Esad: “Arkamda halk olmasa dayanamazdım”

Röportajın üçüncü bölümünde İran halkının devirdiği Şah’ı hatırlatan Esad, “arkamda halk olmasa dayanamazdım” şeklinde konuştu.

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la Şam’da görüşen Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer’in röportajının üçüncü bölümü bugün yayınlandı.

Röportajda “arkamda halk olmasa dayanamazdım” diyen Esad, dış müdahalelerin rolünün kendi hatalarından daha fazla ve zararlı olduğunu söylerken yaşananlarda sorumluluğu olup olmadığı sorusuna “benim yanımda olan halkımı ben neden öldüreyim ki?” şeklinde cevap verdi.

“Arkamda halk olmasa dayanamazdım”
Suriye’deki teröristlerin dışarıdan desteklendiğini söyleyen Esad, İran halkının devirdiği Şah Pehlevi’yi hatırlatarak, halkın desteğine sahip olduğu için kısa sürede düşmesini bekleyenlerin hesabının şaştığını belirtti:

“İran Şahı Pehlevi’yi hatırlar mısınız? Bölgenin en önemli ülkesinin başındaydı, güçlü ordusu vardı, tüm dünya tarafından destekleniyordu. Peki halkının önünde durabildi mi? Hayır. Ben de aynı durumda olsaydım yani arkamda halk olmasa ben de dayanamazdım. Devrilirdim. Ben nasıl duruyorum hâlâ? 15 aydır Suriye’de söylediğiniz şeyler yaşanıyor. Herkes benim kısa sürede düşeceğimin hesabını yapıyordu. Bütün hesaplar şaştı.

Herkes şunu anladı ki bu Suriye içinde bir olay değil. Dışarıdan desteklenen bir oyun. Birçok Arap ülkesinden radikal İslamcı kişi Suriye içine sokularak terör eylemleri yaptırılıyor. Bu teröristlerin sınırlardan kaçırılan gelişmiş silahları var. Dışarıdan gelen çok da para var. Ülkemde belki birçok kişi yönetimimden mutlu değil. Ama bu dış destekli terör eylemlerini gördükçe devletlerine sahip çıkıyorlar.”

“Devrimi silahlı çeteler değil, halk yapar”
Terörist gruplarla savaştıklarını söyleyen Esad, devriminin silahlı çetelerle değil halk tarafından yapılabileceğini vurguladı:

“Devrimden söz ediyorlar. Devrim asla silahlı çetelerle olmaz. Yapacaksa halk yapar. Hiçbir güç ne kadar güçlü olursa olsun gerçek halk devrimini yenemez. Ancak biz şu anda halkla değil, terörist gruplarla savaşıyoruz. Savaşacağız da. Çünkü kendimizi ve halkımızı korumamız gerekli.”

“Dış müdahalelerin rolü bizim hatamızdan daha zararlı”
Yaşanan süreçte hatalar yapabileceklerini belirten Esad, dış müdahalelerin rolünün kendi hatalarından daha fazla ve zararlı olduğunu vurguladı:

“Tabii sonuçta biz de insanız. Hatalar yapabiliyoruz. Şu olmasaydı da şu olsaydı denebilir ve bu gayet normal. Ancak burada temel kriter içerideki hatalarla dış faktörlerin birbirine oranıdır. Dış müdahalelerin rolü bizim hatamızdan fazla ve daha zararlı. Suriye’de üç aşamalı bir plan uygulamaya konmuş durumda. Birincisi barışçı gösteriler ki bunlar para karşılığı yapılan gösterilerdir. Her göstericiye başta 10 dolar verilirdi, şimdi 50 dolara çıkardılar. Halkı Mısır ve Tunus’taki gibi kitleler halinde sokağa dökmek istediler. Ancak bunu başaramadılar.

İkinci aşama bazı bölgeleri silahlandırarak kurtarılmış bölge yapmak istediler. Libya’daki Bingazi modeli gibi. Ordumuz da buna izin vermedi. Şimdi yeni bir aşamadalar. Suikastlar, devlet kurumlarını bombalamalar, sivilleri hedef alan katliamlar ve insan kaçırmalar başladı.”

“Eğer bir grubun bir kısmı suç işliyorsa bundan devlet mi sorumlu olacak?”
Kendisine bağlı birlikler için “suç işlemiş olamaz mı” sorusunu “yanlışlıklar yapılıyor” şeklinde cevaplayan Esad şöyle konuştu:

“Tabii ki her zaman yanlışlıklar yapılıyor. Suç işleniyor. Eğer bir grubun bir kısmı suç işliyorsa bundan devlet mi sorumlu olacak? Arada bir fark vardır. Düzeyleri ne olursa olsun yöneticilerin hata işlemesi gayet doğaldır. Sizin ülkenizde hatalar olmadı mı? Dünyanın her yerinde yaşanır. Bireysel, kurumsal suç başkadır, bunun devlet bağlamında yüklenilmesi başka bir şeydir.”

"Bu raporlar uluslararası dengelerin sonucu yazılır"
Çakırözer’in BM İnsan Hakları Konseyi’nin raporlarında yer alan işkence iddialarına değinmesi sonrasında Esad şunları söyledi:

“Siz de biliyorsunuz ki bu kurumların büyük bölümü Amerikan ve Batı yönetimlerinin etkisindedir. Bu raporlar uluslararası dengelerin sonucu yazılır. Amaç baskıları artırmaktır. İstediklerini söylesinler biz haklıyız ve boyun eğmeyiz.”

“Benim yanımda olan halkımı ben neden öldüreyim ki?”
Suriye’de yaşanan ölümlere ilişkin Çakırözer’in “hiç mi sorumluluğunuz yok” sorusuna Esad şu şekilde cevap verdi:

“Benim için “Beşşar öldürüyor” diyenlere şunu soruyorum: Benim yanımda olan halkımı ben neden öldüreyim ki? Herkes biliyor ki iktidara geldiğim günden bu yana bu halk benden yana. Halk benim bu çizgimi savunmasa ben stratejik kararlar alabilir miydim? Örneğin İsrail ile barış görüşmelerine oturabilir miydim? Filistin ve Lübnan’ı destekleyebilir miydim? Benim gücüm halktan geliyor. Öyleyse çıkıp halkımı öldürerek arkamdaki desteği ortadan kaldırmam ne kadar mantıklı olur ki? Ben asıl öldürürsem bu halkı kaybetmiş olurum. Duruma bakın: Amerika düşmanım. Tüm Batı düşmanım. Bölgesel ülkeler düşmanım. Bir de bunların yanında Suriye halkı da düşmanım. Ve ben hâlâ ayaktayım! Bu mantıklı mı? Ben halkım sayesinde ayaktayım.”

“Başkan kalıp kalmayacağımı hiç düşünmüyorum”
Çakırözer’in “yarın seçim olsa halk sizi seçer mi” sorusuna yanıt veremeyeceğini söyleyen Esad, düşündüğü şeyin başkan kalıp kalmamak değil krizden nasıl çıkılacağı olduğunu söyledi:

“Halkım adına buna yanıt veremem. Bir kamuoyu araştırması da yaptırmadım. Yaptıklarımı da aman seçsinler diye yapmıyorum. İnandığım için yapıyorum. Halkla ters düşen işler yaptığımda da doğruları söylemek zorundayım. Halkınıza yalan söyleyemezsiniz. Ben başkan kalıp kalmayacağımı hiç düşünmüyorum. Bu krizden nasıl çıkarızın önlemlerini almak durumundayım.”

"Teröristlere silah ve askeri yardımların derhal durdurulması gerekir"
Krizden çıkışın dış ve iç faktörler olmak üzere iki boyutu olduğunu söyleyen Esad, teröristlere ABD ve uluslararası güçlerin verdiği uluslararası desteğin bitmesi gerektiğini söyledi:

“İki boyutu var: Dış ve iç faktörler. Dış faktöre bakınca öncelikli olarak para ve silah geliyor. İçeriye gönderilen silah ve askeri yardımların derhal durdurulması gerekir. Tabii bir de lojistik destek. Teröristlere ABD’den başlayarak uluslararası güçlerin verdiği desteğin bitmesi gerek. Bölge ülkelerinin durumunu biliyorsunuz.”

“Bana muhalif olan milyonlar teröristler karşısında devletlerinin yanında yer alıyor”
Sorunun iç boyutuna ilişkin de konuşan Esad, kendisine muhalif olan milyonlarca insanın teröristler karşısında devletin yanında yer aldıkları ve reform sürecinin çok hızlı, sağlıklı devam edeceğini söyledi:

“Suriye’yi hedef alan büyük oyun, beklentilerimizden çok daha büyük. Amaç Suriye’yi parçalamak ya da iç savaş çıkarmak. Buna karşı terörle mücadele kesin biçimde sürecek. Ve terörü yeneceğiz. Burada hiç tartışma konusu yok. Halkın ezici çoğunluğu da benim gibi düşünüyor bu konuda. Başlangıçta birçok Suriyeli iyi algılayamamıştı ama şimdi net gördüler ki bunlar terörist. Bana muhalif olan milyonlar da bunlar karşısında devletlerinin yanında yer alıyor. İkinci olarak siyasi reform süreci çok hızlı ve sağlıklı devam edecek. Siyasi partiler yasası çıktı. 20 tane siyasi parti var. Medya yasası çıktı. Şu anda yeni özel medya kuruluşları yayına başladı. Meclis seçimi, belediye seçimi yapıldı. Anayasa değişti ki bu çok önemlidir. Tüm bu söylediklerim krizden çıkışımızın önünü açacaktır.”

“Türk hükümetinin bize karşı düşmanca politikaları var”
AKP hükümetinin düşmanca politikaları olduğunu söyleyen Esad, sınıra kurulan kamplarda değindi.:

“Türk hükümetinin bize karşı düşmanca politikaları var. Sınırınızda kampların kurulması, buradan oraya insanların getirilmesi. Gönderilmiş insanların içeri çekilmesi. Hükümetin bize karşı düşmanca politikaları bunlar. Hükümet var olan bu krizi kendi çıkarları için kullanmaya çalışıyor.”

(soL - Haber Merkezi)