Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) bağlı cihatçılarla birlikte Suriye'ye girmesinin ardından, "güvenli bölge" tartışmaları yeniden alevlendi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın G-20 Zirvesi'nde koalisyon güçlerinden "uçuşa yasak bölge" ve "güvenli bölge" istemesi ile birlikte konu gündeme iyice oturdu.
Reuters'e konuşan üst düzey bir Türk yetkili, "Planın birinci aşaması tamamlandı. Türkiye artık İslam Devleti ile komşu değil" dedi. Ancak aradaki bölgenin çok ince olduğunu söyleyen yetkili, öbür taraftan gelecek saldırılara karşı sınırın hâlâ kırılgan olduğunu kaydetti.
Yetkili, şimdi yapılacakların koalisyon güçleri ile koordinasyon ve verecekleri desteğe bağlı olduğunu söyledi. Yetkili, Rusya ile ilişkilerin gelişmesinin de Türkiye'nin elini rahatlattığını belirtti.
Türkiye destekli Sultan Murad isimli gruptan Ahmed Osman, sınırda süreklileşmiş bir "güvenli bölge" görmek istediklerini, ancak bunun ABD, Türkiye ve Rusya arasındaki bir anlaşmaya bağlı olduğunu kaydetti.
Başka bir Türk yetkili, Moskova ve Washington'un güvenli bölge için kendi tereddütleri olduğunu, ancak sadaha "de facto bir güvenli" bölgenin artık gerçek olduğunu ve ABD ile Rusya'nın, özellikle "uçuşa yasak bölge" konusundaki desteklerinin kritik önemde bulunduğunu belirtti.
Ancak ABD, bugün yaptığı açıklamada uçuşa yasak bölgeye sıcak bakmadığını bir kez daha yineledi.
Rusya ise, Suriye'de hukuka aykırı fiili durumları kabul etmeyeceğini söylemişti.