"Yürütme olağanüstü yetkilerle donatılıyor"

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Avukat Berra Besler, "yasama ve yargı yürütmenin vesayeti altına alınıyor" dedi

Danıştay’ın 142'nci kuruluş yıldönümü dolayısıyla gerçekleştirilen törende konuşan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Avukat Berra Besler, idari yargının son dönemlerde “bazı icraatların önünde engel” olarak kamuoyuna takdim edildiğini de üzülerek izlediklerini belirterek, “İdari yargı, o icraatların iddia olunan hukuka aykırılıklarını gidererek, hukuka uygun olarak gerçekleşmesini ve idarenin en önemli unsurlarından biri olan istikrarın devamlılığını sağlayan, keyfiliği önleyen bir güvencedir” dedi.

Besler, “1982 Anayasasının yargı organını da kapsayan vesayetçi anlayışı yürürlüğe girdiği günden beri yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti ciddi yara almaya başlamış ve bu yara giderek ağırlaşmıştır. Siyasal iktidarların gücü ve antidemokratik uygulamaları ‘kuvvetler ayrılığı ilkesindeki’ dengeleri yürütme organı lehine bozmuş, yasama ve yargı erkleri, yürütme erkinin egemenliği, daha doğrusu vesayeti altına alınmış, ülkemizde yargı reformu ihtiyacı daha belirgin bir hale gelmiştir” ifadelerini kullandı.

Hukuk devleti olmanın ilk adımının toplumda hukuk bilincinin yerleşmesi ve hukuka saygı duyulması olduğunu ifade eden Besler, “Hukuk devletinde yaşamak isteyen herkes bu konuda kendi çapında kendisini sorumlu ve görevli saymalı, toplumda ‘her şeyin hukuk düzeni içinde hayata geçmesi için oluşan ortak irade’ yaşam biçimi haline gelmelidir” dedi.

Konuşmasında Hukuk devleti tanımı yapan Besler, “Tüm işlem ve eylemleri hukuk kurallarına ve anayasal ilkelere uyan, kendisini bu kurallarla bağlı sayan devlettir. Yasalar dahil olmak üzere ülkede geçerli tüm hukuk kurallarının temelinde ve üzerinde yer alan bir belge olması itibarıyla anayasa yasaların, diğer hukuk kurallarının kaynağı ve dayanağıdır. Yasalar ve diğer kurallar güçlerini, uygulanabilirliklerini Anayasadan ve Anayasaya uygun olarak yapılmaktan alırlar” dedi.

Yürütmenin “olağanüstü” yetkilerle donatıldığını belirten Besler, “Bireylerin haksızlığa uğramasının önündeki güç olan idari yargı yürütmenin, idarenin hukuka aykırılık iddialarına konu olan eylem ve işlemlerini denetlemek ve hukuk içinde kalmasını sağlamak yoluyla yürütme erkini elinde bulunduran siyasal iktidarlar için de en büyük güven kaynağıdır” dedi.

Anayada değişikliklerini de eleştiren Besler, “Yargı reformunun ortaya çıktığını ancak içimizde uyanan umut ışığı Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısını değiştiren, hiçbir ihtiyaca cevap veremeyeceği gibi, yeni gerginlikler ve uygulama sıkıntıları yaratacağı kuşkusuz olan, yargıyla ilgili iki anayasa değişikliği ile sınırlandırılarak sönmüştür” dedi.

Konuşmasında yargı bağımsızlığına dair vurgu yapan Besler, yargı bağımsızlığının en önemli özelliğinin savunma ve savunmanın özgürce yapılabilmesi olduğunu vurguladı. Besler konuşmasının devamında, “Mahkemelerin tartışmasız bağımsızlığını sözde kılacak siyasal el atmalar yönetsel yöntemlerle yaşama geçirilmektedir. Siyasal erkin Batı’da yakınılan ve giderek terk edilmeye çalışılan düzenlemeleri örnek alarak yargı bağımsızlığını koruyacağına ilişkin sözleri inandırıcı olmaktan uzaktır" ifadelerini kullandı.
(soL - Haber Merkezi)