'Hele bir tutuklayalım da, gerisini düşünürüz!'

Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer’in özgürlüklerine kavuşmasıyla beraber, uzun tutukluluk süreleri bir kez daha gündeme geldi. Bilindiği gibi ülkemizde, tutuklamanın bir tedbir olmaktan çıkarılıp infaza dönüştürüldüğü pek çok örnek var.

Parasız eğitim istedikleri için 19 aydır tutuklu bulunan Berna ve Ferhat, geçtiğimiz gün özgürlüğüne kavuştu. Fakat Berna ve Ferhat’ın tutuklu kaldığı 19 ayın hesabını kim, nasıl verecek, belirsiz. Dahası uzun tutukluluk süreleri, bitmeyen/bitirilmeyen yargılamalar Türkiye’de artık rutin uygulamalar haline gelmiş durumda.

Mustafa Balbay 947 gündür tutuklu
Tutuklamanın yasalarca, bir tedbir ve istisnai bir durum olarak tariflendiği, belki de en çok Ergenekon davası sürecinde görmezden gelindi. Tutuklama, kaçma tehlikesi, delillerin karartılması gibi durumlar kuvvetle muhtemelse ve bu ihtimaller başka yollarla ortadan kaldırılamıyorsa başvurulması gereken bir tedbir iken, Ergenekon davasında yüzlerce tutuklu bulunuyor. Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Mehmet Haberal ve daha pek çok isim 3 yılı aşkın süredir, tutuklamayı gerektirecek hiçbir yasal sebep olmadığı halde tutuklu.

Puşi davasında da tutukluluk sürüyor
Kağıthane’de bir molofotlu saldırıya katıldığı gerekçesiyle, puşi “delil”ine dayanılarak tutuklanan Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümü öğrencisi Cihan Kırmızıgül 20 aydır cezaevinde. 14 Eylül’de 5.duruşması görülen davada bir kez daha, yargılamaya tutuklu olarak devam edilmesine karar verilmişti.

Söz konusu davada Cihan Kırmızıgül’ün suçlu olduğuna dair tek bir delil bile bulunmuyor. Üstelik 14 Eylül’deki duruşmada iddia makamı olarak savcı dahi tahliye talep etmişti. Fakat Cihan halen tutuklu.

2 yılda 4000’e ulaşan tutuklu sayısı
İlki 14 Nisan 2009’da yapılan KCK/TM’ye yönelik operasyonlarda bugüne kadar yapılan tutuklama sayısı dört bine yaklaşmış durumda. Geçtiğimiz gün BDP’nin Hukuk ve İnsan Haklarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş KCK operasyonlarında bugüne kadar 3895 kişinin tutuklandığını açıklamıştı. Milletvekilliği düşürülen Hatip Dicle ve 5 bağımsız milletvekilinin yanı sıra aralarında belediye başkanları, il genel meclisi üyeleri, BDP yöneticilerinin de bulunduğu üç binin üzerinde Kürt siyasetçi cezaevlerinde tutulmakta.

KCK davasında uzun tutukluluk sürelerinin sona erdirilmesi bir yana, sürekli yeni tutuklamalar geliyor.

Tutuklamanın gereksizliği 3 yıl sonra anlaşıldı
Geçtiğimiz hafta, İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanıkları Osman Gürbüz, Ersin Gönenci ve Mehmet Koral 3 yılı aşkın bir tutukluluk süresinin ardından tahliye edilmişti. Mahkeme heyeti dosya kapsamı, delil durumu ve yatılan süreyi dikkate alarak tahliye kararı verdiğini açıklamıştı. Yani mahkeme, "tutuklamaya gerek olmadığının anlaşılması" için 3 yıl geçmesi gerektiğini söylemiş oldu.

Olmayan delilin karartılmaması için 1,5 yıl tutuklama
Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi (DHKP-C) üyeliğiyle suçlanan ODTÜ öğrencisi Hüseyin Edemir, geçtiğimiz Haziran ayında, 1,5 senelik tutukluluğun ardından serbest bırakılmıştı. 2001′de yapılan bir polis operasyonunda bulunan belgelerde adı geçtiği gerekçesiyle hakkında 2005′te soruşturma başlatılan Edemir hakkında 2009′da yakalama kararı çıkarılmıştı. Edemir, 31 Ocak 2010′da Genel Bilgi Tarama (GBT) kontrolünde gözaltına alındıktan sonra 2010′da da “örgüt üyeliğinden” tutuklanmıştı.

Edemir’in serbest bırakıldığı duruşmadan önceki duruşmalarda da savcı “delil yok” diyerek tahliye talep etmişti. Ancak Edemir 1,5 yıl boyunca serbest bırakılmadı.

Devrimci Karargâh davasında aylar sonra gelen tahliyeler
Geçtiğimiz Ağustos ayında serbest bırakılan, aralarında SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ile TÖP Sözcüsü Oğuzhan Kayserilioğlu'nun da bulunduğu Devrimci Karargah davası sanığı 8 kişi 11 ay boyunca tutuklu kalmıştı.

Yine Devrimci Karargah davası kapsamında tutuklanan Vatan Gazetesi İnternet Sitesi Genel Yayın Yönetmeni Aylin Duruoğlu da 10 aylık bir tutukluluktan sonra, 2010 yılının Şubat ayında serbest bırakılmıştı. Duruoğlu ilk duruşmada serbest bırakıldı, yani tutuklu bulunduğu 10 ay boyunca hakim karşısına çıkarılmadı.

Hopa tutukluları
Hopa'da öldürülen öğretmen Metin Lokumcu'nun anısına yapılan gösterilerden sonra Ankara ve Hopa'da tutuklananlar da, "terör örgütü üyeliği" ve "terör örgütüne yardım ve yataklık" gibi suçlarla itham ediliyorlar. Oysa, tutuklananların hemen hepsi faaliyeti yasalarla belirlenmiş siyasi partilere veya derneklere üyeler. Üstelik, Hopa'da tutuklananlar hakkındaki "terör örgütü" üyeliği suçlaması da mahkeme tarafından reddedilmiş durumda. Buna rağmen, özellikle Ankara'daki tutuklular iddianame bile hazırlanmadan aylardır cezaevinde kalıyorlar.

(soL - Haber Merkezi)