Libya'da sömürgecilik ve gericiliğe atılan köprüler

Sirte ve Trablus’ta Kaddafi güçlerinin baskınları ve bazı mevzileri tekrar ele geçirmeleri, gözleri tekrar herşeyin bittiği düşünülen Libya’ya çevirdi. Bu arada Ulusal Geçiş Konseyi ise sömürge günlerine dönmek için olanca hızı ile çalışmaya devam ediyor.

Kaddafi’ye bağlı güçlerin geçtiğimiz salı günü Sirte’de elde ettiği mevzilerin ardından dün de Trablus’ta yaşanan çatışmalar, iç savaşın bittiği yönündeki iddiaları bir kez daha muğlaklığa itti. Uluslararası haber ajansı Reuters'ın haberine göre, cuma namazı çıkışı sayıları 20 ile 50 arasında değişen Kaddafi taraftarları, başkent Trablus'ta yerleşim birimlerine saldırı düzenledi.

Ulusal Geçiş Konseyi güçleriyle, Kaddafi taraftarlarının Ebu Salim mahallesindeki çatışması devam ediyor. Çatışmalarda ağır makineli tüfeklerin kullanıldığı belirtildi. Görgü tanıkları, Kaddafi taraftarlarının günün erken saatlerinde Ebu Salim mahallesine gelerek, Kaddafi lehine sloganlar attığını ifade etti. Başkent’teki bu kapsamlı saldırı Kaddafi’nin bütün gücünü yitirmediğinin bir kanıtı.

Sirte’de ise Salı günü elde edilen mevzilere karşı Konsey güçleri bir ilerleme kaydedebilmiş değil. Karşı saldırı Kaddafi’nin oğullarından Mutasım’ın ele geçtiği anonsunun yalanlanması üzerine gerçekleşmişti. Son kalıntıları yok etmeye çalıştıklarını söyleyen Konsey güçleri ise ele geçirmiş oldukları emniyet müdürlüğü binasından çekilmek zorunda kalmıştı. Fakat Ulusal Geçiş Konseyi kumandanlarından Belun El-Şaari Kaddafi yanlısı güçlerin iki kilometrelik bir alanda sıkıştığına ve adım adım ama güçlü bir baskı ile yakın zamanda yok olacağını iddia ediyor. Son durumda ikisi dost ateşi olmak üzere 4 Konsey gücü öldü, 40’tan fazlası da yaralandı. Konseyin tahminlerine göre Sirte’deki Kaddafi yanlısı kuvvetlerin sayısı 500 civarında. Kaddafi’nin memleketi olan Sirte’nin alınması Batı destekli rejim için büyük önem taşıyor. Ulusal Geçiş Konseyi’nin Sirte’deki en büyük kozu ise yine NATO’nun hava saldırı gücü. NATO ayrıca Bani Velid vahasındaki Kaddafi güçlerine de hava saldırısı gerçekleştirdiğini açıkladı.

Yeniden sömürgecilik “İtalyan sömürgeciliği Kaddafi’den iyiydi”
Silahlı çatışmalarının ilk gününden itibaren, Batı’ya kurtarıcı gözü ile bakan ve doğal kaynaklarını batı ile paylaşma “isteğini” her fırsatta dile getiren muhalifler, uluslararası arenada meşrulaştıkları oranda sözlerini yerine getireceklerinin sinyallerini vermeye devam ediyorlar.

Libya Ulusal Geçiş Konseyi başkanı Mustafa Abdülcelil’in “İtalyan kolonyalizmi Kaddafi rejiminden daha iyiydi. Kolonyalizmin hatalarında rağmen aralarında dağlar kadar fark vardı.” açıklamasıyla batı yandaşlığını bir adım daha ileriye taşıdı. Bu açıklamayı daha da önemli kılan unsur ise, bu sözlerin İtalya Savunma Bakanı Ignazio La Russa ve İngiltere Savunma Bakanı Liam Fox’la gerçekleştirilen bir basın konferansın sarf edilmiş olması. Konferans Trablus havaalanında büyük güvenlik önlemleri alınarak gerçekleştirildi.

Abdülcelil, Savunma Bakanı yanında bu sözlerle de kalmayıp, “ Libyalılar çok iyi bilir ki İtalyan sömürgeciliği ile gelişme bir arada gitmiştir, örneğin Bingazi, Trablus ve diğer bütün şehirlerdeki güzel binalar bu zamanda yapılmıştır. Biliyoruz ki hukuk düzgün işlemişti, adil yargı ve kanunlar vardı. Ayrıca tarımda bu dönemde gelişti, diğer yandan Kaddafi dönemi bunun tam tersi idi, kanunlar ve değerler baştan aşağı yok edildi, Libya kaynakları asla Libyalılara ait olmadı, bu kolonyalizmle karşılaştırılamaz bile.” dedi. Abdülcelil bu sözlerle Batı'ya verebileceği en açık mesajı vermiş oldu.

Tabi ki bu açıklamaların karşılığı da hızlıca geldi. İtalyan enerji devi ENI 8 ay ara verdiği petrol alımına geri dönmeye karar verdi. Ayrıca Konsey'in NATO ile imzaladığı anlaşma ile ticari uçuşların önü tekrar açılıyor.

“Konsey dışı unsurlara yardım yapmayın!”
Son günlerde yaşanan ironik bir durum da, Ulusal Geçiş Konseyi Petrol ve Maliye Bakanı Ali Tarhuni’nin “Katar’ın meşru rejim dışındaki silahlı gruplara yardım etmemesi” gerektiği yönündeki çağrısı idi. “Evimize gelmek isteyen herkes önce bizim kapımızı çalmalıdır. Umarız bu mesajımız bütün dostlarımız, Arap kardeşlerimiz ve Batılı güçler tarafından anlaşılmıştır.” diyen Tarhuni kendi kontrolü dışındaki mali kaynak aktarımının önüne geçmeye çalışacaklarını söyledi.

Katar, Libya’da yaşanan sürecin en başından beri gerek siyasal gerek de mali olarak muhaliflerin yanında yer almış ve kritik zamanlarda yaptığı önemli müdahaleler ile savaşta önemli bir yer edinmişti. O dönem Libya hükümetini hiçe sayan Katar’dan aldığı paralar ile ülke içi ve dışında mücadelelerini sürdüren Ulusal Geçiş Konseyi’nin şimdi aynı durumla yüz yüze gelmesi ve buna çok şaşırmış olması bir komedi örneği. Anlaşmanın diğer tarafı olarak gösterilen Libyalı islamcı Abdülhakim Belhac ise iddiaları reddediyor. Fakat ABD’nin de bölgedeki planları göz önünde bulundurularak bakıldığında İslamcı güçlere el altından destek verilmesi hiç de gerçek dışı görünmüyor.

Yeni süreç gericiliğe alan açacak
Bölge’deki dini gerilimlerin hızla artması gerçeği ise daha çok gericilerin işine yarıyor. Bunun en son örneği daha önceden Libya’daki yeni durumu şiddetle eleştirmesi ile bilinen ünlü vaiz Ali El-Sallabi’nin Ulusal Geçiş Konseyi’ne katılma kararı oldu. “Ulusal gruba ortak bir çalışma başlatmak için girdim... Ulusun tekrar inşası için bütün siyasal güçlerin katılımı gerekiyor.” açıklaması ile girişini ilan eden Sallabi’nin bu hareketi dinsel figürlerin etkinliğinin daha da artacağı yorumlarına neden oluyor.

"Ilımlı İslam"ı savunduğu iddialarına karşın ülkedeki laiklerin güvenini kazanamayan Sallabi, 80’lerde dinci faaliyetleri nedeni ile hapis cezasına çarptırılmştı. Libya’da yıllarca Kaddafi’nin din konusundaki sözcülüğünü yapan din adamı Halid Tatooş ise geçen hafta Konsey güçlerinin eline geçmiş ve sakalı kesilerek kendilerince cezalandırılmıştı. Tatooş’un 42 yıllık iktidarının yok olması sonrası farklı dinci gruplar kendi kliklerini güçlendirmek için çalışmalarını arttırıyor.

Yeni süreçte dirayetli bir duruş sergilemek bir yana iktidara gelmek için destek aldığı güçlere bağlılığı her geçen gün artan Libya Ulusal Geçiş Konseyi altında gidilecek süreç Libya halkı için pek parlak gözükmüyor.

(soL - Dış Haberler)