soL (HABER MERKEZİ) Türkiye Gazze'ye asker göndermek ve Mısır'ın ateşkes taslağından "arabuluculuk" rolü almak için Ortadoğu ülkelerini ısındırıyor. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın bölge ülkelerini kapsayan ziyaretinin ardından, Başdanışmanı Ahmet Davutoğlu, Hamas'ı da kapsayan diplomatik temaslarına hız verdi. Herhangi bir yaptırım önermeyen ve İsrail'i kınayan açıklamalarla yetinen hükümetin bu adımının, bölge yönetimlerini ve halklarını ısındırmak amacı güttüğü belirtiliyor. Son olarak Türkiye İslam Konferansı Örgütü Parlamento Birliği'nin olağanüstü toplantısına evsahipliği yaptı.
Mısırlı Gazze toplantısı
Hilton Oteli'nde gerçekleşen toplantıya katliamın ortağı olmakla suçlanan Mısır da dahil olmak üzere, Hamas'ın ezilmesi için katliama göz yummakla suçlanan Suudi Arabistan'ın yanı sıra Nijer, Mısır, Mali, Azerbaycan, İran, Cezayir, Suudi Arabistan ve Çad'ın da aralarında bulunduğu 14 ülke meclis başkanları düzeyinde temsil edildi. Türkiye'yi TBMM Başkanı Köksal Toptan temsil etti.
Köksal toptan İsrail'i eleştirmekle yetindi
Toplantının ilk konuşmasını Meclis Başkanı Toptan yaptı. Erdoğan'ın İsrail'e yönelik eleştirilerini tekrarlayan Toptan, Gazze'de vicdanları yaralayan bir insanlık dramı yaşandığını belirterek, "Bu dramın daha fazla devam etmesi mümkün değildir" dedi.TBMM olarak katılımcılara teşekkür eden Toptan İsrail'i derhal ateşkes ilan etmeye çağırdı. Toptan , Orta Doğu'da barış girişimlerinin yoğunlaştığı, diyalog ve işbirliği kanallarının geliştirilmeye çalışıldığı bir süreçte yaşanan bu çatışmanın bütün bölgeyi içine alma ve istikrarsızlaştırma potansiyelinin yüksek olduğunu ifade ederek,"Zaman politik duruşlarımıza göre bölgeye ilişkin bir tavır geliştirme zamanı değil, kanamakta olan yaraya acil, kabul edilebilir bir çözüm bulma zamanıdır" dedi.
Masum ve sivillerin öldürülmesinin gerekçesi olamayacağını söyleyen Toptan İsrail'in katliamlarını kendisinden sonra söz alan konukların aksine "aşırı ve orantısız güç" kullanımı olarak tanımladı.
Toptan Türkiye'nin İsrail'den beklentisinin saldırıyı bir an evvel durdurması, sürdürülebilir ateşkes üzerine anlaşılması ve ablukanın sona erdirilmesi için Gazze'ye sınır geçişlerinin açılmasına izin vermesi olarak sıraladı.
Toplantının Filistin'de yaşanan acılara son vermesini umduğunu söyleyen Toptan sorunun çözümü olarak "Annapolis Ortak anlayışı"nı gösterdi.
Konukları Toptan'dan farklı konuştu
Toplantının en dikkat çekici konuşması ise İran Meclis Başkanı Ali Larcani'nin ki oldu. "Siyonist rejimin cinayeti, insanlık aleyhine bir cinayettir." diyen Larcani Bir an önce ateşkes ilan edilmesini istedi.
Larcani şöyle devam etti: "Bu konuyu Arap-Acem çerçevesine sığdırmamalıyız. Tüm ülkeler bu konu ile ilgileniyor. Bazı Arap ülkelerinde fikir ayrılıkları olabilir, ama önemli olan hangi konularda herkesin aynı görüşte olduğudur".
Mahmut Kılıç Toptan'ın aksine yaptırım önerdi
İslam Konferansı Örgütü Parlamento Birliği (İKÖPAB) Genel Sekreteri Mahmud Kılıç, İKÖ üyesi ülkelerin parlamentolarından oluşturulacak bir delegasyonun Gazze'ye giderek Filistin halkıyla dayanışmayı sergilemesini önerdi.
Uluslararası toplumu İsrail'i derhal durdurmaya çağıran Kılıç "Bütün Müslümanlar Filistin halkını desteklemelidir, Filistinli gruplar güçlerini birleştirmelidir" dedi.
İsrail yönetiminin savaş suçluları makemesinde yargılanmasını talep eden Kılıç ayrıca yıkılan evler ve altyapının da bu ülkeden tanzim edilmesini istedi.
Kılıç'ın ardından söz alan Cezayir Ulusal Halk Meclisi Başkanı Abdelaziz Ziari de "Sadece desteğimizi dile getirmekle yetinmemeliyiz. Bu bizim görevimizdir. Aynı zamanda elimizden gelen çabayı da göstermemiz ve neyi başarabilirsek onu gerçekleştirmemiz gerekiyor" dedi.
Zirari "Filistinli kardeşlerimizi maddi, manevi ve siyasi bir şekilde desteklememiz gerekiyor. Filistinli gruplar arasında devam eden tartışmalar her iki tarafın da çıkarına değildir. Kardeş ülkeler tarafından harcanan bütün çaba ve girişimlerin desteklenmesi gerekiyor." şeklinde konuştu.
Toplantının sonunda "İstanbul Deklarasyonu" yayınlanması hedefleniyor.
Nâzım 107 yaşında...
Diyet
Gözlerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey,
iki gözünüzle bakarsınız,
iki kurnaz,
iki hayın,
ve zeytini yağlı iki gözünüzle
bakarsınız kürsüden
Meclis'e kibirli kibirli
ve topraklarına çiftliklerinizin
ve çek defterinize.
Ellerinizin ikisi de yerinde, Adnan Bey,
iki elinizle okşarsınız,
iki tombul,
iki ak,
vıcık vıcık terli iki elinizle
okşarsınız pomadlı saçlarınızı,
dövizlerinizi,
ve memelerini metreslerinizin.
İki bacağınızın ikisi de yerinde, Adnan Bey,
iki bacağınız taşır geniş kalçalarınızı,
iki bacağınızla çıkarsınız huzuruna Eisenhower'in,
ve bütün kaygınız
iki bacağınızın arkadan birleştiği yeri
halkın tekmesinden korumaktır.
Benim gözlerimin ikisi de yok.
Benim ellerimin ikisi de yok.
Benim bacaklarımın ikisi de yok.
Ben yokum.
Beni, Üniversiteli yedek subayı,
Kore'de harcadınız Adnan Bey.
Elleriniz itti beni ölüme,
vıcık vıcık terli, tombul elleriniz.
Gözleriniz şöyle bir baktı arkamdan
ve ben al kan içinde ölürken
çığlığımı duymamanız için
kaçırdı bacaklarınız sizi arabanıza bindirip.
Ama ben peşinizdeyim, Adnan Bey,
ölüler otomobilden hızlı gider,
kör gözlerim,
kopuk ellerim,
kesik bacaklarımla peşinizdeyim.
Diyetimi istiyorum Adnan Bey,
göze göz,
ele el,
bacağa bacak,
diyetimi istiyorum,
alacağım da.
Nâzım Hikmet