soL (HABER MERKEZİ) Eskinin ülkücü militanı, şimdinin akademisyeni ve Zaman gazetesi yazarı Mümtazer Türköne, dün yazdığı köşe yazısında, "Ergenekon terör örgütü, ülkücülerin de hesap sorması gereken kanlı bir terör örgütü" diyerek Bahçeli'nin bu konuda AKP'ye desteğini övdü.
Türköne, dün Zaman gazetesindeki köşesinde, "Ülkücü şehitler ve Ergenekon" başlıklı bir yazı kaleme aldı. 12 Eylül'ün hemen öncesinde, bir kez MHP Genel Merkezi'nin ve o dönemde MHP'ye yakınlığıyla bilinen Ziraat Mühendisleri Birliği'nin saldırıya uğramasına değinen Türköne, bu saldırıları yapanlarla İstanbul Üniversitesi'nde yedi solcu gencin hayatını kaybettiği 16 Mart katliamını yapanların aynı olduğunu öne sürerek, "Benzer birçok olayda olduğu gibi bu üç olayda da saldırı şekli aynıydı: Önce el bombaları ve sonra silahlarla tarama. Bir kere profesyonelceydi. Tıpkı savaşlardaki gibi. Yine bu olayların hepsinin bir başka ortak özelliği vardı. Hepsinin dosyası 'faili meçhul' olarak kapandı. Güpegündüz polislerin gözleri önünde gerçekleşen bu saldırılar hakkında küçük ipuçları bile bulunamadı" dedi.
Bu saldırıların "devletin içindeki bir örgütün marifeti" olduğunu söyleyen Türköne, amaçlarının "şiddeti tırmandırmak ve ülkeyi kaosa sürükleyip darbeden başka çare olmadığını göstermek" olduğunu ifade etti. 12 Eylül generallerinin, şiddet ortamındaki paylarını üstü kapalı ifşa ettiklerini söyleyen Türköne, yazısını şöyle sürdürdü: "12 Eylül sabahı Başbakanlık koltuğundan ayrılan Süleyman Demirel'in 'bir günde kan nasıl durdu?' sorusu, 12 Eylül öncesinde yaşananlarla 12 Eylül'ü yapanlar arasındaki kuvvetli bağı özetler."
Türköne'nin 12 Eylül öncesindeki kontrgerilla yapılanmasıyla "sağ sivil güçler" arasındaki doğrudan ilişkiyi gözden kaçırma gayreti dikkat çekti.
Bahçeli Ergenekon'un sırrını anladı
Yazısının devamında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, süren Ergenekon operasyonu sürecine desteğini hatırlatan Türköne, "MHP lideri Devlet Bahçeli, bu tecrübeyi yakından bilen bir isim. Bahçeli '80 yılında Başkent Mali Bilimler'de asistandı. Yıllar sonra genel başkanı olduğu partiye kimlerin saldırı düzenlediğini biliyordu. Salı günü MHP grup toplantısında, Ergenekon soruşturması konusunda gösterdiği kararlı tavrı, bu tecrübenin ışığında değerlendirmek lâzım" dedi. Bahçeli'nin yıllardır MHP'yi ve ülkücüleri şiddetin dışında tutmak için çaba gösterdiğini söyleyen Türköne, bu çabayı, bu "tecrübeye" dayandırdı. "Bahçeli'nin Ergenekon soruşturması için söylediği 'Milliyetçi Hareket, olan bitenin farkında ve şuurundadır' sözünün içerdiği derin anlamlar üzerinde herkes düşünmeli" diye yazdı.
Yazısında, Bahçeli'nin Ergenekon operasyon sürecine desteğini "doğrudan hükümete bir siyasî destek olarak" verdiğini ifade eden Türköne, "Ergenekon terör örgütü, ülkücülerin de hesap sorması gereken kanlı bir terör örgütü" derken, Bahçeli'nin doğru biçimde bu hesabı gördüğünü söyledi. Türköne yazısının sonunda bu hesabın "bir kan hesabı" olduğunu öne sürerken, "Ben de bu davayı güdüyorum" dedi.
Ver desteği temizle geçmişi!
Ergenekon operasyonuyla Türkiye'deki kontrogerilla güçlerinin tasfiye edildiği iddia edilerek AKP'nin arkasına güç yığılma çabası sürerken, operasyonun özellikle 12 Eylül öncesinde kontgerillayla işbirliği halinde eylemler düzenleyen "ülkücü sivillere" dokunulmaması dikkat çekiyor. Türköne'nin de, MHP'li ülkücülerin operasyon sürecine destek vermesinin, "geçmişin kanlı eylemlerinden de sıyrılmak" noktasında etkili olacağını fark ettiği görülüyor.