Alman basınından seçim yorumu: Türkiye'ye taziyede bulunmak gerekir

Türkiye'deki 1 Kasım erken seçimlerinin sonuçlarına Alman gazetelerinde geniş yer verildi. Die Welt, "Türkiye'ye taziyede bulunmak gerekir" dedi.

Türkiye'de yapılan 1 Kasım erken seçimleri AKP'nin galibiyeti ile sonuçlandı.

Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre Seçim sonuçlarına Alman gazeteleri de geniş yer ayırdı. 

Die Welt gazetesindeki yorumda, Türkiye'ye taziye dilekleri iletmek gerektiği görüşü savunuluyor:

Türkiye'nin bir parça da olsa işler bir demokrasi olması arzu edilirdi. Çünkü böyle olsaydı, İslamcı - muhafazakâr AKP seçim galibiyeti nedeniyle tebrik edilirdi. İşler bir demokraside bir cumhurbaşkanı, anayasal yetkilerini bu denli aşmaz, ülkedeki medyanın büyük bir bölümünü iktidardaki parti için propaganda aracına dönüştürmezdi. Öyle ya da böyle işleyen bir demokraside, seçmenler bunu ve daha fazlasını sineye çekmezdi. O yüzden, Türkiye'ye bu kara gün nedeniyle taziye dilekleri iletmek gerekir. Zira Türk demokrasisinin gelecekte daha iyi işleyeceği ve ülkenin barış ve huzura ereceği yönünde hiçbir işaret yok.

Süddeutsche Zeitung gazetesinde ise muhalefetin güçlü bir rakip olamadığı eleştirisine yer veriliyor:

Uluslararası alanda AKP hükümeti Türkiye'yi tecride sürükledi. AKP Batı'nın ilgisini üzerinde toplayabiliyor çünkü 2 milyondan fazla mülteciyi baskı aracı olarak kullanıyor. Buna rağmen, çok sayıda AKP seçmeni ülkeyi, yönetmesi için AKP'ye teslim ediyor. Bu, seçmenlerin bir sorunu olduğu anlamına gelmiyor, muhalefetin sorunlu olduğuna işaret ediyor. Ne kadar bölünmüş olsa da muhalefet Erdoğan'ın iktidar politikaları bir kenara bırakıldığında, seçmenlere bir perspektif sunamadı. Kürt yanlısı HDP, bir Türkiye partisi olmaktan çok uzakta. Erdoğan başta kalacak; şimdilik.

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesindeki yorumda AKP iktidarının geleceği ele alınıyor:

AKP'de hiç kimse tek başına Erdoğan'ın karşısına çıkabilecek kadar güçlü değil. Fakat eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başını çekeceği ve Erdoğan'ın bir dönem danışmanlığını yapan Bülent Arınç'ın da dâhil olduğu bir grup bu mücadeleye girişebilir. Şayet buna cesaret edemezlerse, AKP şimdiye kadar olduğundan daha fazla iktidar hırsına kapılarak sefil bir duruma düşecektir. Bu yolda AKP epey yol aldı. Seçimden sonra AKP'nin bu tehlikeli yola devam edeceği endişesi hâkim.

Nürnberger Zeitung gazetesindeki yorumda ise Türkiye'nin mülteci krizindeki rolü irdeleniyor:

Türkiye olmadan, mevcut mülteci krizine bir çözüm bulmak imkânsız. Erdoğan, ülkesinin sınırlarının açık kalmasını sağladı, üstelik sadece Suriye'den gelen savaş mültecilerine değil, Pakistan'dan, Afganistan'dan, Bangladeş'ten gelen mültecilere de... Şimdi sınırları yeniden kapatma gücü de Erdoğan'ın elinde. Bunu, iki hafta önce Erdoğan'la İstanbul'da görüşen Başbakan Angela Merkel de sezdi.