Şimdi de her ile bir vakıf üniversitesi!

TBMM Komisyonu’nda kabul edilen tasarıyla beş yeni vakıf üniversitesinin daha açılmasını yolu açıldı.

soL (HABER MERKEZİ) TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'nda beş yeni vakıf üniversitesinin daha kurulması kabul edildi. Bu üniversitelerin açılmasıyla birlikte, sayısı 43'e çıkacak vakıf üniversitelerinin, 20 tanesi AKP iktidarıyla birlikte açılmış olacak.

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda Konya'da Karatay ve Mevlana, Mersin'de Toros, İstanbul'da İstanbul Medipol, Kayseri'de Nuh Naci Yazgan adıyla 5 yeni vakıf üniversitesi kurulmasını öngören kanun tasarısı kabul edilirken, bu üniversitelerin açılmasıyla birlikte vakıf üniversitesi sayısı 43'e çıkacak.

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, tasarıya ilişkin yaptığı sunuş konuşmasında, "yüksek öğrenime olan talep ile arz arasında büyük fark olduğunu, bu farkın son 30 yıldan bu yana giderek arttığını" söylerken, bunun sonucunda "yurt dışındaki üniversitelere talebin de arttığını, Türkiye'nin, yurt dışında eğitim gören yüksek öğrenim öğrenci sayısında, dünya ülkeleri arasında ilk sıralarda yer aldığını" ifade etti. Yüksek öğrenim talebinin karşılanması ve 9. Kalkınma Planı'nda yüksek öğrenim için hedeflenen yüzde 48'lik okullaşma oranına ulaşılması için vakıf üniversitelerinin kurulmasının desteklenmesi gerektiğini öne süren Çubukçu, Türkiye'de vakıf üniversitelerinde öğrenim gören öğrenci oranının yüzde 6 olduğunu söyledi. Çubukçu yaptığı konuşmada "2002'de 53'ü devlet, 23'ü vakıf olmak üzere 76 olan üniversite sayısının, bugün 94'ü devlet, 38'i vakıf toplam 132'ye ulaştığını" ifade ederken, 2003'ten bu yana yani AKP döneminde "41'i devlet, 15'i vakıf üniversitesi olmak üzere, 56 üniversite kurulduğunu" belirtti. Çubukçu konuşmasında üniversitesiz il kalmadığını söylerken, "vakıf üniversitelerinin, artan sayıları, büyüyen öğrenci kapasiteleriyle, devlet üniversiteleri yanında yer aldığını" öne sürdü. Çubukçu, ''Ülkemizin yüksek öğrenimdeki okullaşma hedefine ulaşmasında, gençlerimizin yüksek öğreniminin taleplerinin karşılanmasında, vakıf üniversiteleri önemlidir'' şeklinde konuştu.

AKP Mersin Milletvekili Ömer İnan ise komisyonda söz alarak özel üniversitelerin de açılması gerektiğini söylerken, "7 yaşındaki bir çocuğu özel okula emanet edebiliyoruz ama 18 yaşına gelmiş bir kişiyi edemiyoruz. Neden?" dedi. AKP Konya Milletvekili Sami Güçlü ise komisyonda vakıf üniversitelerinin öğrenci sayısının az olmasından yakınırken, "okul artışının, öğrenci oranındaki artışla paralel gitmesi gerektiğini" söyledi.

AKP'lilerin tek derdi isim oldu
Komisyonda Mevlana Üniversitesi'nin adı üzerine ilginç bir tartışmada yaşanırken, Güçlü'nün, Mevlana adının bir devlet üniversitesine verilmesini istemesi üzerine, AKP Amasya Milletvekili Avni Erdemir ise ''Mevlana'' isminin en çok vakıf üniversitesine yakışacağını öne sürdü. Komisyonda isim tartışması, İstanbul Medipol Üniversitesi'nin adı Türkçe olmaması nedeniyle de sürerken, Komisyon Başkanı Mehmet Sağlam ''Devlet üniversitelerinde de yabancı isim yok. Bu önemli bir olay. Hassasiyetimizi belirtelim. YÖK'ten nasıl geçti, hayretler içinde kaldım'' değerlendirmesinde bulundu. AKP'li Güçlü üniversitenin isminin Türkçe olmasına yönelik önerge verirken ve İnan, ''Dile önem vermeyeceğiz de neye önem vereceğiz?'' şeklinde konuştu. Milli Eğitim Bakanı Çubukçu ise bu konunun YÖK Genel Kurulunda tartışıldığını, isim konusunun vakfı kuranların işi olduğunu söyledi. AKP Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan ise tartışmaya ''Oradan geldi, geçecek diye birşey yok. Beyoğlu'nda, Kızılay'da Türkçe bitmiş, Türkçe'nin korunması görevi TBMM'nindir. Vakfın, Türkçe isimle karşımıza çıkması gerekiyor'' sözleriyle katıldı. Üniversitenin ismini uygun bulduğunu söyleyen AKP Bitlis Milletvekili Cemal Taşar ise, isme takılınmamasını, bu isimde bir mahsur olmadığını söylerken, "ismin marka, uluslararası ve evrensel olduğunu" ifade etti. Yaşanan tartışmalar sonucunda, üniversitenin ismi komisyonda Medipol olarak kalırken, tasarının Genel Kuruldaki görüşmelerinde itirazın gündeme getirilmesi kabul edildi.

Serter komisyonu terk etti
CHP'li Nur Serter ise, üniversitelerin açılmasının otomatiğe bağlanmasının ve ''İlde devlet üniversitesi nasıl olsa var, oradan öğretim üyesi alırız'' anlayışının son derece yanlış olduğunu kaydederken, kursta sertifika ya da lise diploması verir gibi, çok sayıda üniversite mezun etmekle sayısal tatmin yaşandığını söyledi. Serter, yeni kurulan üniversitelerde çok sayıda hukuk fakültesi açılmasını da eleştirirken, özellikle, doğrudan insanla ilgili tıp ve hukuk gibi fakülteleri açarken, öğretim üyesi ihtiyaçlarının dikkate alınmasını istedi ve kurulacak üniversitelerdeki hukuk fakültelerinin kaldırılmasına ilişkin önerge verdi. Önergenin kabul edilmemesi üzerine, Serter, Bakan Çubukçu'ya bunun gerekçesini sorarken, Çubukçu'nun "Serter'in bazı gerekçelerine katıldığını ancak tepkilerini, şahsına yönelik olarak sert bir üslupla dile getirdiğini" söylemesi üzerine, Serter, Çubukçu'nun şahsına yönelik bir yaklaşımının olmadığını ifade etti. Bu sırada, tartışmaya Komisyon Başkanı Sağlam, ''Beğenirsiniz, beğenmezsiniz'' sözleriyle katılınca, Serter, Sağlam'a "Siz beni paylayamazsınız, kimseyi azarlayamazsınız'' dedi. Sağlam, Serter'e ''Devletin Bakanına bar bar bağırıyorsunuz. Bakana soru sordunuz, cevap verdi'' diye tepki gösterirken, Serter, "İktidarın önergelerini yürekten destekledim, muhalefet üretmek için değil, milli eğitime katkıda bulunmak için burada bulundum. Ama azarlanmayı hak etmiyorum'' diyerek salonu terk etti.

Toplantının başlangıcında üniversite kurulmasına ilişkin tasarılar birleştirilerek görüşülürken, tasarı, yapılan oylama sonucunda kabul edildi.