Batılılar niye birdenbire "Libya'nın egemenliğine" düşkün oldular?

Bu bir Zaytung haberi değil: Libya'yı ortaklaşa işgal eden yabancı güçlerden batılılar, Katar'a "Libya'nın egemenliğine saygı gösterme ve iç işlerine karışmama" çağrısı yaptılar. Mesele, Kaddafi sonrası Libya'da yeni siyasi dengeler...

Libya, elbirliğiyle işgal edildi. Sadece hava sahasını korumak için çıkarılan BM kararı NATO bombardımanına, ardından ülkenin askeri uzmanlar, casuslar ve özel tim askerleriyle doldurulup rejimin değiştirilmesiyle sonuçlandı. Başını İngiltere ve Fransa'nın çektiği bir dizi ülke, ülkenin iç işlerine karışmanın da ötesinde, önce var olan hükümeti devirdiler, şimdi de kendi elleriyle yeni hükümeti kuruyorlar.

Yalnız, aralarından birine mızıkçılık yaptılar: Katar'a.

Batılı diplomatlar, Katar'a "Libya'nın iç işlerine karışmaması" çağrısı yaptılar. Şaka gibi, ama gerçek…

İngiliz The Guardian gazetesinden çıkan haberde, çeşitli batılı diplomatların -isimleri verilmeksizin- görüşlerine yer verildi. Bunlardan biri "Şimdilerde Katar gibi yabancı oyuncuların Libya'da ne yaptıkları sorusu gündemde - acaba Libya'nın egemenliğine yardımcı ve saygılı oluyorlar mı? Katar saygılı olmuyor" dedi.

Bir başka diplomat daha açık sözlü çıktı. ABD, İngiltere ve Fransa gibi tüm yabancı güçlerin kendi ajandaları olduğunu kabul ederken, "Fakat Katar'ın belli kişilere para ve destek sağladığına dair bir hissiyat doğuyor" dedi. Oysa diğer dış güçler de tam olarak bunun aynısını yapıyor.

Mesele Libya'nın iç çelişkileri
Katar'a mızıkçılık yapmaları, Emir Hamad bin Halife'yi üzmüş olmalı. Zira ellerinden geleni ardlarına koymadılar "Libya için": El Cezire üzerinden çok değerli bir propaganda sundular, Arap Birliği'nin "uçuşa yasak bölge" kararını desteklemesini sağladılar, uçaklarıyla birçok şehri defalarca bombaladılar, muhalifler Bingazi'ye hakim olunca petrollerini alıp işleyip sattılar, Katarlı muhaliflere silah ve eğitim desteği verdiler, hatta bizzat kendi özel timlerini Libya'ya gönderip, Trablus'un fethi çatışmalarına soktular.

Kısacası, Erdoğan'ın yaptığı şovla kıyaslandığında, Katar Libya'da söz sahibi olmayı -işgalcilerin kıstaslarıyla- Türkiye'den daha çok hak ediyordu.

Ancak Libya'da, tahmin edildiği üzere, Kaddafi'nin devrilmesiyle sorunlar çözülmedi. Şimdi emperyalistlerle bir olup Kaddafi'yi deviren aşiretler, ülkede iktidar kavgası verecekler. Başta İslamcılar olmak üzere, diğer siyasi akımlar da cabası.

Batılılar, burada kendilerine en uygun formülü bulmaya çalışıyor. Katar'a müdahaleleri de bu yüzden. Habere göre batılı diplomatlar, Katar'ın aslında bir isme, Abdülhakim Belhac'a destek vermesini eleştiriyor.

Bir kez daha Abdülhakim Belhac
Henüz ergenlikten yeni çıkmışken 80'li yıllarda komünizmle savaşmak için Afganistan'a giden Abdülhakim Belhac, Taliban ve El Kaide saflarında savaştıktan sonra Libya İslami Savaş Grubu'nu (LIFG) kurdu. Örgütü 90'lı yıllarda Libya'da ayaklandı, fakat 95'te Kaddafi tarafından şiddetle bastırıldı. 2004'te Malezya'da CIA tarafından yakalandı, CIA önce ona işkence etti, sonra da Kaddafi'ye teslim etti. 2010'da Seyfülislam Kaddafi'nin İslamcı açılımı kapsamında serbest kaldı. Bu El Kaideci lider, şimdilerde Trablus'un bir numaralı askeri sorumlusu. (Belhac'ın tam hikayesini okumak için tıklayınız)

Guardian haberinde Libya'nın desteklediği belirtilen bir diğer kişi, "Belhac'la iyi ilişkileri olan Şeyh Ali Salabi". Elbette Belhac'la iyi ilişkileri var, çünkü ikisi de El Kaideci. Böylece, anlaşılıyor ki, Katar Libya'da El Kaide'yi destekliyor ve batılılar bundan rahatsız. Savaş sırasında kendileri de El Kaide'yi desteklemiş olsalar da, ülkeyi onların eline teslim etmek konusunda kuşkulular.

Libya'da Ulusal Geçiş Konseyi'nde El Kaide ve diğerleri arasındaki siyasi ayrım ortaya çıkmış bulunuyor. Ali Salabi, televizyon ekranlarından şimdiki Konsey Başbakanı (ve Müslüman Kardeşler üyesi) Mahmud Cibril'i "sıradaki tiran" olmakla suçladı. Batılılar Mısır'da olduğu gibi Libya'yı da Müslüman Kardeşler'e emanet etmek, bu arada da elbette ülkenin kaynaklarını yağmalamk niyetindeler. Katar (ve muhtemelen diğer Körfez monarşileri) ise El Kaide'yi destekliyor, yine Mısır'da Müslüman Kardeşler'den ziyade Selefiler'i destekledikleri gibi.

Parçalanmış Libya'nın yeni döneminin belirlenmesinde ortaya çıkan çekişmeler, işgalcilerden bazılarının diğerlerine "Libya'nın egemenliğine saygılı ol" demesi gibi komiklikler yaratabiliyor.

(soL - Dış Haberler)