Nobel Barış Ödülü her yıl 10 Aralık’ta düzenlenen törenle sahiplerine veriliyor. Ödül bu yıl alacak isim Çinli muhalif Liu Şiaobo. Şiaobo 2 yıldır hapiste ve 11 yıl cezası daha bulunuyor. 1989 yılında meydana gelen Tiananmem Meydanı olaylarında da başrolde bulunan Şiaobo, uluslarası kamuoyunda komünizm karşıtlığıyla biliniyor. Ödülün Şiaobo’ya verilmesi Çinli yetkililer tarafından şiddetle kınanmıştı.
Barış bu değil
Çin ile birlikte, Rusya, Küba, Venezuela, Vietnam, Kazakiskan, Kolombiya, Tunus, Suudi Arabistan, Pakistan, Sırbistan, Irak, İran, Afganistan, Filipinler, Mısır, Sudan, Ukrayna, ve Fas da ödül gecesine katılmayacağını açıkladılar.
Küba ile Venezuela, Nobel Komitesi’nin siyasi bir karar verdiğini söylerken bu tavrın ‘barış’ ile bağdaşmadığını dile getirdiler.
Ödül ne işe yarıyor?
Alfred Nobel’in ölümünden sonra, vasiyeti gereği verilen ödüllerin "uluslararası arenada dostluk açısından en iyi çalışmayı yürüten, silah kullanımının azaltılması ya da ortadan kaldırılması barış kongrelerinin düzenlenmesi ya da teşviki yolunda mücadele eden kişilere" verilmesi öngörülürken tarih durumun hiç de böyle olmadığını gösteriyor.
Ödülü alanlardan en dikkat çekenler ABD başkanlığı yapmış isimler. Roosevelt, Wilson, Marshall, Carter ve son olarak Obama Nobel Barış Ödülü’ne layık bulunan isimler olmuş. Obama verilen ödüle kendisi bile inanamamış ve ”Daha hiçbir şey yapmadım ki” demişti.
Bunun yanı sıra eski ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger da ödülü alanlar arasında. ‘Komünizmle savaş’ ilkesiyle hareket eden Kissinger’ın Vietnam’da yapılan birçok katliamda parmağı bulunuyor. Bunun yanı sıra Laos ve Kamboçya’ya düzenlenen hava saldırıları da Kissinger’ın eseri.
‘Derin devlet’ uzmanı olan Kissinger’ın sicilindeki en büyük lekelerden biri de Şili’de halkoyuyla iktidara gelen Salvador Allende’ye karşı yapılan darbeyi yönetmesi. Kissinger “Bir ülkenin insanlarının sorumsuzluğu yüzünden marksist olmasına göz yumamayız” demişti. Binlerce insanın katledildiği darbeyi planlayan ve uygulayan bir isim olması Nobel Barış Ödülü’ni almasına ise engel olmadı.
Barış ödlünün sahibi bir diğer isim de Şimon Peres. İsrail Cumhurbaşkanı Peres bu ödülü Filistin’de barışı sağlama çabaları sonucu almıştı. Peres, İsrail’in yayılmacı politikalarının en önemli savunucularından biri.
Ödül alan bir diğer grubu da karşı-devrimciler oluşturuyor. Bu isimlerden ilk akla gelenler ise Mihael Gorbaçov ve Lech Walesa.
Glastnost ve Perestroyka ile başlayıp Sovyetler Birliği’ni emperyalizme teslim eden Gorbaçov, Nobel Komitesi tarafından da hiç gecikmeden, 1990 yılında ödüllendirilmişti.
Solinarnosc’un kurucusu olan, Polonya’da sosyalizm karşıtı eylemleri başlatan ve ülkesi kapitalizme bağlandıktan sonra ilk devlet başkanı olan Lech Walesa da Nobel Barış Ödülü sahibi. Walesa, Papa ile yaptığı işbirliği, binlerce komüniste yaptığı planlı saldırılar ve ülkedeki işçilerin sosyalizmle kazandığı tüm hakları geri almasıyla biliniyor.
(soL – Dış Haberler)