan EYT düzenlemesi ile sayısı 16 milyonu bulan bir toplamdan söz ediyoruz. Ve bu insanlar geçinemiyor. Bu zorlukların seçimlerde bir tavra yansıması gerektiğini düşünüyorum. Emeklilerin bu haliyle geçinmesi mümkün değil. AKP son zamlarla emeklileri Allah'a havale etmiş oldu" diye açıklıyor yaşanan süreci. 

Emeklilere zam "müjdesi" önemli bir çoğunluğun zam beklentisini karşılamamış görünüyor. Aldıkları zam ve maaş oranıyla zaten geçinemeyeceklerini düşünen emekliler ise bu rakamlara "yoktan iyidir" gözüyle bakıyor. Önümüzdeki günlerde emeklileri zor günler bekliyor. 

*Haber Kapak fotoğrafı: Ergün Karadağ