AKP, Türk Hava Kurumu'nun içini böyle boşalttı

Orman yangınlarına yeterli müdahalelenin sağlanamaması, yangınların hala kontrol altına alınamamış olması, afet anlarında görev alması beklenen Türk Hava Kurumunu tekrar tartışmaların odağına çekti.

Haber Merkezi

Orman yangınlarına yeterli müdahalelenin sağlanamaması, yangınların hala kontrol altına alınamamış olması, afet anlarında görev alması beklenen Türk Hava Kurumunu tekrar tartışmaların odağına çekti.

Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, THK uçaklarının neden kullanılmadığına yönelik soruya ilginç bir yanıt verdi. Pakdemirli, "THK ile problemimiz yok, olmaz da. Elindeki uçakla ilgili problem, uçabilecek kapasitede değil, uçsa da performans verecek kapasitede değil" iddiasında bulundu.

Pakdemirli sözlerine, "Türkiye'nin coğrafyasına göre helikopter seçildi. THK'nın uçakları uçabilecek kapasitede değil, hala antikacı dükkanı gibi 1960'lardan kalma uçakları kullanalım tarzı açıklamalar yapılıyor" diyerek devam etti.

Şimdi vatandaşlar Bakan'ın açıklaması üzerine tehlikeli bir iklim kuşağında olan Türkiye'nin bu tür afetlere hazırlanması için neden kurumun kapasitesinin artırılmadığını, modern araçlarla donatılmadığını soruyor.

Gerilim sonrası kayyum atandı

İşin önemli bir diğer boyutu da Türk Hava Kurumu'nun (THK) AKP iktidarı döneminde yapılan müdahaleler. İktidarın bu kuruma dönük adeta düşmanca politikası geçtiğimiz yıl içinde tartışma konusu olmuştu.

2019 yılındaki yangınlar sırasında TKH yönetimi ve iktidar arasında gerilim yaşanmıştı.

Bu yangınlar sırasında neden THK uçaklarının kullanılmadığını soranlara Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli uçakların kullanılamaz olduğunu söylemiş, bir THK yetkili uçakların kullanılacak durumda olduğunu söyleyerek şu açıklamayı yapmıştı:

"Orman bürokrasisi Sayın Bakanı yanlış yönlendiriyor. THK'daki uçaklardan 5'i faal, 4'ü Ankara'da, biri İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda yangınlara müdahale edecek biçimde bekliyor. Ne yağ kaçırıyor, ne eski, ne de bozuk. Hepsinin Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden onaylı uçuşa elverişli olduğuna dair sertifikası var. Bakımları yeni yapıldı, belgeleri alındı. Gelin desinler, motor çalıştırır gideriz. Karabağlar'daki yangın başladığında Adnan Menderes Havalimanı'nda bulunan uçağımızın park yerinden alevler gözüküyordu. Biz müdahale edemedik, içimiz yandı. Bu uçaklar bu milletin katkılarıyla, bağışladığı kurban derileriyle alındı. Yanan bizim ormanımız, uçaklar da bizim milli servetimiz."

Karşılıklı açıklamalar sonrasında Erdoğan şu sözlerle kurumu hedef alarak olacakların haberini vermişti:

"Yahu bu adam zaten mezarlığa dönüştürmüş Türk Hava Kurumu'nu. Oradaki uçakların motorları, pervaneleri yok. Yani rezillik diz boyu. Şimdi büyük ihtimalle şurada birkaç gün içerisinde orayı da masaya yatıracağız. Yani bu Türk Hava Kurumu ile bir yere varamayız" 

Bir süre sonra THK'ya Kayyum atandı. Kayyum yönetimi ise göreve geldikten sonra kurumun kapasitesini artırmaya dönük değil, tasfiyesine dönük adımlar attı.

Kurum boşaltıldı

2020 yılında kurumun 10 taşınmazı satışa çıkarıldı. 2021 yılında bu sayıya 44 taşınmaz daha eklendi. 

Bir dönem kuruma danışmanlık hizmetinde de bulunan eski CHP’li vekil Haluk Pekşen, soL’a yaptığı açıklamada TKH'nin içinin bilinçli bir şekilde boşaltıldığını söylemişti. 

Pekşen “Kurumun içinde bulunduğu durumu iki ay boyunca bütün yönleriyle inceledim. Kurumu soyanlar, içinde bulunduğu borç batağına düşürenler isim isim devletin resmi arşivinde yer alıyor” dedi.

‘Raporlar sümenaltı edildi, ellerimle savcılığa teslim ettim’

İçişleri Bakanlığı, YÖK, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Ernst and Young’ın Türk Hava Kurumu’ndaki  yolsuzlukları ortaya koyan raporlar hazırladığını belirten Pekşen, “Bu raporlar sümenaltı edilmişti. Bu raporları ellerimle savcılığa ben verdim. Sorumlular bu raporlarda açık açık yer alıyordu ama hiçbir gelişme yaşanmadı” diye konuştu.

‘Yüzde 32 faizle dolar kredisi’

Kurumdaki yolsuzluk miktarının yüz milyonlarca dolar olduğunu söyleyen Pekşen, Odeabank’ın dünyanın hiçbir yerinde görülmeyecek şekilde THK’ya yüzde 28 faizle dolar bazında kredi verdiğini, bunun tefecilerde bile görülmeyecek bir miktar olduğunu, bu oranın eklerle yüzde 32’yi bulduğunu söyledi.

‘Zamanaşımına uğratacaklar’

Devletin tüm kurumlarının bilgisi olmasına rağmen bugüne kadar yapılmış hiçbir somut adım olmadığını, bunun da THK’ye yapılan sistematik saldırının bir parçası olduğunu dile getiren Pekşen, “Yolsuzluğu ortaya çıkarması gerekenler sessiz kalıyor. Bu yolsuzluğa imza atanlar rahatça geziyorlar. Gelinen noktada bir ilerleme olacağını sanmıyorum. Zamanaşımına uğratacaklardır bu konuyu” diye konuştu.

Bu iki yeri ele geçirene kadar rahat bırakmayacaklar

Dört raporlara ortaya çıkarılan ve devletin detaylarını bildiği bir yolsuzluk olayıyla karşı karşıya olunduğunun altını çizen Pekşen, “Buradaki niyet THK’nin büyük malvarlıklarının ele geçirilmesidir. THK’nin Etimesgut’ta bulunan havaalanı, İstanbul Laleli’de bulunan çok değerli otelini ele geçirene kadar kurumu rahat bırakmayacaklardır” ifadesini kullandı.

Bakanlık raporunda neler vardı?

THK'nin 1 Ocak 2013-8 Haziran 2016 tarihleri arasındaki işlemlerinin İçişleri Bakanlığı denetçileri tarafından incelenmesi sonrası şu tespitler yapılmıştı:

  • THK Havacılık Vakfından THK'ye beş yıllığına kiralanan uçak ve helikopter için yapılan ödemenin kiralanan taşıtların satın alma değerine eşit olduğu
  • Şirket tarafından ödenmesi gereken yakıt bedelinin THK İktisadi İşletmesi tarafından ödendiği,
  • THK’ye ait bazı demirbaşların THK Havacılık Vakfı çalışanlarınca satıldığı
  • THK İktisadi İşletmesi tarafından 10 uçağın satış ihalesine ilişkin belgelerin denetim sırasında ibraz edilemediği
  • Mülkiyeti THK'ye ait 9 taşınmazın değerinin çok altında satıldığı
  • Yurtdışından alınan bazı yardımların mülki idare amirliğine bildirilmediği tespit edilmişti.