Ökkeş Kenger'in uyduruk Maraş hikayeleri programda yalanlandı

Tarafsız Bölge programında yapılan Maraş katliamı tartışmasında, katliamın faillerinden Ökkeş Kenger, programa telefonla bağlanan ve babasının öldürülmesine şahit olan bir kadının ailesine kendisinin yardım ettiğini öne sürdü. Kenger, derhal yalanlandı.

Dün akşam CNNTürk ekranlarında yayınlanan ve Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge programında Maraş katliamı konusu ele alındı. Programın konukları, Maraş katliamı sonrasında 10 köyü gezip dinlediği tanıklıkları Kıran Resimleri kitabında edebi bir anlatımla derleyen İnci Aral, Alevi-Bektaşi Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Lütfi Kaleli, Maraş katliamı sanığı ve sonradan milletvekili olan Ökkeş Kenger ve olayların başlangıcında sinema bombalandığı sırada oynatılan filmin yönetmen yardımcısı olan İsmail Güneş idi.

Programa damgasını vuran, katliamın faillerinden Ökkeş Kenger'in, bunca sene geçmiş olayın ardından, hem de olayda bizzat ailesinden insanlar öldürülmüş kişilerin önünde yalan söylemesi oldu.

Programın başında telefon bağlantısıyla programa katılan Birgül Sarıkaya, katliam sırasında yaşadıklarını anlattı. 1978'de 14 yaşında olduğunu ifade eden Sarıkaya, kendi evlerinin saldırıya uğradığı gün, kendisinin sabahtan bakkala uğradığını, bakkalın kendisine "Az sonra olacaklardan haberin var mı?" dediğini, ancak bunu eve gelip babasına anlattığında babasının cevap vermediğini, elini kendisinin omzuna koyduğunu anlattı. Sarıkaya, daha sonra kız kardeşiyle birlikte banyoya girdiklerini ve bu sırada kalabalığın evlerine saldırdığını, babalarının kendilerini korumak için derinlerde bir odaya kapattığını, elinde silah olmasına rağmen "Şimdi ben bunlara ateş edersem daha fazla kudururlar, karıma kızıma namusuma kast ederler" diyerek ateş etmediğini aktardı. Sarıkaya'nın anlatımına göre daha sonra içeri giren saldırganlar Sarıkaya'nın babasını öldürdü, kendisini, kız kardeşlerini ve annesini ise döverek, söverek, saçlarından sürükleyerek dışarıya çıkardı, "Bunlar kızılbaş, bunları öldürmek 40 defa hacca gitmeye bedel" diye bağırdıklarını anlattı. Ardından saldırganlar saçmalı tüfekle annesine ateş ettiler ve annesi bu saldırıda bir gözünü kaybetti.

Bu noktada devreye giren Ökkeş Kenger, Sarıkaya'nın ailesinin kurtulmasını kendisinin sağladığını, oraya yardım çağırdığını iddia etti. Ardından da "Sizin evin üst katında kalan Musa Suna ve sizin babanız da topluma ateş etmişti" dedi. Kenger'in bu sözlerini Sarıkaya sert biçimde yalanladı. Zaten kızın saldırı sırasında banyoda olması da, öncesinde bir çatışma olmadığını düşündürüyordu. Ancak daha sonradan, darbe öncesi Maraş'ta açılan davadaki hakimlerden biri olan Kerim Günay telefonla yayına katıldı ve "Kesinlikle öyle bir şey olmadı, bu tutanaklarda da var, 316'ncı sayfaya bakın" diyerek, Kenger'i yalanladı. Günay, Sarıkaya'nın ailesine yardım ederek askerleri çağıran kişinin de Ramazan Turkaya adında bir arkadaşları olduğunu vurguladı.

İnci Aral da katliamdan bir sene sonra kendisinin görüştüğü mağdurların, Ökkeş Kenger'in ismini verdiğini belirtti. Yine programa telefonla katılan bir diğer Maraş katliamı mağduru Bektaş Nurhak, kendisinin restoranına üç defa saldırıldığını belirterek, "Nereye nasıl gidilecekse, nerede kim vurulacaksa, hep Ökkeş vardı başında. Ben kendi gözümle gördüm, grubun önünde bizim mahalleye kadar saldırıya öncülük etti" dedi. Kenger, buna yanıt olarak Nurhak'a "Hastane önünde sağcılara ateş edenlerden biri de sen miydin yoksa?" diye sordu.

Kenger, katliam öncesinde Alevi evlerinin kapılarına çarpı işaretleri koyanın da "Devrimci Savaş Örgütü" olduğunu söyledi.

Kendisinin olayın "mağdur ve mazlumu" olduğunu öne süren Kenger, program boyunca kendisiyle çelişen ifadeler kullandı. Örneğin olayları sırasında hastane önünde sağcılara otomatik tüfeklerle ateş açıldığını iddia eden Kenger, burada önce 40 kişinin, sonra 28 kişinin öldüğünü savundu, en sonunda da dava tutanaklarına göre kimliği tespit edilemeyen 13 kişinin burada öldürülenler olduğunu iddia etti. Yargıç Kerim Günay ise kesinlikle böyle bir olay yaşanmadığını belirtti. Kenger'in konuşmalarındaki en büyük dayanağı ise, özellikle sıkıyönetim mahkemesinin kendilerini aklayan kararı oldu. Program boyunca sadece dönemin Maraş yargıcı Kerim Günay, olayda atılan tüm sloganların, kullanılan bayrakların "Ökkeş'in o zamanki partisine", yani MHP'ye ait olduğunu belirterek, ülkücülerin olaydaki rolünü doğrudan vurguladı.

Soyadını da "solculara malzeme oluyor" diye sıkıyönetim değiştirmiş!
Kenger, programın başında soyadını nasıl değiştirdiğini de anlattı. Buna göre sıkıyönetim döneminde yetkililer, Kenger'i arayarak "Senin bu adın solculara malzeme oluyor" demişler. Kenger'i mahkemeye göndermişler, mahkemede hakim her türlü prosedürü atlayarak iki tanık bulup gelmesini söylemiş, iki tanık getirince de soyadının ne olmasını istediğini sormuş. Kenger "Şendiller" deyince de soyadını derhal bu şekilde değiştirmiş.

Burada ilginç bir ayrıntıyı Kenger ağzından kaçırdı. Buna göre, bu göstermelik mahkemenin ertesi günü dönemin sosyalist gazetelerinden biri, Kenger'in ismini değiştirdiğini haberleştirdi. Sıkıyönetim de haberi yapan muhabiri çağırdı. Kenger de oradaydı ve Kenger'in dediğine göre askerler, muhabiri "haber nedeniyle biraz sıkıştırdı".

Semir Aslanyürek'in gönderdiği videoyu görünce…
Yönetmen ve yapımcı İsmail Güneş, konuşmasında ilginç bir anekdot aktardı. Güneş, Suriye'de son dönemdeki çatışmalar nedeniyle "Esad ailesiyle yakın" dediği ve komünist kimliğiyle bilinen yönetmen Semir Aslanyürek'i aramış ve "Söyleyin de şu çatışmalar dursun" demiş. Aslanyürek ise Güneş'e "Olaylar sandığınız gibi değil, haberiniz yok, saldırılar var ama bunu Esad rejimi değil, karşı taraf yapıyor" diyerek bir video göndermiş. Videoda bir güruhun 19-20 yaşlarında genç askerleri tekbir sesleri eşliğinde tek tek boğazlarını keserek öldürdüklerini gördüğünü belirten Güneş, olayların her zaman sanıldığı gibi olmayabileceğini söyledi.

Geçmişte kalmış değil...
Ökkeş Kenger'in Maraş'ta yapılmak istenen ve bu sene devletin müdahale ettiği anmaların "provokasyon" olduğunu iddia etmesi üzerine programın sonunda telefonla bağlanan Alevi Bektaşi Federasyonu Başkan Yardımcısı Necdet Saraç, Maraş katliamı anmasının bu sene ilk kez yapılmadığını, 3 senedir yapıldığını, ancak bu sene tam anlamıyla bir sıkıyönetim görüntüsü olduğunu söyledi. Kenger'in "PKK ve DHKP-C provokasyon yapacaktı" iddialarının spekülatif olduğunu savunan ve polis ve jandarmanın istediğinde bunlara önlem alabildiğini bildiklerini söyleyen Saraç, "Geçen seneki anmalarda 18-19 yaşında çocuklar 'Burası Maraş burdan çıkış yok' diye bağırarak üzerimize yürüdüler" dedi.

Geçen seneki anmalarda sağcılar anmayı kışkırtmak istemişti ve yine başlarında Ökkeş Kenger vardı.

(soL - Haber Merkezi)