Petrol fiyatlarını tırmandırıyorlar

Bu kez de Rusya ile Polonya arasındaki gerilimin petrol fiyatlarını artırdığı ileri sürüldü. Esas olarak daralan talep ve de üretimdeki dengesizlikler petrol fiyatlarına yansırken, fiyatlar üzerinden yapılan spekülasyon önemli bir getiri unsuru olmaya devam ediyor.

soL (HABER MERKEZİ) Petrol fiyatları yeniden yükseliş eğiliminde. Geçen hafta ABD Enerji Enformasyon Dairesi'nin(EIA), ABD'de ham petrol stoklarını 9.4 milyon varil arttırdı açıklamasıyla petrol fiyatı 113 dolara kadar gerilemişti. ABD'de bu miktarda üretim Mart 2001'den sonra ilk kez gerçekleşmesi de fiyatlara etki etmişti.

Bu kez Gürcistan, Nijerya ve İran ile ilgili gelişmeler konusundaki "küresel güvenlik tehditlerine" piyasanın hızlı tepki verdiği üzerinde duruluyor. NATO ile Rusya arasındaki gerilimin tırmanması ile petrol fiyatları üzerinden yapılan spekülasyonlar yeniden öne çıkmış durumda. Uzmanlar, Rusya'nın ABD ve Polonya arasında imzalanan füze kalkanı anlaşmasına tepki göstermesi nedeni ile petrol fiyatlarının 116 doların üzerine ulaştığı yorumunda bulundu.

Uzmanlar spekülasyon yapıyor
Doların değer yitirdiği dünya piyasalarında, dolar yerine petrol ve altına kaçış sürüyor. Bu da petrol ve altın fiyatlarının artması ile sonuçlanıyor. Bu noktadan sonra petrol ve altın piyasasında spekülasyonların önemi artıyor.

Petrolün fiyatının 120 ila 125 doları bulabileceği ileri sürülürken, enerji uzmanlarının değerlendirmeleri fiyat artışını tetikliyor.

Önceki gün uluslararası piyasalarda ABD ham petrolünün varil fiyatı, yatırım bankası Goldman Sachs'ın petrolün yılsonuna kadar 149 doları bulacağı öngörüsü üzerine 1,5 dolardan fazla arttı.

Esas nedenlerden biri üretim talep dengesi
OPEC'in Eylül ayında gerçekleştireceği zirve öncesinde üretimde indirime gideceğini açıklaması, OPEC ülkelerine petrol üretimini artırma yönündeki baskıları da artırmış durumda. Enerji uzmanları, OPEC açıklamalarının piyasaları olumsuz etkilediği üzerinde duruyor. Tabi bu değerlendirmeler de bir spekülasyon unsuru olarak beliriyor. Özellikle ABD kaynaklı değerlendirmelerde OPEC'e dolaylı olarak baskı yapıldığı görülüyor.

OPEC ülkeleri belli bir kotada üretimlerini gerçekleştirirken sadece Suudi Arabistan üretimde kota sınırını aşıyor. Suudi Arabistan, Haziran ayında günlük üretimi 9,45 milyon varil düzeyinde gerçekleştirirken, Temmuz üretimini 9,7 milyon varile çıkardı. OPEC üye ülkelere belirlenen kotanın üzerine çıkılmaması gerektiği uyarısında bulunuyor.

Suudi Arabistan'a yönelik beklentiler, fiyat artışına yönelik spekülasyon başıklarından biri. Bu, OPEC'e yönelik bir baskı aracı olarak da kullanılıyor. Örneğin, ABD Enerji Bakanlığına bağlı Enerji Enformasyon Dairesi'nin (EIA) haftalık raporunda ''Fiyatların düşmesi halinde Suudi Arabistan'ın üretimde son zamanlarda yaptığı artışı kesebileceğini'' belirtmesi de petrol fiyatının artmasına katkıda bulundu.

OPEC üretim artışına gerek olmadığını vurgularken, ABD ekonomisindeki yavaşlamanın küresel enerji talebini düşüreceği kaygısının dillendirilmesi OPEC'in üretim indirimine gitme nedenlerinden birini oluşturuyor. ABD ekonomisindeki talep daralması, Temmuz ayından bu yana varil başına petrol fiyatlarının 30 dolardan fazla değer kaybetmesine neden olmuştu.

Gözler Venezuela'ya çevrildi
İran, geçen hafta talep düşmeye devam ederse OPEC'ten üretimi kısmasını isterken, Venezuela Petrol Bakanı Rafael Ramirez de petrol fiyatındaki düşüş sürerse OPEC'in Eylül ayındaki toplantısında petrol üretiminin kısılmasını talep edeceklerini açıklamıştı.

Bu açıklamalar ile birlikte dünya petrolünün üçte birinden fazlasını sağlayan OPEC ülkelerinin eğilimleri daha da önem kazandı.

OPEC zirvesi öncesinde Venezuela Petrol Bakanı Rafael Ramirez, Reuters'e verdiği demeçte, "Petrol fiyatında düşüş eğilimi devam ederse, üretimin azaltılmasını değerlendirmeliyiz. Bunu toplantıda ele alacağız" dedi. "Petrol fiyatında çöküşe izin veremeyiz" diyen Ramirez, OPEC'in petrol stokları seviyesinde aşırı artışlara izin vermekten kaçınması gerektiğini, seviyenin mevcut durumda "iyi" olduğunu ifade etti.

Ramirez, "OPEC'de biz her zaman (hızlı fiyat hareketinin) temelde spekülatif olduğunda ısrar ettik ve fiyattaki bu ani değişiklikler bizim haklı olduğumuzu gösterdi" diye konuştu.

Spekülatörlerin fiyatların dalgalanmayı sürdüreceğini iddia ettiğini belirten Ramirez, "Ancak üreticiler piyasanın temellerini ihlal edemez. Üretimi artırmaya ihtiyaç olduğunu sanmıyoruz" dedi.

Financial Times gibi gazetelerde petrol fiyatlarının düşmesi durumunda Venezuela ekonomisinin bundan olumsuz etkileneceğine dair haberlerin yer alması da dikkat çekiyor.

Nijerya fiyat istikrarı istiyor
Dünyanın 8'inci büyük petrol üreticisi Nijerya'nın Petrol Bakanı Odein Ajumogobia ise ''önceden kestirilemeyen bir dönemden geçiyoruz, bu yüzden en iyi şeyin beklemek ve fiyatın nasıl istikrara kavuşacağını görmek olduğunu düşünüyorum. Bizim tavrımız bu'' açıklamasında bulundu. Fiyatın belli bir seviyede istikrara kavuşmasının üretici ve tüketici ülkelerin lehine olduğunu belirten Ajumogobia, ''piyasa bu seviyenin ne olacağına karar vermek için kendini ayarlıyor. Bu seviye bir kez belirlendikten sonra üretimi azaltma ya da artırma konusu o zaman ortaya çıkabilir'' diye konuştu.

Ajumogobia, petrol tesislerine saldırıların sürdüğü ve güvenlik kaygılarının devam ettiği Nijerya'da bu ay günlük 1,8 milyon varil petrol ürettiklerini vurguladı.

OPEC ülkelerinin petrol bakanları 9 Eylül'de Avusturya'nın başkenti Viyana'da toplanacak.
Petrolün varil fiyatı 11 Temmuz'da 147,27 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktıktan sonra ABD ekonomisindeki yavaşlamanın küresel enerji talebini düşüreceği kaygısı üzerine o günden bu yana yüzde 20'den fazla değer kaybetti. Ancak son açıklamalarla petrol fiyatlarının artışına yönelik spekülasyonların arttığı gözlemleniyor.