ABD ve Suudi Arabistan Suriyeli 'muhalifleri' böyle destekledi

ABD'nin Suriye'deki grupları silahlandırmada büyük oranda Suudi Arabistan parasından yardım aldığı söyleniyor.

Dış Haberler

ABD basınında, Washington-Riyad ilişkilerine yönelik teşhir ve "eleştiri" faaliyeti devam ediyor.

New York Times'tan (NYT) Mark Mazzetti ve Matt Apuzzo'nun haberine göre, CIA'in 2013'te başlattığı gizli Suriye operasyonundaki partneri Körfez krallığı idi.

ABD'lilerin "Timber Sycamore" ismini verdikleri operasyonda CIA ile Suudilerin Suriyeli "muhalifler" için eğitim programı verdikleri, anlaşma kapsamında Suudilerin silah ve para, CIA'in ise Kalaşnikof ve anti-tank füze (TOW) eğitimi verdiği belirtiliyor.

Haberde, iki ülke arasında onyıllara dayanan ucuz petrol ve jeopolitik ittifakın, ABD'nin petrolde dışa bağımlılığı azaldıkça ve Obama'nın İran'la anlaşma yolunda adım atmasıyla gevşediği söyleniyor.

NYT, Suudilerin ucuz petrol cenneti ve "Sünni Müslüman dünanının" ruhani lideri olmasının yanında, istihbarat örgütlerinin uzun süreli ilişkisinin de, Washington'un Riyad'ı insan hakları ihlalleri, kadınların konumu ve İslamcı aşırılığa verdiği destek nedeniyle kamuoyu önünde açıkça eleştirmesini engellediğini savunuyor.

CIA programı başladığında Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi Başkanı olan Cumhuriyetçi Senatör Mike Rogers, "Onlar bize ihtiyaçları olduğunu anlamışlarda, biz de onlara ihtiyacımız olduğunu anlamıştık" diyor.

NYT'ye konuşan ismini vermek istemeyen ABD'li yetkililer, Suudilerin Suriyeli "muhalifler" için harcadığı paranın milyarlarca dolar olduğunu vurguluyor.

Haberde, Suudilerin yanı sıra Katar, Türkiye ve Ürdün'ün de bu gizli faaliyete para ile destek verdiği belirtiliyor.

Riyad'ın faaliyeti, "cihat prensi" Bender bin Sultan tarafından koordine ediliyordu. Bender, binlerce Kalaşnikof ve milyonlarca merminin Doğu Avrupa'dan alınmasına ve Suriye'ye gönderilmesine nezaret ediyordu. CIA de Bender'in silah alımlarını ayarlıyordu. Buna, 2012 yılında Hırvatistan'da yapılan büyük silah anlaşması da dahildi.

Gizli operasyon başlayana kadar CIA'in "kenarda durduğunu" iddia eden NYT muhabirleri, 2012 yılının sonunda o dönemin CIA şefi David Petraeus'un, Ürdün'de yapılan bir istihbarat toplantısında Körfez ülkelerinin temsilcilerini, Suriye'deki "muhaliflere" birbirlerine ya da CIA'e haber vermeden silah yollamaları nedeniyle azarladı.

Ürdün'ün "evsahibi ülke" olması nedeniyle ABD ve Suudi Arabistan'dan ödeme beklediği belirtilirken, Suudilerin ödemeyi geciktirmesi durumunda Ürdün'ün Suudileri CIA'e şikayet ettiği ortaya çıktı.